Kadın

Brezilya’da kadın katliamına isyan: Sokaklarda öfke, São Paulo’da yüzlerce tutuklama

Protestocular, kadın bedenlerini hedef alan yapısal şiddetle mücadele için toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya çağırdı.

Abone Ol

Brezilya’da ülke genelinde artan kadın cinayetlerine karşı binlerce kadın sokaklara çıktı. Farklı eyaletlerde düzenlenen protestolarda kadınlar, hem hükümete hem de faillere seslenerek “Bizi öldürmeyi bırakın” çağrısında bulundu. Gösterilerde dikkat çekilen çarpıcı bir istatistik ise ülkeyi sarsıyor: 2025 yılında Brezilya’da erkekler günde ortalama dört kadını öldürdü.

Brezilya’da günde ortalama dört kadının erkekler tarafından öldürülmesi ülke genelinde protestolara yol açtı. Binlerce kadın “Bizi öldürmeyi bırakın” diyerek sokaklara çıkarken, São Paulo’da kadınlara yönelik şiddet kapsamında 580 kişi gözaltına alındı; devlet artan tepki karşısında harekete geçti.

Son dönemde ülkeyi etkisi altına alan cinsiyete dayalı şiddet dalgasını protesto etmek amacıyla binlerce kadın pazar günü çeşitli kentlerde bir araya geldi. “Bir kişi daha olmasın!” ve “Yaşasın kadınlar!” sloganları atan yüzlerce gösterici, São Paulo kent merkezinde toplanarak yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırdı. Protestocular, cinsiyetçiliği ortadan kaldıracak kültürel bir dönüşüm için devletin ve toplumun daha güçlü bir taahhüt üstlenmesini talep etti.

Başkentte etkili olan şiddetli yağmura rağmen kadınlar sokaklardan çekilmedi. Göstericiler, kadın cinayetlerini ve devletin sorunun ciddiyetini görmezden gelen yaklaşımını kınadı. Kadınlara göre bu kayıtsızlık, failleri koruyan ve cezasızlığı besleyen bir ortam yaratıyor.

Son günlerde yaşanan art arda kadın cinayetlerinin ardından onlarca kadın örgütü ortak protesto çağrısı yaptı. Kadınlar, ataerkil sistemin ahlaki yargılarla suçu sürekli olarak kadın bedenine yüklediğini, bu nedenle şiddet ve istismar hakkında kamuoyu önünde konuşmanın dahi zorlaştığını vurguladı.

Brezilya’da 2025: Günde dört kadın öldürülüyor

Brezilya hükümetinin verilerine göre kadın cinayetleri son yıllarda artış gösteriyor. 2025 yılı içerisinde şu ana kadar 1.177 kadın cinayeti kayda geçti; bu rakam günde ortalama dört vakaya karşılık geliyor. Aynı verilere göre yaklaşık 3,7 milyon Brezilyalı kadın, son bir yıl içinde en az bir kez aile içi şiddete maruz kaldığını bildirdi.

Protestolar, her gün en az dört kadının erkekler tarafından öldürülmesi gerçeğine dikkat çekiyor. Bu süregelen kadın cinayetleri, São Paulo’daki Paulista Bulvarı’nı dolduran göstericilerin pankartlarında, sloganlarında, gözyaşlarında ve sessizliklerinde yankı buldu. São Paulo Sanat Müzesi yakınında toplanan kadınların ortak ve zorunlu çağrısı tek bir cümlede özetleniyordu: “Bizi öldürmeyi bırakın!”

Tanıklıklar: “Bu hafta korkunçtu”

45 yaşındaki Daniela de Abril, uluslararası bir haber ajansına verdiği demeçte, “Bu hafta korkunçtu” dedi. De Abril, son vakalardan birinde bir kadının eski erkek arkadaşı tarafından arabayla ezildiğini ve sürüklenerek ağır yaralandığını aktardı. Kadının hayatta kalabilmesi için her iki bacağının da ampute edilmesi gerekti. Bir diğer vakada ise cuma günü genç bir kadın askerin yanmış cesedi bulundu; polise verilen ifadeye göre kadın, bir başka asker tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.

Cinsiyet temelli şiddet mağdurlarına hizmet veren bir sığınakta çalışan De Abril, merkezin “sürekli dolu” olduğunu ve son dönemde yardım talep eden kadın sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirtti.

Gösteriye katılan 42 yaşındaki psikolog Taís Casal da farkındalığın önemine dikkat çekti. Casal, “Tedavi ettiğim birçok kadın, zehirli ilişkiler içinde olduklarını ve istismara uğradıklarını başlangıçta fark etmiyor” dedi.

