Doktorların teyzelerle imtihanı, öğrencilik dönemlerinden başlar. Öğrenciyken eve yorgun argın gelirsin, çalışman gereken notlar yığılmıştır, biraz dinlenip sabahlarım diye eve girersin, veee ta taaaam... Evde annenin altın günü ve tontiş teyzeler vardır, o an ‘çömez asistana kolonoskopi yaptırmak zorunda kalan hasta’ kadar çaresizsindir!

Salona gidersin, bütün teyzeler 'maşşallah guzuuum nasıl da büyümüş ,anaaamm doktor da olmuş, ne doktoru olacaksın sen yıvrııımm' gibi sesler çıkararak sana sarılmaya, koca memelerinin üstüne bastırmaya, bir yandan da genetik analizle anaya mı babaya mı halaya mı benzediğini anlatıp birbirlerini iknaya çalışırlar. Cevap vermeye, konuşmaya çalışma, asla araya giremezsin, direnme hepsi seni öpüp dualar okuyacak 'bağır' denilen koca meme bölgesine o kafa tek tek bastırılacaktır!

Odana geçersin, tam dersin başına oturursun, annen içeri girer, son derece anaç, sakin, sevecen ses tonuyla 'komşu teyzen sana ufak bir şey soracakmış kızım' der, sakın aldanma!!!, kapını kilitle, açma, yatağın altına saklan, ölü taklidi yap naap yap kurtul, YOKSAAA:

Salona gittiğinde bütün teyzeler kollarını açıp tansiyon ölçtürmeye oturmuştur ve tansiyonlarını sana ölçtürüp birbirleriyle yarıştırırlar. Tansiyonu yüksek olan nedense bi böbürlenir; suratında ‘bakınnn, sızlanıyosam sebebi var, götü gezdirdiğime bakmayın hastayım ben aslında’ edasıyla oturup; diğer tansiyonu ölçülüp normal çıkanı aşağılar bir yüz ifadesiyle önündeki kısıra, böreğe yumulur...

Bazı teyzeler de son yıllarda kullandıkları ve muhtemelen 'altın günü görsün sevaptır' diye çantalarında gezdirdikleri bir torba ilaçla oturup, bütün ilaçları sana tanıtırlar. Konuşma, tabi ki üstüne kendi anlayacakları tarzda ‘deli hapı (antidepresan), kıçına sok (fitil), komşunun verdiği (komşuya iyi gelen tabi ki kendisine de gelecektir!), memealtına (mantar ilacı), başın ağrıyınca kocaya (uyku ilacı; yeminle böyle bir teyze vardı, kocayı uyutup susturunca kendi ağrısı geçiyordu) ilginç tarifler yazdıkları ilaçları senden çok daha iyi biliyorlardır!!

Bigün hiç unutmam annem arkadaşlarına son derece normal bir ikram seçeneği olarak ‘çay mı, kahve mi tylol hot mı alırsınız?' diye sorunca ben dehşet içinde 'ama o bir ilaç, şekerinizi de, tansiyonunuzu da yükseltir' dediğim anda teyzelerin isyanı inanılmazdı, ve tabi ki çoğu tylol hot içti; yazın da limonata yerine tylol cold içerler; görünce şaşırma!

Sonra, ağrılarının derecelerine göre, birbirlerine önümüzdeki bir haftanın hava durumu raporunu sunarlar: 'benim sol dizim sızlıyo yarın fırtına var, sağ kuluncum o gün çok ağrıdı akşamına sel oldu, iki kalçam sabaha kadar kımıştı kesin yağmurdan yollar kapanacak’ gibi yorumları ciddiyetle dinlemek zorundasın, unutma!

Veee saatlerce teyzeler, onların komşuları, kaynının eltisinin küçük görümcesi dahil yüzlerce kişinin tıbbi hikayesini dinlerken düşünürsün: Neden mühendis, mimar ya da öğretmen olmadım, nedeeen!??

O yüzden tüm tıp öğrencileri dahil meslektaşlarıma tavsiyemdir; hastanede nöbet tutun, naapın yapın ama tontiş teyzelerin günü olduğunda eve sakın gelmeyin!

Editör: TE Bilisim