SES Ankara Şube, ATO ve Dev Sağlık-İş, Ankara Üniversitesi özelinde sağlık kurumlarında yaşanan yemek sorunlarına dikkat çekti. Konuya ilişkin bir de anket çalışması yapan sağlıkçılar “Yeterli ve dengeli beslenme hakkımız pandemide yaşamsal talebimizdir” ifadelerini kullandı.

Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şube, Dev Sağlık- İş ve Ankara Tabip Odası, basın açıklaması yaparak pandemi dönemindeki ağır çalışma koşullarına bağlı olarak yeterli ve dengeli beslenemediklerini ifade etti.

“YETERLİ BESLENME HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINMAKTA”

Sağlık çalışanları, Ankara Üniversitesi Hastanesi’nde yaşanan beslenme sorununa dikkat çekerek “İhtiyaçlarımız karşılanmıyor” açıklamasını yaptı. Sağlıkçılar, hastane yönetiminin, hastanelerin ekonomik darlıktan çıkış yolu olarak yemeklerden tasarruf etme eğiliminde olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Sağlık emekçilerinin pandemi döneminde artan iş yükü ve azalan dinlenme saatleri nedeniyle bağışıklık sistemi de olumsuz etkilenmektedir. Bu durumda çalışma saatleri içerisinde yeterli ve dengeli düzeyde yemek ihtiyacımızın karşılanması bizler için hayati önem taşımaktadır. Yemeklerle birlikte sunum ve dağıtım için kullanılan malzemeler de dahil tespit ettiğimiz ve sunduğumuz sorunlar zaman zaman düzenlenme yoluna gidilse de çözülememiştir. Pandemi döneminde sağlık emekçilerine ve sağlık hakkımıza verilen değeri tartışmamıza sebep olan bu çözümsüzlük bizi ‘değersiz’ görüldüğümüz sonucuna ulaştırmaktadır.

Sağlık emekçilerinin 24 saate varan uzun çalışma saatleri ‘gece kahvaltısı’ da dahil olmak üzere dört öğünü hastanelerde ya da çalıştıkları sağlık ve sosyal hizmet merkezlerinde yemelerini gerektiriyor. Bulaşı evlerine taşıma kaygıları, lokanta ve restoranların pandemi döneminde kısmi kapanması, bazı saatlerde ise tamamen kapatılması gibi nedenlerle sağlık emekçileri hastane yemeklerine mecbur kalmıştır. Pandemi koşullarında dengeli ve yeterli beslenme çok daha büyük önem kazanmışken pek çok hastane sağlık çalışanlarının hoşnutsuzluğunu görmezden gelerek kötü beslenme koşullarını dayatmıştır.

Bütün dünyayı etkileyen pandemi koşullarına bağlı olarak ülkemizdeki sağlık hizmetlerindeki olağanüstü artışa rağmen OECD ülke ortalamalarının çok altında çalışanla hizmet yürütülmesi sağlık emekçilerinin iş yükünü artırmış, diğer yandan antidemokratik uygulama yöntemleri olan izin, istifa, emeklilik gibi özlük haklarının ellerinden alınması, yanı sıra engelli, kronik hastalığı olan sağlık emekçilerinin durumlarının göz ardı edilmesiyle moral ve motivasyon kayıplarına rağmen sağlık emekçileri hızla artan hasta sayısına yetişmeye çalışmaktadır. Bu koşullarda en çok bulunduğumuz ve sağlık hizmeti ürettiğimiz iş yerlerimiz olan hastanelerde en temel ve hayati ihtiyacımız olan sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme hakkımız elimizden alınmaktadır.”

ÇALIŞANLAR, YEMEKLERİNİ EVDEN GÖTÜRÜYOR!

Sağlık emekçileri, yaptıkları anket çalışmasının sonuçlarını da paylaştı. 401 sağlıkçının katıldığı araştırmaya dair şu veriler paylaşıldı:

*%32’si sadece yemeği beğendiğinde yemek yediklerini,

* %13’ü hiçbir zaman hastane yemeğini yiyemediğini,

*%31’i her çalışma gününde hastaneden yemek yediğini ifade etmiştir.

Yemek çeşitliğinin yeterli olduğunu ifade eden katılımcı oranı %3’tür.

Porsiyonların doyuruculuğunu ise katılımcıların %14’ü yeterli görmüştür.

Anketi yanıtlayan çalışanların %92’si yemekhanelerin fiziki kapasitesini yeterli bulmazken,

%47’si yemekhane, tabak, çatal, masa gibi kullanılan malzemelerinin temizliğini kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

Araştırmaya katılanların %51’i yemek sıcaklığını kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

Açık uçlu sorulara verilen cevaplarla birlikte araştırmaya katılanların %81’i yemeklerin lezzetlerini kötü/çok kötü olarak değerlendirmiştir.

Tüm bu sorunlar nedeniyle çalışanların %50’si yemeğini çoğunlukla evden getirmek zorunda kaldığını,

%52’si dönem dönem parası ile dışarıdan sağlamak zorunda kaldığını ifade etmiştir.”

Editör: TE Bilisim