İHD İstanbul Şubesi, sosyal medya hesapları aracılığıyla 449. F Oturması ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Hapishane Komisyonundan Hatice Onaran ve Meral Nergis Şahin okudu.

Hapishane Komisyonu tarafından okunan basın açıklaması şu şekilde;

"Pandeminin, mahpusların yaşamına yönelik ciddi risk oluşturduğu uzmanlar tarafından da kabul edilmesine ve özellikle yaşlı ve hasta mahpuslar bakımından bu riskin ölüm demek olduğu bilinmesine rağmen 590 ‘ı çok ağır olmak üzere 1564 ağır hasta mahpus halen hapishanelerde tutulmaktadır.

Derneğimize başvuru yapan mahpus aileleri,  hapisteki yakınlarının yaşamlarının tehdit altında olduğunu belirterek, yeterli tedavi ve salgına karşı önlem alınmasını, bu yapılamıyorsa pandemi süresince serbest bırakılmalarını istemektedirler. Aynı talepler mahpuslar tarafından derneğimize gönderilen mektuplarda da dile getirilmektedir.

Yetkililer ise, ne mahpusların ne de yakınlarının bu endişelerini giderecek bir adım atmamakta, bunun yerine mahpuslara yönelik baskı ve yasaklar artırılmaktadır.

Son olarak,  Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tedavi ve sağlığa erişimin engellendiği, hak ihlallerinin tırmandırıldığı iddialarına ilişkin ‘İHD Diyarbakır Şubesi Hapishane komisyonu’ hem mahpuslarla hem de hapishane savcısıyla görüşmüş, kronik rahatsızlıkları olan Salih Erdem ve Adnan Çakı’ının da aralarında bulunduğu 12 mahpusun Covid-19 olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

Ağır hasta mahpus Mehmet Yamaç

449. F Oturmasında bu hafta, Kayseri/Bünyan 2 Nolu T tipi Hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpus Mehmet Yamaç’ın durumunu sizlerle paylaşacağız.

Mehmet Yamaç, 55 yaşında olup 24 yıldır müebbet hapis cezasına hükümlü bir mahpustur. Yamaç; Ceyhan Özel Tip Kapalı Hapishanesi’nde tutulurken 19 Aralık 2000 yılında eş zamanlı olarak 20 hapishaneye birden yapılan saldırıda aldığı darbeler sonucunda kaburgaları kırılır ve göğüs kafesi ağır zarar görür. Saldırı sırasında atılan gazlar nedeni ile akciğerinde de büyük hasar oluşur. Yeterli tedavi sağlanmadığı için kemik iyileşmesi gecikir, akciğerlerde kanama ve enfeksiyon ortaya çıkar. Sonrasında akciğer zarının kalınlaştığı, akciğerinde su toplandığı ve mide ülseri geliştiği de tespit edilir.

2016 yılında Edirne hapishanesinde iken kendini yakarak gerçekleştirdiği protesto eylemi sırasında vücudunda ciddi yanıklar oluşur. Bu yanık yaraları tedavi edilmediği için, iltihaplanır ve derin izler bırakır.

Doktoru acil Safra kesesi ameliyatı olması gerektiğini söylemesine rağmen,  yoğun şikâyetleri göz ardı edilerek ameliyatı 2 yıl geciktirilir.

Vasisi,  Mehmet Yamaç’ın uzun zamandır Astım ve Koah hastası olduğunu, kendini yakma eyleminden sonra çok zor günler geçirdiğini, birçok hapishane değiştirdiğini, tedavi ve bakımının gerektiği gibi yapılmadığını belirtmiştir.

Tedavi Haktır Engellenemez

Eylül 2020’de nefes alamaz duruma gelince, doktor solunum cihazı kullanmasını aksi halde hayati riski olduğunu söylemiştir. Uzun süre verilmeyen solunum cihazı, insan hakları savunucuları ve kendisinin mücadelesi sonrasında verilmiştir.

 Ağabeyi ise; son telefon görüşmesinde Mehmet’in,  kulağındaki rahatsızlığı ile ilgili ‘Vertigo’ hastalığı teşhisinin konulduğunu, doktorun verdiği ilacın yan etki yarattığını ve baş dönmesinin arttığını, ancak bu ilacı kullanmadığında baygınlık yaşadığını anlattığını aktarmıştır.

Vertigo, Mide ülseri, Astım ve Koah hastası olan Mehmet Yamaç,  solunum cihazına bağlı olarak yaşamakta sürekli bakım ve tedavi altında olması gerekmektedir.  Covid 19 bulaşması durumunda sürecin ölümle bitme riski ortadadır.

İnsan hakları savunucuları olarak, mahpusların sağlığa ve tedavi hakkına erişimi konusunda yaşanan sorunların aciliyetle çözülmesini, pandemi nedeniyle ağır risk grubunda bulunan yaşlı, hasta ve engelli mahpusların derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz."

Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın

Mehmet Yamaç Serbest Bırakılsın

 İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu

Editör: TE Bilisim