Bu hafta ki konuğum, Adana Baro Başkan Adayı Av. Semih Gökayaz Kendisiyle Baro başkanlığı adaylığını, pandemi sürecinde avukatların yaşadıklarını ve anayasa sürecini konuştuk.

Emin İncesoy: Adana Baro Başkan Adayı Semih Gökayaz Kimdir?

Av. Semih Gökayaz: 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini tamamladım. Avukatlık Stajımı Ankara'da tamamladıktan sonra askerlik görevi derken 2002 yılından bu yana Adana'da serbest avukatlık yapmaktayım. 2010-2012 döneminde Adana Barosu Saymanlığı, 2016 Ekim ayından bu yana da baromuzun Genel Sekreterlik görevini yürütmekteyim. Başkan adaylığıma kadar baroda çok ciddi tecrübeler edindim. Bu tecrübe ile başkanlık görevine talip oldum.

Emin İncesoy: Baro Seçimleri Üzerinden Yaşanılan Tartışmaların Ardından Çoklu Baro Sistemi Yürürlüğe Girdi. Çoklu Baro Uygulaması Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Av. Semih Gökayaz: Çoklu baro yasası ile asıl amacın “yandaş baro” yaratma isteği olduğunu, çoklu baronun avukatların bağımsızlığına, mesleğin özüne ve geleneklerine aykırı olduğunu yasa daha teklif edilmeden ve tartışmalar sırasında çok söyledik. Fakat ülkeyi yönetenler “yandaş baro” yaratmakta kararlı oldukları ve TBMM'de çoğunluğa sahip oldukları için yasayı çıkardılar. Çıkarılan yasa; İstanbul'da en az 20, Ankara'da en az 5, İzmir'de ise en az 2 baro kurulabilmeye olanak sağlarken avukatlar bu yasaya itibar etmediler, mesleklerine, örgütlerine ve geleneklerine sahip çıktılar ve zor bela İstanbul'da sayısı hala tartışmalı 2 nolu baro kurulabildi. Baro seçimleri de çoklu baro projesi tutmadığı için iki kez ertelendi. Hala tutmadı ama biz genel kurul ve seçimlerimizi 18-19 Mart tarihlerinde yapacağız. (Röportaj sonrası takvim tekrar değişti ve Adana Barosu 31.Olağan Genel Kurulu İçişleri Bakanlığının Genelgesi çerçevesinde 10 - 11 Temmuz 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek)

Emin İncesoy: Bugün Anayasa Mahkemesi Ve Aihm Kararları Belli Davalarda Uygulanmıyor. Uygulanmaması Durumunda Bu Kurumların Bir Yaptırım Gücü var mıdır?

Av. Semih Gökayaz: Bir kere bu sorunun sorulduğu bir ülkede yaşamanın utancı hepimize ait. Normlar hiyerarşisine göre en üst iki mahkeme tarafından verilen kararların uygulanmamasını konuşmak başlı başına utanç vericidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye, tek adam rejimi altında yönetilmeye başlamıştır. Dolayısıyla kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı ve yargının da tam anlamıyla siyasetin güdümüne girdiği bir dönem yaşıyoruz. Yüksek Mahkemelerin kararları uygulanmadığı gibi itibarlarına da hiç saygı gösterilmemekte ve hülle yoluyla atama yapılır duruma düşürülmüştür. Yargıçların görevlerini yaparken bağımsız oldukları Anayasa ile güvence altına alınmıştır fakat mahkemelerin siyasi olarak değerlendirilebilecek davalarda ne yazık ki hukuktan bağımsız, siyasetin güdümünde karar verdiklerini görüyoruz.

Emin İncesoy: Türkiye'de Yeni Yeni Gündeme Getirilen “Anayasa” Değişikliği Tartışmalarından Beklentileriniz Nelerdir?

