Çevre

Gezegen Uyarıyor: Çevre Tahribatı Milyonlarca Canı Tehdit Ediyor

BM Raporu: Gezegen sağlığına yatırım yapmak daha yüksek GSYİH, daha az ölüm ve daha az yoksulluk sağlayacaktır.

Abone Ol

Küresel ölçekte yürütülen çevresel tahribat, her yıl milyonlarca insanın ölümüne ve dünya ekonomisine trilyonlarca dolarlık kayba yol açıyor. Sorunun derinleşmesi halinde yoksulluk, açlık, iklim felaketleri ve ekonomik çöküş daha da tırmanacak. Yeni yayımlanan Küresel Çevre Görünümü raporu ise mevcut durumun tersine çevrilmesi hâlinde dünyanın hem ekonomik hem toplumsal açıdan devasa kazanımlar elde edebileceğini ortaya koyuyor.

Nairobi’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi’nin yedinci oturumunda açıklanan Küresel Çevre Görünümü – GEO-7: Seçtiğimiz Bir Gelecek, 82 ülkeden 287 bilim insanının ortak değerlendirmesi. Rapor, istikrarlı iklim, temiz su ve hava, sağlıklı toprak ve korunmuş ekosistemlere yapılacak yatırımların dünya ekonomisine her yıl en az 20 trilyon dolar katkı sağlayabileceğini vurguluyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) verilerine göre iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, çölleşme, toprak bozulması, kirlilik ve atık üretimi hem gezegene hem insan yaşamına hem de ekonomilere ağır zarar veriyor. Mevcut kalkınma modeli sürerse bu kayıpların katlanarak artacağı belirtiliyor.

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, raporun ortaya koyduğu seçeneğe dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Ya çevresel çöküşün hüküm sürdüğü bir geleceğe sürüklenmeye devam edeceğiz ya da sağlıklı bir gezegen ve sağlıklı toplumlar için yön değiştireceğiz. Aslında bu bir seçenek bile değil.”
Andersen ayrıca yenilenebilir enerji yatırımları, korunan doğa alanlarının genişlemesi ve zehirli kimyasalların azaltılmasında son yıllarda kaydedilen önemli ilerlemeye vurgu yaparak tüm ülkeleri bu süreci büyütmeye çağırdı.

Daha İyi Bir Gelecek Mümkün

Rapor, sürdürülebilir bir gelecek için iki dönüşüm yolu öneriyor:

  • Davranışsal Dönüşüm: Tüketimi azaltan, bilinçli ve sürdürülebilir yaşam tercihlerinin güçlenmesi.

  • Teknolojik ve Verimlilik Temelli Dönüşüm: Temiz enerji, sürdürülebilir tarım ve atık azaltımı gibi teknolojik gelişmelerin hızla yayılması.

Bu senaryolara göre dönüşüm adımları 2050’den itibaren küresel ekonomi üzerinde olumlu etki oluşturacak; 2070’te yıllık ekonomik getirinin 20 trilyon dolara ulaşması, daha uzun vadede ise 100 trilyon dolara yükselmesi öngörülüyor. Aynı süreçte milyonlarca insanın erken ölümden, yetersiz beslenmeden ve aşırı yoksulluktan kurtulabileceği belirtiliyor.

2050’ye kadar net sıfır emisyona geçilebilmesi için her yıl yaklaşık 8 trilyon dolar yatırım yapılması gerektiği ifade ediliyor. Buna karşın hiçbir önlem alınmaması durumunda iklim krizinin yaratacağı ekonomik kaybın çok daha büyük olacağı açıkça ortaya konuyor.

Beş Alanda Acil Dönüşüm Çağrısı

Raporda sürdürülebilir bir gelecek için dönüştürülmesi gereken temel alanlar şöyle sıralanıyor:

  1. Ekonomi ve Finans: GSYİH odaklı ölçüm yerine insan ve doğa sermayesini kapsayan yeni gösterge sistemleri.

  2. Malzemeler ve Atık: Döngüsel üretim ve tüketim, geri dönüştürülebilir tasarım, atık azaltımı.

  3. Enerji: Karbonsuz enerji üretimi, verimlilik artışı ve enerji yoksulluğunun ortadan kaldırılması.

  4. Gıda Sistemleri: Sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme modelleri, israfın azaltılması.

  5. Çevre ve Ekosistem: Biyoçeşitliliğin korunması, zarar gören doğal alanların onarılması, doğa temelli çözümler.

Rapor, tüm bu adımların paralel ilerletilmesi gerektiğini ve yerel halk bilgisi ile bilimsel verinin birlikte değerlendirilmesinin yaşamsal önem taşıdığını vurguluyor.

Tehlike Büyüyor: Veriler Alarm Veriyor

  • Sera gazı emisyonları 1990’dan bu yana her yıl ortalama %1,5 arttı.

  • Son 20 yılda aşırı iklim olaylarının küresel maliyeti yıllık 143 milyar dolar.

  • Toprakların %20–40’ı bozulmuş durumda; üç milyardan fazla insan doğrudan etkileniyor.

  • Yaklaşık sekiz milyon türden bir milyonunun yok olma riski taşıdığı tahmin ediliyor.

  • Plastik kirliliği nedeniyle oluşan sağlık maliyeti yıllık 1,5 trilyon dolar.

  • Hava kirliliği tek başına 2019’da dünya ekonomisine 8,1 trilyon dolara mal oldu.

Mevcut gidişat sürerse küresel sıcaklık artışının 2030’larda 1,5°C, 2040’larda ise 2°C’yi aşması bekleniyor. 2050’ye gelindiğinde iklim değişikliğinin küresel ekonomiyi %4 daraltabileceği, yüzyıl sonunda bu kaybın %20’ye kadar çıkabileceği uyarısı yapılıyor.

Raporun değerlendirmesi, hükümetlere, özel sektöre, yerel topluluklara, akademiye ve sivil topluma ortak bir çağrı niteliğinde:
Gezegen hızla darbe alıyor. Ancak doğru adımlar atılırsa hem insanlık hem ekonomi için geri dönüşü mümkün, güçlü bir gelecek hâlâ elimizde.