Bergama'nın Kapukaya Köyü mevkiinde yapılması planlanan ‘Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi’ projesiyle ilgili ÇED İptali kararı Danıştay tarafından onaylandı. Karar çevreciler tarafından sevinçle karşılandı.

Engel; "Bu kararla Kapukaya'da ki 4543,2 hektarlık orman alanında bulunan 4 bin 325 Kızıl Çam'ın kesilmesi, zeytinlikler, tarım alanları, meralar yok olmaktan kurtuldu. UNESCO kültür mirası listesinde yer alan Kibele kutsal alanının tahrip olmasının önüne geçildi. Bölge'de bulunan ve Bergama'yı besleyen zengin yeraltı su kaynakları korundu"

Karar çevreciler tarafından sevinçle karşılandı.

Kayyım ile yönetilen Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni tesisine rezerv sağlamak amacıyla fıstık çamı ile ünlü Kozak Yaylası'nda açık maden ocağı açmak için girişimde bulunmuştu. Mahkeme sunulan bilirkişi raporunu esas alarak “Çevresel Etki Değerlendirmesi” hakkında olumlu karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Böylece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın “ÇED Olumlu” kararı geçerliliğini yitirirken, mahkeme yürütmeyi durdurdu.

Kayyım ile yönetilen Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni tesisi

Ancak kararın ardından maden konuyu Danıştay’a taşıdı. Tüm bunlar yaşanırken AKP yönetimindeki Bergama Belediyesi’nin bu davadan çekildiği haberi çevreciler tarafından üzüntüyle karşılandı. 31 Mart 2019'da Bergama Belediye Başkanı olan Hakan Koştu ise bilim insanlarının verdiği raporlara rağmen davalardan çekilmesini “Madenin bir zararı yok, Bergama'ya değer katıyor” sözleriyle açıklamıştı.

EKOLOJİK HASSAS BÖLGE

Bergama Kozak yaylası

ÇED İptali kararının Danıştay tarafından onaylanması ile ilgili düşüncelerini paylaşan Avukat Arif Ali Cangı; “Çok güzel ve umutlu bir karar. Umarım yargıda benzer kararlara yeniden dönelim” dedi. Proje sahasının, ‘Ekolojik Hassas Bölge’ olarak tanımlanan Bergama Kozak yaylasında, endemik bitki ve hayvan türlerinin yanı sıra UNESCO Dünya Kültür Mirası koruma bölgesinde olduğunu ifade eden Cangı; “Önce Yerlitahtacı idi, mahkeme iptal edince aynı ruhsat sahası içinde bu kez Kapukaya adı altında ÇED izni verildi. Bergama’nın su ihtiyacının büyük bölümünün sağlandığı bölgedeki altın madeni projesi için Bergama Belediyesi, İzmir Tabip Odası ile yurttaşlar davacı oldu. Keşfi 5 Nisan Avukatlar günü gerçekleşmiştik. Yani doğanın da avukatlığı görevini yapmıştık” dedi.

Danıştay Kararı-1
Danıştay Kararı-2

Cangı ayrıca; “Bu davanın asıl kazandıranı, 30 yıla ulaşan Bergama hareketinin neferleri, Yerli Tahtacı köylüleri, dönemin belediye başkanı, Bergama Çevre Platformu, İzmir Tabip Odası ve tüm Kozaktır. Kozak'ın gözü aydın” sözlerine yer verdi.

BERGAMA’NIN GÖZÜ AYDIN

Bergama Çevre Platformu

Bergama Çevre Platformu Başkanı Erol Engel ise; “Bu kararla yüreğimize su serpildi, on yıla yakındır bölge köylüsüyle birlikte Koza Altın'a karşı verdiğimiz mücadele yargı zaferiyle sonuçlanmasından mutlu olduk. Bu kararla Kapukaya'da ki 4543,2 hektarlık orman alanında bulunan 4 bin 325 Kızıl Çam'ın kesilmesini durdurduğumuz gibi zeytinlikleri, tarım alanlarını ve meraları da yok olmaktan kurtardık” dedi.

