İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULATACAĞIZ! BAŞLIKLI BASIN AÇIKLAMASI ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YANINDA Kİ PARKTA ADANA KADIN PLATFORMU TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLDİ. AÇIKLAMAYI PLATFORM ADINA AVUKAT SEVİL ARACI BEK OKUDU.

ADANA KADIN PLATFORMUNUN, “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULATACAĞIZ!” BAŞLIKLI BASIN AÇIKLAMASI;

Temmuz başında AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un başlattığı ve ardından Erdoğan’ın “halk istiyorsa kaldırın” sözüyle gündeme oturan, tarikat ve cemaatlerin kampanyalar yaparak destek olduğu, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma tartışmaları kadınların itirazlarıyla ve mücadelesiyle bir süreliğine ertelenmişti.

Bugün meclis açıldı. Bizler bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açanlara sözümüzü söylemek için bir araya geldik.

Takipteyiz. Haklarımız pazarlık konusu değil. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeye niyetimiz yok. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Uyarıyoruz. Meclisin yeni yasama yılında İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açmayı aklınızdan bile geçirmeyin.

Göreve çağırıyoruz. Kadına yönelik erkek şiddetine karşı ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ile ilgili çalışmaları TBMM gündemine alın. Meclis’in tüm çalışmalarında, İstanbul Sözleşmesi’nin gerektirdiği ilkeleri hayata geçirin.

Her güne bir şiddet, bir cinayet haberi ile başlıyoruz. Dün Adana'nın Ceyhan ilçesinde boşanma davası devam eden ve uzaklaştırma kararı olan Serap Öner, eşi Ali Öner'in saldırısına uğradı, kalbine aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi. Bir kadın daha elinde koruma kararı ile öldürülmüş oldu.

Bugün, Adana'nın Kozan ilçesinde, Erdoğan Küpeli adlı kişi, Tuğba Keleş'i tabancayla vurarak öldürdü. Öte yandan Küpeli, Gülay Mübarek adlı kadını yıllarca taciz etmiş ve 8 yıl 6 ay ceza almasına rağmen tutuklanmamıştı. 

Bu ayın başında, uzun yıllardır şiddet gördüğü eşinin eline tutuşturduğu tüfeğin patlaması sonucunda eşini öldürmekle suçlanan Fikriye Özbek halen tutuklu. Devlet kadınları korumadığı gibi kendini korumak zorunda kalan kadınlara da en ağır cezaları layık görüyor.

Devlet de, yargı da çocukları ve anneleri korumadı.

Bugün karar duruşması olan iki çocuğunu istismar eden baba, aylarca tutuksuz yargılandı, kamuda, bir çocuk hastanesindeki görevine devam etti. Kadınlar olarak aylar süren ısrarlı takibimiz ve çabalarımız sonucunda tutuklandı, bugün verilen kararla 35 yıl, 7 ay 15 gün hapis cezası aldı. Ancak yargılama sırasında devlet de, yargı da çocukları ve annelerini korumadı.

AKP milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan Nadira Kadirova’nın odasında boğuşma olduğuna dair görüntüler birkaç gün önce ortaya çıktı. Nadira’nın dosyası alelacele kapatılmıştı.

Ocak ayından bu yana kayıp olan Gülistan Doku’nun en son görüştüğü Dersim’de görevli bir polisin oğlu olan Zainal Abarakov, olayın ardından yurt dışına kaçtı. Gülistan hala bulunamadı. Dersim’de Gülistan’ın ailesinin yaptığı eylemleri engellemek için peş peşe eylem yasakları getiriliyor.

Daha iki gün önce Ataşehir’de önceki hafta 20 katlı rezidansın 8’inci katından düşmüş halde bulunan Şeyda Yılmaz’ı kaybettik. Şeyda’nın düştüğü iddia edilen dairenin sahibi olan Muhammed Ada Demir isimli erkek gözaltına alınıp, serbest bırakıldı…

Burada adlarını anamadığımız onlarca kadın İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının kadınlara karşı düşmanlık haline dönüştüğü günlerde erkekler tarafından katledildi, saldırıya uğradı. Sözleşmeye ve haklarımıza saldırının nasıl bir aymazlığa dönüştüğünü görmek için son bir örnek verelim: Sakarya'da, 12 yaşındaki çocuğu istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan tarikat lideri çocuk istismarcısı Fatih Nurullah, müritlerine yazdığı mektupta "İstanbul Sözleşmesi'ndeki beyan esas alınarak, bu durum zuhur etmiştir" dedi.

