“Erkek egemen kültür faillere cesaret veriyor, cezasızlık şiddeti besliyor”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında açıklama yaptı. Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hava Basit, Türkiye’de kadınların hem erkek şiddeti hem de ekonomik krizin ağırlaşan koşulları altında yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, son yıllardaki verilerin tabloyu daha da vahim hale getirdiğini söyledi.
“1923 kadın öldürüldü, 1624 kadının ölümü şüpheli”
Basit, Bianet tarafından derlenen verilere göre, 2020’den 21 Kasım 2025’e kadar erkekler tarafından en az 1923 kadının öldürüldüğünü, 4 bin 436 kadının yaralandığını aktardı. Aynı yıllarda 1624 kadının ölümü de basına “şüpheli” olarak yansıdı.
2025’in ilk 10 ayında 262 kadın katledildi
2025 yılının ilk on ayına ilişkin veriler de çarpıcı. Basit’in paylaştığı bilgilere göre erkekler yılın 324 gününde:
-
En az 262 kadını katletti
-
182 kadını taciz etti
-
198 çocuğu istismar etti
-
668 kadına şiddet uyguladı
-
En az 10 kadına tecavüz etti
-
En az 1000 kadını seks işçiliğine zorladı
-
58 çocuğu öldürdü
-
408 kadının ölümü şüpheli şekilde kayıtlara geçti
Basit, bu rakamların yalnızca kamuoyuna yansıyan veriler olduğunu, tıpkı iş cinayetlerinde olduğu gibi gerçek sayılara ulaşmanın mümkün olmadığını vurguladı.
“Cezasızlık ve erkek egemen kültür faillere cesaret veriyor”
Kadın cinayetlerinin önemli bir bölümünün hiç yansımadığını, pek çoğunun ise “intihar” veya “balkondan düşme” gibi başlıklarla kayda geçirildiğini belirten Basit, devletin yeterli ve etkin önlem almadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Devletin görevi vatandaşın yaşam hakkını korumaktır. Cezasızlık politikaları ve erkek egemen kültürün sürekli pompalanması, bu cinayetlerde faillere cesaret vermektedir. Mevcut önlemler ya yetersiz kalmakta ya da hiç uygulanmamaktadır.”
“Mücadele her alanda, her gün sürdürülmeli”
Kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin tüm demokratik güçlerin ortak çabasıyla, kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Basit, İMO Adana Şubesi olarak bu mücadelenin bir parçası olmaya devam edeceklerini söyledi:
“Kadınların yaşam hakkını savunmak, karanlıkta bırakılan her ölümün aydınlatılması ve cezasızlık politikalarının son bulması için mücadeleyi sürdüreceğiz.”