Princeton Üniversitesi liderliğindeki Hintli ve Amerikalı bilim insanlarından oluşan bir ekip, COVID-19'un devam eden yayılmasının, enfekte olanların küçük bir yüzdesinin, 'süper kontaktorlar' olarak bilinen neden olduğu sonucuna vardı. Ayrıca uzmanlar, çocukların ve genç yetişkinlerin hastalığın yayılmasında anahtar rol oynadığını öne sürüyor.
Bulgular, yeni koronavirüs ile enfekte olmuş kişilerin bugüne kadarki en büyük temas izleme çalışmasının sonucudur.
Çalışma Science dergisinde bu Çarşamba yayınlanan, SARS-CoV-2 bugüne kadar, enfeksiyon ve ölüm oranlarının yolları hangi ile enfekte kişilerin büyük iletişim izlemeyi temsil 575.071 bireylerin maruz bırakıldı edildi izlenir. 84.965 onaylanmış covid-19 vakasına kadar.
Araştırma, Hindistan'ın güneydoğusundaki Tamil Nadu ve Andhra Pradesh eyaletlerinde gerçekleştirildi.
Hastalığın "süper yayılması"
Ana bulgular arasında, uzmanlar, enfekte olmuş kişilerin% 71'inin temas ettiği kişilerin hiçbirine bulaşmadığını , yeni enfeksiyonların ise sadece% 8'ini temsil eden 'süper bulaşıcıların ' sorumlu olduğunu buldu.
Covid-19'un yayılması
Bu anlamda, ana yazar Ramanan Laxminarayan, covid-19 bulaşmasının büyük ölçüde, enfekte olmuş nüfusun küçük bir yüzdesinin virüsü daha fazla insana geçirdiği "süper yayılmaya" bağlı olduğunu savunuyor. Aynı şekilde, bu olayların " hem Hindistan'da hem de muhtemelen etkilenen tüm yerlerde covid-19'un yayılmasını gözlemlerken bir istisna değil kural olduğunu" belirtiyor.
Öte yandan uzmanlar, analiz edilen örnekte covid-19 vakalarının üçte birini oluşturan çocukların ve genç yetişkinlerin aynı yaştaki insanlardan koronavirüse yakalanma olasılığının çok daha yüksek olduğunu buldular ve "özellikle Princeton'dan yapılan bir açıklamaya göre, virüsün çalışılan popülasyonlarda bulaşmasının anahtarı çocuklar.
Laxminarayan ekledi, "Çocuklar bu ortamda çok verimli aktarıcılar, ki bu önceki çalışmalarda kesin olarak belirlenmemiş bir şeydi […] Bildirilen vakaların ve ölümlerin gözlemlere dayanarak beklediğimizden daha genç kohortlarda yoğunlaştığını gördük. "
