İHD Adana şubesinin kurucusu, onursal üyesi, tüm yaşamını adalet ve demokrasi mücadelesine adayan Makbule ana (Makbule Berktaş) yaşamını yitirdi. Adana emektar bir değerini daha kaybetti.

Makbule Berktaş 31 Ekim Pazar günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını kaybetti.

Makbule Berktaş'ın ömrü mücadele dolu oldu; kimi zaman çocuklarının peşinde cezaevi kapılarında, kimi zaman belediye yürüyüşlerinde, kimi zaman bir anmada, eylemde… Uzun yıllar Adana İHD’de çalıştı, yönetimde görev aldı.

Erbesit Özdemir, Makbule Berktaş’ı şu şekilde anlattı;

Makbule Berktaş, 12 Eylül döneminde ve sonrasında zindanlarda direnen tüm devrimcilerin, hepimizin Makbule Anasıydı. O yalnızca iki kızı cezaevinde yatan bir tutsak yakını değildi, bütün devrimciler onun kızları ve oğulları idi. Bütün devrimcileri aynı yoğunlukta, aynı sıcaklıkta, aynı sevecenlikte sarıp sarmalardı. Biz onu aramasak sormasak da o bize asla sitem etmez ve özür dilediğimiz zaman da "Sizler benim evladımsınız, bir ana evlatlarına kırılır mı" der ve bizi samimi ve sıcak bir şekilde sarar sarmalardı.

Evinin kapısı ayrımsız tüm devrimcilere açıktı. Karnı acıkan, kalacak yeri olmayan mutlaka Makbule Ananın evine giderdi. Kısacası Makbule Ana, insanlık onuru için mücadele eden kadınların en güzel örneklerinden biriydi. Onu ilk gördüğünüzde bunu fark ederdiniz...

Sağlığı yerinde olduğu dönemlerde her zaman İHD'nin yönetimin de ve cezaevi komisyonunda görev alırdı.

Bazı tutsak yakınları, yakınları cezaevinden tahliye olduktan sonra evlerine çekildi, Makbule Ana ise yağmur, yaş, kar, kış demedi ülkenin neresinde olursa olsun herhangi bir cezaevinde hak ihlali olduğunda oraya gitti, yılmadı, asla ve kata geri adım atmadı.

F Tipi Cezaevleri gündeme geldiğinde Adana İHD'nin Cezaevi Komisyonun da görev aldı. Bıkmadan usanmadan, bütün etkinliklerde yer aldı. F Tipi Cezaevlerinin kapatılması, açılmaması için, Demokratik Kitle Örgütlerini, Siyasi Partileri, Sendikaları, Odaları, Baroları, Dernekleri vb. sürekli olarak ziyaret ederek F Tipi Cezaevlerine niçin karşı çıkılması gerektiğini, F Tipi Cezaevinin insan sağlığı üzerinde ki zararlarını anlattı. O dönemde yapılan bütün panellerde konuşmacı oldu.

Hayata dönüş operasyonunda ve sonrasında da bıkmadan usanmadan cezaevinden cezaevine koşturdu. Siyasi tutsakların her zaman yanında yanı başında oldu. Makbule Ananın yaptıklarını tek tek anlatmakla bitiremeyiz.

O, çok iyi bir ana, çok iyi bir ajitatör, çok iyi bir insan hakları savunucusu, üstelik çok iyi bir devrimci militandı.

O ölmedi İnsan Hakları Mücadelemizde yaşıyor.

Anısı mücadelemize örnek olsun.

Erbesit özdemir,

Editör: TE Bilisim