31 yaşındaki rapçi Elisandra “Lis” Martins ise Ulusal Hip-Hop Kadın Cephesi’ne bağlı Batalha das Gurias kolektifinin bir üyesi. Martins, devleti harekete geçmeye zorlamak ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti görünür kılmak için eyleme katıldığını söyledi. Bakanlıklar Meydanı’na yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta şiirini seslendiren sanatçı, cinsiyet temelli ve ırksal şiddetin kadınların yaşamını nasıl kuşattığını ritmik dizelerle anlattı.

“Devlet şiddeti, ataerkilliğin normalleşmesiyle iç içe”

Kadınlar, devletin ve kurumların şiddet mağdurlarını koruma ve bu suçları önleme konusundaki ihmalkârlığını sert biçimde eleştiriyor. Sosyal Bilimler alanında doktora sahibi olan ve Şiddete Maruz Kalan Kadınlar Kolektifi’nde aktivist olarak çalışan Vanessa Hacon, adalet sisteminin kadınları yeterince ciddiye almadığını vurguladı.

Hacon, “Kadınlar ev içi şiddetten kaçtıklarında kendilerini çoğu zaman adalet sisteminin içinde buluyor. Ancak burada usulsüzlükler yaygın, süreçler absürt ve hâkimler çoğu zaman hiçbir şey yapmıyor” dedi. Aktiviste göre mahkemelerde, “kin besliyor”, “ayrılığı kabullenemiyor” gibi cinsiyetçi kalıplarla kadınların şikâyetleri geçersizleştiriliyor. Oysa bu başvuruların reddedilmek yerine ciddiyetle ele alınması ve etkin biçimde kovuşturulması gerekiyor.

“Değişim herkes için”

“Feminizm devrimdir” ve “Kadınlar yaşasın” sloganlarıyla yürüyen protestocular, yüzyıllardır ataerkil biçimde yapılandırılan toplumsal düzenin Brezilya’da bir “kadın cinayeti salgını” yarattığını dile getirdi. Değişimin yalnızca kadınlar için değil, toplumun bütünü için gerekli olduğu vurgulandı.

Yürüyüşe çoğunlukla kadınlar katılsa da, çok sayıda erkek de protestoda yer aldı. Organizasyon komitesinden yazar, yönetmen ve emekli profesör Renata Parreira, erkeklerin bu mücadeledeki rolüne dikkat çekti. Parreira, “Erkekleri diyaloğa davet etmeli, zehirli erkeklik anlayışlarını sorgulamaya teşvik etmeliyiz. Onları bu mücadelenin müttefiki haline getirmeliyiz; çünkü bu, hepimizin mücadelesi” dedi.

Parreira ayrıca toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede kamu bütçesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı: “Yeterli bütçe, nitelikli ekipler ve güçlü araştırma verileri olmadan etkili kamu politikaları üretilemez. Kültür durağan değil; eğitim yoluyla dönüştürülebilir.”

Protestocular, kadın bedenlerini hedef alan yapısal şiddetle mücadele için toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya çağırdı. Bu çağrı özellikle, kadın cinayetlerinin failleri olan erkeklere yöneltildi.

Biyolog Camila Postal Adomaitis de erkeklerin çözümün aktif bir parçası olması gerektiğini vurguladı: “Her kadın bir tür tacize maruz kalmıştır. Ancak erkeklere sorduğunuzda hiçbiri tacizci tanımadığını söylüyor. Erkekler, kendi yarattıkları sorundan kopuk davranıyor. İşte bu yüzden, erkeklerin çözümün parçası olması hayati önemde.”

São Paulo’da 580 tutuklama: Kadın cinayetlerine karşı operasyonlar yoğunlaştırıldı

Brezilya’nın en kalabalık eyaleti São Paulo’da kadın cinayetlerindeki artışa karşı yürütülen mücadele kapsamında, ev içi ve aile içi şiddet suçlamalarıyla 580 kişi tutuklandı. Resmi kaynakların salı günü yaptığı açıklamaya göre, koordineli operasyon Ocak–Kasım 2025 döneminde kaydedilen 233 kadın cinayetiyle bağlantılı olarak gerçekleştirildi. Bu sayı, kadın cinayetlerinin ayrı bir kategori olarak kayda alınmaya başlandığı 2018 yılından bu yana eyalette ulaşılan en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti.

Kadın cinayetlerindeki benzeri görülmemiş artışa kurumsal bir yanıt olarak planlanan operasyonda yaklaşık 1.800 güvenlik görevlisi görev aldı. São Paulo’nun farklı belediyelerindeki mahkemeler tarafından çıkarılan 1.400 tutuklama emrinin infaz edilmesinin hedeflendiği bildirildi. São Paulo Kadın Politikaları Sekreterliği’ne göre operasyon pazartesi gecesi başladı ve eyalet tarihinde cinsiyete dayalı suçlara odaklanan en büyük polis müdahalelerinden biri olma niteliği taşıyor.

Bu geniş çaplı operasyon, alarm veren bir tabloya eşlik ediyor. Ocak ve Kasım 2025 arasında São Paulo’da 233 kadın cinayeti kaydedildi. Yetkililere göre bu rakam, sorunun ulaştığı boyutu gözler önüne seriyor.

