Gündem

Hakikatin Yargılanması: Ercüment Akdeniz 160 Gün Sonra Hakim Karşısında

Gazeteci Ercümet Akdeniz’in "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Abone Ol

“Kapımı anahtarla açmayı teklif ettim, levye ile geldiler”

Gazeteci Ercüment Akdeniz’in “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 18 Şubat 2025’te HDK’ye yönelik İstanbul merkezli ev baskınlarında gözaltına alınan ve 22 Şubat’ta tutuklanan Akdeniz, 160 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı.

Savunmasında gözaltı sürecindeki hukuksuzluklara dikkat çeken Akdeniz, “Saat 5’te evden çıktıktan sonra gözaltına alındım. Polis otosunda yarım saat bekletildim. Avukatım evde olmasına rağmen erişimimi engellediler. Evime baskın yapılacağı söylendi. Anahtarla kapıyı açmayı teklif ettim, reddedildi; levye kullandılar” dedi.

Gazeteci Ercümet Akdeniz’in "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Akdeniz, savunmasında "Saat 5’te evden çıktıktan sonra gözaltına alındım. Bana saati geldiğinde evimin basılacağı söylendi. Anahtarla kapıyı açma teklifimi kabul etmediler ve levye kullandılar" ifadelerini kullandı. İddianamenin maddi hatalarla dolu olduğunu söyleyen Akdeniz, Savcı 'Faşizme Karşı Beleştepe' diye bir kitap ismi yazmış. Bahsedilen kitap 'Faşizme Karşı Birleşik Cephe', yazarı Dimitrov" dedi.

18 Şubat 2025’te HDK’ye yönelik İstanbul merkezli operasyonlarda ev baskınıyla gözaltına alınan ve 22 Şubat 2025’te tutuklanan gazeteci Ercüment Akdeniz hakim karşısında.

Akdeniz’in "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Duruşmayı DİSK Basın-İş, DFG, MLSA Eş Direktörü Barış Altıntaş, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, EHP, DEM Parti, Türkiye İşçi Partisi, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile Ercüment'in ailesi ve gazeteciler takip ediyor.

"BANA SAATİ GELDİĞİNDE EVİMİN BASILACAĞI SÖYLENDİ"

Gazeteci Ercüment Akdeniz 160 gündür tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden duruşma salonuna getirildi.

Salonun küçük olması nedeniyle avukatlar ve çok sayıda kişi dışarıda kaldı.

Mahkeme başkanı, Akdeniz’in avukatlarının büyük salona geçilmesi talebini kabul etmedi. Sanık avukatı sayısını da 3 ile sınırladı

Ercüment Akdeniz, savunmasında şunları söyledi:

"Saat 5’te evden çıktıktan sonra gözaltına alındım. Polis otosunda yarım saat bekletildim. Avukatım evde olmasına rağmen erişimimi engellediler. Bana saati geldiğinde evimin basılacağı söylendi. Anahtarla kapıyı açma teklifimi kabul etmediler ve levye kullandılar."

Ercüment Akdeniz, "İddianame maddi hatalarla dolu. Savcı 'Faşizme Karşı Beleştepe' diye bir kitap ismi yazmış. Bahsedilen kitap 'Faşizme Karşı Birleşik Cephe', yazarı Dimitrov" dedi.

"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR"

DİSK Basın İş Sendikası üyeleri, Akdeniz için adliye önünde basın açıklaması yaptı. "Tutuklu gazetecilere özgürlük" pankartı açan sendika üyeleri, "Özgür basın susturulamaz", "Özgür basın özgür ülke" , "Ercüment Akdeniz yalnız değildir" sloganları attı.

Aynı soruşturma kapsamında bir süre tutuklu kalan DİSK Basın İş Sendikası'ndan Elif Akgül yaptığı açıklamada Ercüment Akdeniz'in 160 gün sonra bugün ilk kez hakim karşısına çıktığını belirterek şöyle konuştu:

"Ercüment yürüttüğü gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. İddianamede haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler katıldığı paneller ve toplantılar suç olarak gösterildi. Ercüment Akdeniz'in karşı karşıya olduğu durum ülkede gazeteciliğin içinde bulunduğu karanlık tabloyu bir kez daha gözler önüne seriyor. İçinde bulunduğumuz dönemde yürütülen barış arayışı ile Ercüment'in tutukluluk sebebi, baştan sona çelişmektedir. Bir yandan barış mesajları verilirken, bir yandan gazetecilere, siyasetçilere yargı eliyle sopa gösterilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Her şeyden öte basın emekçilerinin haber verme, gerçekleri yazma görevi ve halkın haber alma hakkı siyasal iktidarın baskısıyla adım adım yok edilmek isteniyor. Bunun karşısında hakikati ve mesleki dayanışmayı sürdüreceğiz. Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik hakikati savunmaktır. Gazetecilik halkın haber alma hakkı için yapılır. Bugün sadece Ercüment Akdeniz'i değil birçok gazeteci benzer gerekçelerle yargılanıyor ya da cezaevinde tutuluyor. Yine sendikamızın üyesi gazeteci Furkan Karabay, hiçbir somut gerekçe gösterilmeden tutuklandı ve aradan aylar geçmesine rağmen hakkında hala daha bir iddianame hazırlanmış değil."

"YAŞANAN DURUM BİR SUSTURMA OPERASYONUDUR"

Yaşanan durumun bir susturma operasyonu olduğunu belirten Akgül, "DİSK Basın İş olarak şunu açıkça söylüyoruz; Ercüment Akdeniz yalnız değildir. Furkan Karabay yalnız değildir. Hiçbir gazeteci yalnız değildir. Basın emekçileri gerçekleri yazmaktan, sormaktan, sorgulamaktan kamuoyunu bilgilendirmekten vazgeçmeyecek. Çünkü hakikat susturulamaz. Duruşmada bir gazeteci değil aynı zamanda basın özgürlüğünün yargılandığının farkındayız. Bu nedenle sadece bir dayanışma için değil, demokrasi ve özgürlük talebiyle de buradayız. Burada hem Ercüment'e hem Furkan'a ses olan bizimle dayanışmak için aramızda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Danışmayı büyüterek bu karanlığı parçalayacağımızı çok iyi biliyoruz. Bu memlekette basın emekçileri çaresiz ve yalnız değildir. Biz güçlüyüz. Ercüment Akdeniz serbest bırakılsın. Furkan Karabay serbest bırakılsın. Gazetecilik suç değildir. Tutuklu tüm gazeteciler serbest bırakılsın" dedi.

Basın açıklamasına DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, Ercüment Akdeniz'in avukat oğlu Umut Akdeniz, basın örgütü temsilcileri, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve DEM Parti Erzurum Milletvekili, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş da katıldı.