Maraklı; "İşçi hakları ile iş güvencesi ilklerinin içeriği her gün zayıflamakta. Türkiye gibi yoksulluk oranının çok yüksek olduğu bir ülke de işçinin mevcut haklarının zayıflatılması ve tırpanlanması sosyal yaşam düzenini riske atmaktadır."

CHP YDK Üyesi Avukat Bülent Maraklı yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirerek, Türkiye'de artan yoksulluğa ve kıdem tazminatının gasp edilmesi çabalarına dikkat çekti.

Maraklı'nın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde;

"Açlık ve yoksulluk oranı arttıkça temel haklar daha da kısıtlanmakta beraberinde iş güvencesi ve sosyal haklar ortadan kaldırılmaktadır.

2020 yılında Türkiye’de 12 Milyon kişi yoksul ve yaklaşık 17 milyon kişi de yoksulluk sınırında yaşamakta. 

Türkiye, 33 Avrupa ülkesi içinde gelir dağılımı eşitsizliğinde 2. Sırada. Bu sayı ve sıramalar çok ciddi bir tehlike halidir. Tüm program ve hedeflerin yoksulluğu ve gelir eşitsizliğini azaltmak olması gerekirken her gün tam tersine düzenlemelere imza atılmakta.

Son on yıldır tüm düzenleme ve hesaplar; işçi haklarını zayıflatma ve iş güvencesinden yoksun bırakma yönündedir. İşçi haklarının korunması ve güçlendirilmesi yönünde tek bir adım ve örnek gösteremezsiniz. Yargı kararlarında da işçi lehine yorum ilkesi artık terk edilmekte. Keza denetimsiz ve kontrolsüz arabuluculuk faaliyeti ile işçinin sosyal hakları bilgisiz/bilinçsiz imza ile ortadan kaldırılmakta.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 30 maddesi kabul edildi.

25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem tazminatını almasını zorlaştıran düzenleme de komisyondan geçti.

Buna göre 25 yaş altında ve 50 yaş üstündeki çalışanlar ile belirli süreli sözleşmeler koşulsuz olarak yapılabilecek. Çalışanlar bu süre zarfında kıdem ve ihbar tazminatı hakkından yararlanamayacak.

25 yaşına kadar çalışanlar bu süre zarfında kıdem tazminatı hesabından çıkarılacak, 50 yaş üstündekiler ise güvencesiz çalışacak.

Mevcut yasalarda belirli süreli iş sözleşmeleri istisnai durumlarda yapılıyordu. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesine göre belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için, işin belirli süreli olması veya işin konusunun tamamlanması gerekiyordu.

Yeni kanun teklifine göre belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için aradığı koşullar bulunmaksızın, 25 yaşın altında çalışanlar ile 50 yaşın üstündeki çalışanlar açısından hiçbir sınırlama olmadan belirli süreli iş sözleşmesi yapılması olanağı işverene tanınacak.

Kıdem tazminatı hesabınız hangi ücret üzerinden yapılacak?

Bu yasa ile eğer işçi birikmiş kıdemi ödenmeden, iş sözleşmesi feshedilmeden, kısmi süreli çalışmaya sürüklenirse o zaman kıdem tazminatı alacakları tehlikeye girer.

Örnek ile konuya açıklık getirelim. 50 yaşın üstündesiniz ve 30 yıldır bir işyerinde çalışıyorsunuz. 5.000.00 TL brüt ücret almaktasınız. İşe ara vermeden, işveren belirli süreli iş sözleşmesi ile işe devam etmenizi istedi. İşe olan ihtiyacınız ve diğer koşullarınız nedeni ile kısmi çalışmayı kabul ettiniz. Ücretiniz de 3.000.00 TL brüt olarak belirlendi. Bir yıl sonra işveren sizi işten çıkardı. Kıdem tazminatı hesabınız hangi ücret üzerinden yapılacak? Kıdem tazminatı hesabı en son brüt 3.000. TL üzerinden yapılacak yani KIDEM TAZMİNATINIZ YARI ORANDA DÜŞECEKTİR. İşe iade davası açamayacaksınız! Çünkü belirli iş sözleşmesi ile artık iş güvenceniz ortadan kalkmış durumda.

İşçiyi freni boşalmış araç haline getirmeyin!

30 yıl emek edeceksiniz, aileniz ve çocuklarınız dört gözle alacağınız tazminatı bekleyecek siz bir günde hakkınızın yarısını kaybedeceksiniz.

Hangi saik ve vicdansızlıkla bu tür yasa maddeleri mecliste kabul edilmekte. Kıdem tazminatı işçinin onuru ve namusudur. Bu hak ile bu kadar oynarsanız işçi itibarsızlaşır. İtibarsızlaşan kişinin kendisine de topluma da faydası olmaz.

Resmen bir felakete çağrı var. Ölçülü ve dengeli bir toplum için bir an önce bu saçmalıklardan vazgeçilmeli. Bu yol doğru bir yol değildir. İşçi fabrikada ki makina değildir. Kazancı ve sosyal hakları ile ayakta durabilir. İşçiyi freni boşalmış araç haline getirmeyin! Hiç birimiz ezilmekten kurtulamayız. Kanun teklifini meclisten geri çekin lütfen. Bu ülke de asıl önceliğimiz yoksulluğu bitirmek ve refah içinde yaşayan bir toplum yaratmak olsun.."

Editör: TE Bilisim