Ulusal tablo da kritik

Kadın cinayetlerindeki artış yalnızca São Paulo ile sınırlı değil. Ulusal verilere göre 2024 yılında Brezilya genelinde 1.492 kadın cinayeti kaydedildi. Bu sayı, 2023’teki 1.475 vakaya göre artış anlamına geliyor ve 2015’te yürürlüğe giren Kadın Cinayetleri Yasası’ndan bu yana ulaşılan en yüksek seviye olarak dikkat çekiyor. Söz konusu yasa, kadın cinayetlerini sıradan cinayetlerden ayırarak cinsiyete dayalı bir insan hakları ihlali olarak tanımlamayı amaçlıyor.

Brezilya Kamu Güvenliği Forumu’nun (FBSP) verilerine göre, 2024 yılında ülkede her gün ortalama dört kadın kadın cinayetine kurban gitti. Aynı yıl içinde 3.870 kadın cinsiyete dayalı şiddet kapsamında cinayet girişiminden sağ kurtuldu; bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 19’luk bir artışa işaret ediyor. Ayrıca 56.900 kadının psikolojik şiddete maruz kaldığı bildirildi; bu da 2023’e kıyasla yüzde 6,3’lük bir yükseliş anlamına geliyor.

FBSP araştırmacılarından Isabella Matosinhos, Global Voices’a verdiği demeçte, kadınlara yönelik şiddetin yeni bir olgu olmadığına dikkat çekti. Matosinhos, “Brezilya’da kadınlara yönelik şiddet uzun süredir çok yüksek seviyelerde seyrediyor. Bugün değişen şey, bazı vakaların son derece acımasız ve sembolik hale gelmesi; bu da şiddeti besleyen cinsiyet dinamiklerinin ne kadar derin olduğunu daha görünür kılıyor” dedi.

Toplumun tepkisinin giderek güçlendiğini vurgulayan Matosinhos, “Bu olaylar, toplumun devletten daha tutarlı ve etkili yanıtlar talep etmeye başlamasına yol açtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı, 2024’te kaydedilen 1.492 kadın cinayetinin son derece endişe verici olduğunu belirterek, “Yasanın yürürlüğe girmesinden 10 yıl sonra bile cinsiyete dayalı nedenlerle kadın ölümlerini azaltamamış olmamız, ciddi bir başarısızlığa işaret ediyor” dedi. Matosinhos’a göre kadın cinayeti, çoğu zaman psikolojik şiddet, tehdit, kontrol ve cinsel şiddetle başlayan uzun bir şiddet sürecinin son halkası. Bu tablo, yasal ilerlemelere rağmen devletin önleme, koruma ve müdahale kapasitesindeki derin zayıflıkları ve Brezilya’daki yapısal cinsiyet eşitsizliklerini ortaya koyuyor.

Sokaklarda yükselen öfke

7 Aralık’ta binlerce kadın, ülkede art arda yaşanan kadın cinayetlerinin ardından Brezilya’nın birçok kentinde sokağa çıktı. “Tek bir kişi bile eksik olmasın!”, “Kadınlar yaşasın!” ve “Bizi öldürmeyi bırakın!” sloganlarıyla düzenlenen protestolar São Paulo, Rio de Janeiro, Brasília ve Salvador başta olmak üzere pek çok şehirde gerçekleştirildi. Gösteriler, yeni kadın cinayeti vakalarının yaşandığı bir haftanın ardından toplumsal öfkenin kitlesel bir ifadesine dönüştü.

Lula’dan kampanya mesajı

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva da Aralık ayı başlarında yaptığı açıklamalarda, cinsiyet temelli şiddete karşı ulusal bir kampanya başlatma kararlılığını duyurdu. Lula, “Bu ülkenin tüm erkekleriyle birlikte, artık hiçbir kadının şiddete maruz kalmaması için bir kampanya başlatmaya hazırım” dedi. Kampanyanın özellikle erkekler arasında farkındalık yaratmayı hedeflediğini belirten Lula, tüm erkekleri bu mücadeleye katılmaya çağırdı.

Fail erkeklere sert sözlerle yüklenen Lula, “Böyle insanları cezalandıracak hiçbir ceza yok; ölüm bile bu alçaklar için hafif kalır” ifadelerini kullandı. Spor salonlarında saatlerce çalışıp ardından kadınlara şiddet uygulayan erkeklere dikkat çeken Lula, bu çelişkinin toplumsal olarak sorgulanması gerektiğini vurguladı.

Devlet Başkanı, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti:
“Kadın cinayetleriyle ve kadınlara yönelik her türlü şiddetle mücadele, hükümetimin temel taahhüdü ve önceliğidir. Biz erkekler de samimi bir sorumluluk üstlenmeliyiz. En kutsal olan adına, bu mücadelede müttefik olmalıyız.”