Adana Kadın Platformu; "İstanbul Sözleşmesinden Değil Önümüzden Çekilin" Basın Açıklamasını Mahfesığmaz Mahallesinde ki Kapalı Semt Pazarı Önünde Gerçekleştirdi.

Kadın Platformu adına açıklamayı Avukat Sevil Aracı Bek okudu.

Platform üyelerinin bazılarının çocuklarıyla eyleme katılması dikkat çekti.

Aracı konuşmasında; "Kısaca  “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilmesinin hemen ardından Sözleşme’yi savunmak ve kararı protesto etmek üzere sokaklara döküldük, Türkiye’nin hemen her ilinde basın açıklamaları, yürüyüşler gerçekleştirdik. Halen de Sözleşmeyi savunmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Adana’da her Perşembe başka bir alandan İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediğimizi ilan ediyoruz" dedi.

Aracı açıklamanın devamında şunlara dikkat çekti;

Sözleşmeden çıkılmasının ardından kadınlara yönelik saldırılar devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi uygulanıyor olsaydı yaşamayacağımız kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet olayları artarak devam ediyor.

Öte yandan kadına yönelik şiddetle mücadele için İstanbul Sözleşmesine ihtiyaç olmadığını savunan iktidar her gün yeni uygulamalara da imza atıyor. Bilindiği gibi Kadın Bakanlığı 2011’de AKP'li 61. hükümet tarafından kapatılmış, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştu. 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurulduğunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı birleştirilmişti. Önceki gün de yeniden bakanlıkların ayrıldığını öğrendik. Yeni kurulan bakanlığın ismi ise Aile Bakanlığı oldu. Yine bakanlıkta kadının adı yok! Kadın politikalarını, bu konudaki yaklaşımı değiştirmeden bakanlığı ayırmanın kadınlar açısından olumlu bir sonucu olacağına inanmıyoruz. Yine bir gece yarısı operasyonu ile ve tek adamın kararı ile kabine değişikliği yaşandı. Kabine değişiklikleri bile tek başına tek adam rejiminin işleyişini gösteriyor.

İstanbul Sözleşmesini nasıl kazandık ise öyle savunmaya devam edeceğiz.

Aile Bakanlığına ise en tartışmalı isimlerden biri olan Derya Yanık getirildi. Kamuoyu Derya Yanık’ı televizyon programlarında sıkı AKP savunuculuğuyla, Karaman’da Ensar Vakfının yurdunda yaşanan çocuk tecavüzlerinde kaçak yurtların ve çocuk tecavüzlerinin sorumlularını cansiparane savunmasıyla tanıyor. Üstelik kendisi ilk açıklamasında “Kadına yönelik şiddet olaylarının yoğun olduğu bir dönemde göreve geldiniz” yorumuna “Ekstra bir yoğunluk görmüyorum” yanıtını verdi.

Kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiği, buna karşın kadınları koruma ya da failleri durdurma amaçlı hiçbir etkili politikanın oluşturulmadığı koşullarda kadına karşı şiddet konusu ise 9 Mart’ta kurulan bir Meclis komisyonuna havale edildi.  Yıllardır bu komisyonların, iktidar söylemleri dışında herhangi bilgi ve politika üretemediğini görüyoruz.

Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” adlı komisyonun bu amaçla TBMM’de kurulan kaçıncı komisyon olduğunu artık sayamıyoruz. Bu kaçıncı komisyon? 25 Kasım 2014 tarihinde aynı adla kurulan komisyonun raporu bile açıklanmadı. Aynı şekilde KEFEK alt komisyonu olarak kurulan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ile ilgili komisyonun raporu da inatla yayınlanmıyor. Çalışma raporlarının uygulanması bir yana, yayınlanmasının bile engellendiği koşullarda yeni komisyonlar kurmak kamuoyunun oyalanmasından başka bir anlam taşımıyor.

Ölümlerin, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü; kadın cinayetlerinin, tecavüz dahil tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği koşullarda bir alarm durumu ilan ederek frenleyici politikalar ve mekanizmaların acilen devreye sokulması gerekiyor. Oysa siyasi iktidar bu süreçlerde, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi gibi akıl almaz girişimlerde bulunuyor. Biz kadınlar bu hukuksuz çekilmeyi hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve Sözleşme’den vazgeçmeyeceğimizi her yerde ve her platformda ilan ettik, etmeye devam ediyoruz.

İstanbul Sözleşmesini nasıl kazandık ise öyle savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesinden değil önümüzden çekilin!

Editör: TE Bilisim