CHP YDK Üyesi Avukat Bülent Maraklı; "Gördük ki Covidliler de eşit değilmiş" dedi.

İsmail Ararut, Adana’lı, 6 Temmuz 1980 doğumlu. Yani daha gencecik bir yurttaş. Adana’da ki işsizlik onun da gurbete gitmesine neden oldu. Olanakları olsaydı ne o ne de bir başkası el kapıların da çalışmazdı. Adana’da birer birer kapanan fabrikalar, kapatılan küçük, büyük ölçeli işyerleri insanları işsiz ve çaresiz bıraktı. İsmail’de onlardan biriydi.

İsmail özellikle hukukçular arasında çok sevilen biriydi. Adana deyince ilk akla gelen kebap ve şalgam olurdu. Onun elinden kebap yemeyen hukukçu yok gibiydi. Ama İsmail için Adana artık üretemeyen, işsizlikle anılan, birikim yapılması mümkün olmayan bir şehir olmuştu. Ve o da ondan önce ki gurbetçiler gibi soluğu yurtdışında almıştı.

Emek ile bezenmiş yaşam koronavirüs tarafından sonlandırıldı. Hastalanmıştı İsmail, onun da uçakla getirilme koşulları olabilirdi tıpkı diğerleri gibi ama olmadı. Yurttaşlar arasında çifte standart olmamalıydı. Devletin kolu uzundu, yardımseverdi, zor durumda olan yurttaşlar için uçak kaldırabiliyordu ama tüm bunlar İsmail için olamamıştı.

Hukukçu dostları çok uğraşmış ama güçleri yetmemişti.

Yine onun hukukçu dostlarından CHP YDK Üyesi Avukat Bülent Maraklı yaşanılanları şöyle özetliyordu;

İster yaşarken, ister ölürken ülkene gelmek istiyorsan önce PARA.

İsmail kardeşim ülkende doyamadığın için Romanya’ya gittin. Adana’nın en güzel kebabını sen yapardın. Bir insan ancak senin kadar efendi ve nazik olabilir.

Sağlık bakanlığı İsveç ve İsviçre’de Covid-19’a yakalanan vatandaşlarımızı hava ambulansı ile Türkiye’ye getirdi. Seni getirtemedik, kusura bakma İsmail. Bizi affet. Gördük ki Covidliler de eşit değilmiş İsmail. Bakanlık bize sağır ve kör oldu. Merak ediyorum neyimiz eksikti. İsmail sen bu ülkenin en değerli yurttaşısın. Ülkeni sevdiğin kadar değer görmedin. Seni orda bırakmayacağız. Şimdi de Cenaze nakil araç parası istiyor Bakanlık. Kim utansın bilmiyorum ama seni orda bırakmayacağız.”

Editör: TE Bilisim