FONDA ZEKİ MÜREN, YÜREĞİMDE SEN...

Pandemi denen, bence, biyolojik savaşın insanlarda yarattığı 'yalnızlık' hissi gitgide artıyor. Diğer savaşlarda insanlar biraraya gelip güçlenerek yeniden vâroldu; şimdiyse insanların kendileriyle başbaşa kalmalarıyla devam edecek hayat. Öylesine yavan, öylesine yalnız...

Metin Altıok'un çok sevdiğim şiirindeki gibi; dostlar evde yoksa; kendi kapımızı kendimiz çalar mı olacağız? Hayatını 'kendiyle vakit geçirebilecek şekilde' yaşayabilen, yalnızken de üreten, birilerine gerek duymadan kendi dünyasında mutlu olabilenler yani 'çalınca kendi kapısını açıp, davet edecek farklı ben' leri olanlar belki adapte olurlar bu düzene... Ama kapısını çalıp evde kendi dâhil kimsesi olmayanlar; onlar ne yapacak sizce? Mutlu olabilecekler mi bu ayın bile yörüngeden uzaklaştırıldığı yalnızlıktaki evrende??

"Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızım!"

O yalnızlıkta, insanları tanıdıkça, çevrendeki kalabalık arttıkça sanki daha çok yalnızlaşacaksın. Bir kendi tarçın kokulu, pamuk şekeri tadındaki geçmişine bakacaksın; bir elindeki tabletten gözünü ayıramayan çocukların hâline; mum alevinin rüzgarda titremesi gibi titreyecek yüreğin ve kimseye şikayet edemeyeceksin!

"Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime

Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime..."

Sonra, eski şarkılardaki aşkları düşüneceksin... 'Şairler hep şiirlerinde mi yaşamışlar aşklarını, yoksa aşklar da mı değişmiş?' Ah o siyah beyaz aşklar, nolur o renklerde kalsınlar, öyle uzaktan, öyle hayal gibi, tüketilmemiş... O ömür boyu süren sevmelerden bağbozumu aşklara geçmek istemeyeceksin, akşam olacak, hüzünleneceksin sen yine... Bir bakmışsın ki ömür geçmiş, ellerinde solmuş, taç yapamadığın çiçekler isyan edeceksin:

"Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım...'

Sonra şu mekanik, yapay dünyadaki, hızlı söylendikçe başarısı artan rap şarkılara inat, fonda Zeki Müren açacak, yavaş yavaş, usul usul, koyacaksın rakını 'kederine kadar sek', ilk kadehini geçmişe, 'ikinci kadehini hiç bitmeyen aşk' lara kaldıracaksın.

Dünya değişecek, yeni dünya düzeni gelecek ama o eski şarkıların nağmelerinde, kalbi attığı için değil, 'yüreği titrediği' için yaşayanlar hiç değişmeyecek, 'bir ömre bedel sevecek', 'tavrına hayran olacak' ve 'söyleyemeyecek derdini, kimseye'...

Dr. Figen Demir Kardeş (Hunili Doktor)

Editör: TE Bilisim