Ülkede kadınların hayatı giderek zorlaşıyor.

Her gün sokaklarda, mahkemelerde erkek şiddetine karşı hayatlarımızı savunuyoruz, katledilen kadınların hesabını soruyoruz. Katillere katil demekten ve ceza almaları için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. Ve bilinsin istiyoruz; Öldürülen her kadının faili aynı zamanda şiddete karşı önleyici tedbirleri almayan, etkin kovuşturma yürütmeyen ve katilleri cezasız bırakan devlettir.

Ülkede kadınların hayatı giderek zorlaşıyor. Pandemi koşullarında kadınların artan bakım yükü, eğitim ve öğretimin bile bir kadın emeği meselesi haline gelmiş olması, ekonomik göstergeler her kötüye gittiği dönemde olduğu gibi artan kadın işsizliği, bu koşullarda kadınların uğradığı ayrımcılık ve şiddet, yaşamlarımızı her zamankinden daha çok zorlaştırıyor.

İktidarın politikalarını eleştirme, hak talep etme, barış ve demokrasi isteme, siyaset yapma alanları her geçen gün daralıyor. Geçtiğimiz günlerde aralarında seçilmişlerin de olduğu 82 HDP üye ve yöneticisi gözaltına alındı. Gözaltılara gerekçe olarak 2014 yılındaki Kobane eylemleri gösterildi.

Elbette ki ne bu tehditler ne omuzlarımıza yıkılan dünyanın yükü ne de erkek şiddeti bize geri adım attırabilir. Tek tek ve yan yana gelerek dayanışmamızdan güç alıyoruz. Erkeklere ve yaslandıkları iktidara kafa tutuyoruz.

Bugün bir kez daha Adana’dan TBMM’ye ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olan bütün kamu kurumlarına sesleniyoruz;

  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesis edilmesi, devletin istihdamdan eğitime tüm alanlarda gerekli adımları atması, kadınların eşit temsilinin sağlanması için,
  • İşyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ve ayrımcılığı önlemek için,
  • Her mahallede ve işyerine kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve 24 saat hizmet verebilecek kreş, etüt merkezi ve çocuk bakım merkezlerinin açılması için,
  • Kadınların aileye hapsolmaması için,
  • Kimsenin “sığınakta yer yok” ya da “karakolda kürtçe bilen yok” denilerek şiddet gördüğü eve geri gönderilmemesi için,
  • Kimseye cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği dahil hiçbir nedenle ayrımcılık yapılmaması için,
  • 6284 sayılı şiddetin önlenmesi yasasının uygulamadaki eksiklerinin giderilmesi için,
  • Cezasızlığın son bulması için, kadının gece sokakta gezmesinin ya da alkollü olmasının “rıza” sayılmaması için, kadın katillerinin iyi hal indirimi almaması için,
  • Mülteci, sığınmacı, göçmen bütün kadın ve çocukların şiddete karşı korunması için eşit haklara sahip olması için,
  • Her yanımızı saran cinsel istismar ve şiddet vakalarına etkili müdahale edilmesi için,
  • Kadınların kürtaj gibi temel üreme sağlığı hizmetlerine güvenle erişebilmesi için,
  • Nafaka hakkına, boşanma süreçlerinin zorlaştırılmasına ve zorunlu arabuluculuk uygulamasına, çocuk yaşta evliliklere af getirilmesine; kısacası kadınların ve çocukların kazanılmış haklarına yönelik tüm tartışmalara son verilmesi için

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULATACAĞIZ!

İstanbul Sözleşmesi’ni uygulanması, uygulatılması, denetleme mekanizmalarının devreye sokulması meclisin yükümlülüklerinden biridir. Kadın düşmanı politikalara, erkek egemen zihniyete karşı gözümüz üzerinizde. Bütün kadınları dayanışmaya; haklarımız ve hayatlarımız için mücadeleye çağırıyoruz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR! YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI ! MECLİS GÖREVE!

ADANA KADIN PLATFORMU

Editör: TE Bilisim