Engel sözlerini şöyle sürdürdü; “UNESCO kültür mirası listesinde yer alan Kibele kutsal alanının tahrip olmasının önüne geçtik. Bölge'de bulunan ve Bergama'yı besleyen zengin yeraltı su kaynaklarımızı koruduk. O nedenle en az Yerli Tahtacı ve Kapukaya köylüsü kadar Bergamalı da sevinmelidir. Havamızı, suyumuzu ve toprağımızı gözünü altın hırsı bürümüşlere karşı savunduk ve kazandık”

BELEDİYE BAŞKANI HAKAN KOŞTU'YA RAĞMEN KAZANDIK

“Son yerel seçimlerde iş başına gelir gelmez belediyeyi çevre davalarından çeken Hakan Koştu'ya rağmen bu davayı kazandık. Kendisini bir kez daha uyarıyor, bu yanlış kararından dönmesini diliyoruz. Belediyenin asli görevi yörenin doğasını, havasını suyunu korumaktır. Bergama'ya değer katan altın madeni değil, çam ormanlarıyla, havasıyla suyuyla bereketli topraklarımızdır, UNESCO Kültür Mirasımızla taçlanan antik kentimizdir”

ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM

UNESCO Kültür Mirasımızla taçlanan antik kentimizdir

“Uzun yıllardır çevre davalarımızda bizi yalnız bırakmayan gönüllü avukatımız Arif Ali Cangı'ya, görev süresince çevre davalarına destek veren önceki dönem belediye başkanımız Sayın Mehmet Gönenç ve dönemin belediye avukatı Serdar Sinan'a,  İzmir Tabip Odasına, Tahtacı Derneğimiz başkanı Avukat Hüseyin Ali Üstündağ'a, Yerli Tahtacı muhtarımız Veli Mantar'a, yöre köylülerimize ve yol arkadaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum” dedi.

MADEN MÜHENDİSLERİ BİLE OLUMSUZ RAPOR VERDİ

Karardan dolayı yöre halkının rahat bir nefes aldığını dile getiren Bergama Tahtacılar Kültür, Eğitim, Yardımlaşma Derneği Başkanı Avukat Hüseyin Ali Üstündağ; “Daha önce Yerlitahtacı Köyü’nde yapılan ÇED toplantısı dönemin belediye başkanı Mehmet Gönenç ve Bergama Çevre Platformu’nun öncülüğünde, yöre halkının da direnmesiyle yaptırılmamıştı. Ardından aynı yerde yapılmak istenilen açık ocak maden faaliyeti için isim değiştirerek yeniden açılmak istendi. Yeniden düzenlenen ÇED raporu ile maden faaliyeti hazırlanırken bir kez daha karşı dava açıldı. Madenin açılmak istendiği arazide yapılan ön keşiften sonra şirketin yürütmeyi durdurma isteminin iptaline dair talebi kabul edilmedi. Bu keşfe bağlı olarak madenin açılmasının tam bir çevre felaketi olacağına dair açıklayıcı bilirkişi raporu dosyaya sunuldu. Bu raporda en ilginç olan kısım, maden mühendislerinin de bu işe olumsuz rapor vermesiydi” sözleriyle süreci anlattı.

BERGAMA BELEDİYESİ’NİN DAVALARDAN ÇEKİLDİĞİNİ GÖRDÜK

Üstündağ ayrıca; “İzmir İdare mahkemesinde ki duruşmada ise yeni seçilen Bergama Belediyesi’nin davadan çekildiğini gördük. Bu işin Bergama Belediyesini ilgilendirir yönü anayasada düzenlenen sağlıklı çevrede yaşama, yaşatma hak ve ödeviyle ilgiliydi. Bir diğer asıl yönüyse raporda bahsedilen ve Bergama içme suyuna kaynak sağlayan su kaynaklarını kurutma riskiydi. Her iki açıdan da Bergama Belediyesi halkın lehine olan bu davada tavır göstermeyip, tam tersi çevre felaketine sebep olacak maden şirketi lehine davrandı. Akabinde çıkan mahkeme kararı madenin açılmasına olanak sağlayan ÇED raporunun iptali yönünde oldu. Ancak karara maden şirketi itiraz ettiğinden dosya istinaf incelemesi için Danıştay’a gönderildi.

Bugün aldığımız mutlu bir haber ile ilk derece mahkemesinin ÇED raporunun iptaline ilişkin kararının onadığını öğrendik ve davayı kazandık. Bu başarımızın diğer çevre davalarına teşvik ve emsal olmasını diliyoruz” dedi. Kendisinin de yöre insanı olduğunu belirten Üstündağ; “Burası benim kendi köyüm. Burada endemik bitki türleri var, hayvanlarımız var, çocuklarımızın geleceği var. Bu sebeple karardan dolayı çok mutluyuz” dedi.

KAYNAK: AJANS BAKIRÇAY

Editör: TE Bilisim