Av. Semih Gökayaz: Anayasa değişikliği Türkiye'nin gündemi değildir. Türkiye'nin sıcak ve yakıcı gündemi salgın hastalık, bunun yarattığı ekonomik sorunlar, işsizlik, açlık ve adaletsizliktir. “Yeni Anayasa”, Sayın Cumhurbaşkanı'nın gündemidir. Mevcut Anayasa'ya göre sayın Cumhurbaşkanı erken seçim olmadığı takdirde yeniden aday olamamakta, ancak erken seçim olursa aday olabilmektedir. Son aylarda basında yer alan anketlerin çoğunda iktidar bloğunda çok ciddi oy kaybı olduğu kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı bu girdabın içinden çıkmak için “Yeni Anayasa” tartışmasını ortaya atmıştır. Bir anayasa tartışması olacaksa işe, herkesi kucaklamak adına Sayın Cumhurbaşkanının yıllarca çöplük, pislik ve terörist diye nitelediği % 50'den özür dilemesi ile başlamak gerek ama ortada böyle bir irade yok. Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı yok mu, elbette güçlendirilmiş parlamenter sisteme dayalı ve kuvvetler ayrılığının tüm gereklerini içeren bir anayasaya ihtiyacımız var ama siyasetin nefret boyutunda kutuplaştığı bir ortamda buna olanak olmadığını düşünüyorum.

Emin İncesoy: Pandemi Sürecinde Hukukçuların Yaşadığı Belli Başlı Sorunlar Nelerdir?

Av. Semih Gökayaz: Corona salgını tüm insanlığı, tüm meslek gruplarını etkilediği gibi en çok da mesleklerini serbest olarak yürüten avukatları etkiledi. 30 Mart-15 Haziran tarihleri arasında duruşma ve keşifler yapılmadığı için neredeyse bütün avukatlar ofislerini geçici olarak kapatmak durumunda kaldılar. Yargı süreçlerinde ilerleme olmayınca, büroları da kapatınca gelir de elde edilemedi. Bundan da en çok mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımız etkilendi. Ekonomik olarak vahim bir durum yaşanıyor. Adliyelerdeki fiziki koşullar da çok yetersiz ve çok kalabalık. Kapalı mekanlarda hepimiz tehdit altındayız. Bu zor koşullara karşın avukatların adalet arayışı yılmadan devam ediyor.

Emin İncesoy: Baro Başkanı Olarak Seçildiğiniz Takdirde Neler Yapmayı Planlıyorsunuz?

Av. Semih Gökayaz: Öncelikle çok tarihi günlerden geçtiğimizi düşünüyorum. Ülkede hukuk yok. Hani “yok” cevabına karşı istemeden, “hiç mi yok” diye sorarız ya bir umut, hiç yok. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının tanınmadığı, siyasi iktidarın “beğenmediği” tahliye kararı veren mahkemelerin dağıtıldığı, hakkında tahliye kararı verilen şüphelilerin cezaevinden salınmadan başka bir soruşturma konu edilerek yeniden tutuklama kararı çıkartıldığı, Sulh Ceza Mahkemelerinin siyasi iktidarın sopası ve cezalandırma aracı olarak kullanıldığı bir süreci yaşamaktayız. Açıkçası yangın var ve bu yangını hep birlikte söndürmeliyiz. Ondan sonra toplumun tüm katmanlarının sürece dahil olduğu yeni anayasayı konuşmalı ve yapmalıyız. Yapacağımız genel kurulda, zor günlerde meslektaşlarımızla dayanışmayı sağlamak için yardımlaşma sandığını kuracağız. Hesapsız bir şekilde artan avukat sayısını kontrol altına almak amacıyla bir çalışma yapıp Niteliği Yetersiz Olan Hukuk Fakültelerinin Kapatılmasını Talep Edeceğiz. Avukatlık mesleğinin geliştirmek ve kendi sorunlarımıza çözüm sağlamak amacıyla Avukatlık Mesleği AR-GE Merkezini kuracağız. Tecrübemiz var, gençliğimiz var, çalışmayı da seviyoruz, meslektaşlarımızla dayanışma içinde çalışarak ülkemizi içinde bulunduğu hukuk krizinden el birliğiyle çıkaracağız.

Editör: TE Bilisim