ADİL YARGILANMA HAKKI

Adil yargılanma hakkı, demokratik toplumun olmazsa olmazıdır, hukuk devletinin temel unsurunu oluşturur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin egemen olduğu hukuk devletinde, demokrasi ve insan haklarının duraksamadan uygulanmasını sağlamak için adil yargılanma hakkına uygun yargılamalar yapılır. Adil yargılanma hakkı; hukukun varlık nedeni, yargılamanın gerçek amacı olan adalete ulaşmanın tek ve güvenilir yoludur.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Uluslararası insan hakları normlarını güvence altına almıştır. İnsan Hakları ve Hukuk Devleti İlkesi, insanlığın ortak evrensel değerlerindendir. Türk Milleti de bu değerlere gönülden bağlıdır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni onaylamış ve yürürlüğe koymuştur. Anayasanın 90. Maddesi hükmüne göre bu sözleşme kanun hükmündedir. Türkiye' de tüm davalarda Adil yargılanma ilkesine uyma zorunluluğu vardır. Adil yargılanma hakkı kişilere yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetleme imkânı verir.

Av. Asile Betül Yayla

(4 Kasım 1950 tarihinde aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 15 ülke Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni İmzalamıştır. 3 Eylül 1953 tarihinde 10 devletin onay vermesi ile yürürlüğe girmiştir. Türkiye'de 18 Mayıs 1954 tarihinde bu sözleşmeyi çekince koymadan onaylamıştır. )

Adil yargılanma hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6' da düzenlenmiştir. AİHS madde 6 bireyin medeni ve cezai muhakemedeki haklarını belirler. AİHS 6. madde kapsamındaki düzenlemelerin uygulama alanı muhakeme süreci ile birlikte yargılamaya hazırlık ve hükmün uygulanması sürecini de kapsamaktadır.

AİHS Madde 6 - Adil yargılanma hakkı

1.Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından dâvasının mâkul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir.
Hüküm aleni olarak verilir, şu kadar ki demokratik bir toplulukta âmme intizamının veya millî güvenliğin veya ahlâkın yararına veya küçüğün menfaati veya dâvaya taraf olanların korunması veya adaletin selâmetine zarar verebileceği bazı hususi hallerde, mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet dâvanın devamınca tamamen veya kısmen Basın mensupları ve halk hakkında tahdid edilebilir.

2.Bir suç ile itham edilen her şahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılır.

3.Her sanık ezcümle:

a) Şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek,
b) Müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak,
c) Kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceği bir müdafii veya eğer bir müdafi tâyin için mali imkânlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selâmeti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından tayin edilecek bir avukatın meccani yardımından istifade etmek,
d) İddia şahitlerini sorguya çekmek, veya çektirmek, müdafaa şahitlerinin de iddia şahitleriyle aynı şartlar altında davet edilmesini ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek,
e) Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından meccanen faydalanmak, haklarına sahiptir.

AİHS 6. Maddenin ihlâli iddiasındaki tüm davalar Strazburg'a gönderilmeden önce tüm iç hukuk yollarının bitirilmiş olması gerekir. Yargılama bir bütündür. Adil yargılanma hakkı yargılamanın bütün aşamalarını kapsar. Adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili dava açabilmek için iç hukuk yollarının bitirilmiş olması gerekir.

Yargılamanın ALENİ olması, demokratik toplumun unsurlarından olan 'adil yargılanma ilkesinin' gereğidir.

Aleniyet, adil bir muhakemenin en önemli unsurlarındandır. “Mahkemenin tarafsızlığı', 'hukuk devleti', 'delillerin ikamesi' ve 'lekelenmeme' gibi ilkelerin uygulanmasını ve tespitini sağlayan adeta bir kamu denetleme mekanizmasıdır. Yargılamanın ilke olarak kamuya açık olması, adil yargılanma hakkı açısından dava tarafları için güvence oluşturmakla birlikte kamuoyunun yargıya güvenini de arttırır.

AİHM birçok içtihadında adil yargılanma hakkının, tarafların yâni iddia ve savunma makamlarının iddia ve savunmalarını eşit bir şekilde ve serbestçe dile getirme imkânını da içerdiğini belirtmiştir. Özellikle savunma, gösterilen deliller, dosyaya sunulan bilirkişi raporları ve mütalâalar hakkında bilgi sahibi olmalı ve bunlarla ilgili olarak kolaylıkla görüş bildirebilmelidir.

Suçluluğu ispat edilememiş herkes masumdur(m. 6/2)

Sanığın ceza yargılamasındaki hakları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin altıncı maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Bunlar; 1. suçlamaları öğrenme ve savunma hakkı, 2. avukat temin edebilme hakkı, 3. tanık dinletme ve sorgulama hakkı, 4. tercüman temin edebilme hakkıdır.

Sözleşme' de sanığın savunmasını kendisinin yapması veya seçeceği bir avukattan yararlanarak savunmasını yapması olanağı sağlanmıştır. Aynı maddeyle, avukat tutmak için mâli olanaklarından yoksun olan sanığın adaletin selâmeti için, parasını ödemeksizin bir avukat yardımından faydalandırılması da öngörülmüştür (m. 6/3-c). Bu konu iç hukukumuzda Zorunlu Müdafilik ile karşılık bulmuştur.
Özel Hukuk davalarında ücretsiz avukat yardımından faydalanma hakkı Sözleşmede açıkça belirtilmemiştir ama adaletin selametinin gerekliliği durumunda avukat sağlanması gerekir denilmiştir.

“ “Adil bir yargılama” için gerekli asgari şartlar:

  1. Kişiler hakkındaki yargılamalar ancak ve ancak yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından görülebilir.
  2. Davalar hakkaniyet ilkesince görülmeli ve makul bir süre içerisinde karara bağlanmalıdır.
  3. İstisnaları olmak kaydıyla yargılama ve karar kesinlikle aleni olacaktır.
  4. Hakkındaki itham kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur. Yöneltilen suçlamaların niteliği ve sebebi en kısa zamanda ve muhatabın (şüpheli/sanık) anladığı bir dilde, detaylı olarak anlatılmalıdır.
  5. Kişiye, gerek hukuk ve gerek ceza davasında veya bu konuya ilişkin takibini yapmak için gerek kendisine veya savunmacısına (avukat) gerekli zaman ve kolaylığa sahip olacak bir ortam hazırlanmalıdır.
  6. Eğer kişinin avukat tutmak için mali olanağı bulunmuyorsa ve adaletin selameti gerektiriyor ise, devlet ücretsiz avukat temin etmek zorundadır
  7. “Silahların Eşitliği İlkesince” tarafların tanıkları eşit olanaklar çerçevesinde sorguya çekme ve soru sorma hakları vardır.
  8. Kovuşturma sırasında sanık/soruşturma sırasında şüpheli, kullanılan dili anlamadığı veya konuşmadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz faydalanmak haklarına sahiptir.” (Yüksel, Murat, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Adil Yargılanma Hakkı Üzerine Bir İnceleme” Legal Hukuk Dergisi, Mayıs–2004, Sayı: 17)
Editör: TE Bilisim