TİP’Lİ ÖĞRENCİLERDEN ADANA’DA MESEM VE TUTUKLAMALAR PROTESTOSU
“Çocuklar Köle Haline Getiriliyor, Konuşanlar Cezaevine Tıkılıyor! MESEM Kaldırılsın, Gençler Serbest Bırakılsın”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi öğrenciler, Adana İnönü Parkı'nda bir araya gelerek, çocuk işçiliğine yol açtığı iddia edilen Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) sistemini ve dün tutuklanan öğrenci ile öğretmenleri protesto etmek amacıyla kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Rodin Deniz Akpınar, ülkedeki çocuk yoksulluğuna, iş cinayetlerine ve devlet eliyle uygulanan çocuk işçiliğine dikkat çekti.
2 Milyon Çocuk ‘Kölelik Şartlarında’ Çalıştırılıyor
Açıklamada, Türkiye'de 8.7 milyon çocuğun yoksul olduğu ve sadece bu sene, okulda olması gereken 85 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği vurgulandı. Her hafta iki çocuğun çalışırken öldürüldüğünün altı çizilirken, çırak ve stajyerlik adı altında 2 milyon çocuğun devlet tarafından işçileştirildiği belirtildi.
Öğrenciler, MESEM sistemini hedef alarak, 15 yaşındaki çocukların meslek öğrenimi adı altında günde 10 ila 12 saat durmaksızın çalıştırıldığını ifade etti. Bu çocukların staj yapmadığı veya iş öğrenmediği, aksine asgari ücretin üçte birine kölelik şartlarında patronların işini gördüğü dile getirildi. Çocuklar için pahalı özel okulları uygun gören iktidarın, ülkenin çocuklarına ise yalnızca "kelle koltukta ucuz işçi olmayı" layık gördüğü eleştirisi yapıldı.
Hesap Soranlar Tutuklanıyor
Basın açıklamasında, çocukların denetimsiz işyerlerinde hayatını kaybetmesine neden olanların değil, bu ölümlere sessiz kalmayanların tutuklandığı belirtildi. Dün, MESEM çocuk köleliği programının çalıştayını protesto eden, öldürülen arkadaşlarını unutmayan ve unutturmayan 16 gencecik TİP’li yoldaşın Bakırköy Adliyesinde "alenen esir alındığı" kaydedildi.
Tutuklanan gençlerin günlerdir okullarda bir öğün yemek yiyebilmesi için imza toplayan gençler olduğu ifade edildi. Özellikle, MESEM adı altında ölüme gönderilen 14 yaşındaki Arda’nın hesabını soran 18 yaşındaki Zeynep'in ve 16 yaşındaki Erol Can’ın hesabını soran 20 yaşındaki Merve’nin cezaevinde olduğu bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, aynı çalıştayı protesto eden Özel Öğretmenler Sendikası üyesi dört öğretmenin de ters kelepçeyle gözaltına alındığı vurgulandı.
İktidarın Öncelikleri Eleştirildi
Açıklamada, Saray Rejiminin, vergilerden sadece yüzde 1.5 bütçe ayırıp çocuklara bir öğün yemek vermeyi çok gördüğü belirtilerek, rejimin asıl derdinin haksızlığa sessiz kalmayan gençleri tutsak etmek olduğu savunuldu. İktidarın, 11. Yargı paketi adı altında deprem suçlusu müteahhitleri, kadın katillerini, tecavüzcüleri, çetecileri ve uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakmaya hazırlandığı, ancak cezaevlerinde boşalacak yerleri haksızlık karşısında susmayanlarla doldurma derdinde olduğu iddia edildi.
Öğrenciler, “Çocuklar uyurken susulur, ölürken değil” diyerek, vicdan sahibi tüm insanlar adına sözlerini yineledi. Çocukların staj adı altında ölüme gönderilmesine ve anayasal haklarını kullandılar diye 18 yaşındaki gençlerin cezaevine tıkılmasına sessiz kalmayacakları net bir şekilde ifade edildi.
Talepler ve Çağrı
Basın açıklamasının sonunda, net talepler dile getirildi:
- Çıraklık adı altında çocukları köle haline getiren MESEM derhal kaldırılsın.
- Çocukları bu zulme maruz bırakan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin derhal görevden alınsın.
- Bu zulme ve katliama sessiz kalmadığı için özgürlüğü elinden alınan tüm öğrenciler ve öğretmenler derhal serbest bırakılsın.
Açıklama, korkmadıklarını, korkması gerekenlerin ise çocuk katilleri ve ülkenin çocuklarını açlığa mahkum edenler olduğunu belirten güçlü bir vurguyla sonlandı. Bu eylemlilik, gençlerin haksızlık karşısında bir nevi sivil toplumun vicdanı gibi hareket ettiğini ve devlete karşı duruş sergilediğini göstermektedir.