Adana Alevi Platformu Çukurova Gazeteciler Cemiyetinde ortak basın açıklaması gerçekleştirdiler. Platform adına basın açıklamasını Sivas Serinyayla Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür Derneği Başkanı ve Adana Alevi Platformu Dönem Sözcü Yardımcısı Sıtkı KESKİN okudu.

2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı ile ilgili okunan basın metni;

Adana Alevi platformu olarak bundan tam 27 yıl önce 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Sivas Madımak otelinde çoğunluğu Alevi inancına sahip 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak hayatını kaybettiği katliamı üzüntüyle anıyoruz.

İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Sivas katliamının üzerinden 27 yıl geçti. Katliam ateşi, 27 yıldır yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor. Tarihte insanlığı hedef alan Kerbela’dan beri en acımasız kıyımlardan biri olan Madımak Katliamı insanım diyen, insan olma onuru taşıyan herkesin içinde hiç dinmeyecek bir acı ve hiç kapanmayacak bir yara bırakmıştır. Ve o yara hala kanamaktadır.

O gün 2 TEMMUZDA Sivas’ta insanın insanca yaşaması için mücadele eden canlara kıyılmamıştır gün Sivas’ta, Madımak Oteli’nde insanlık yakılmıştır, Su, Ateş utanmış halk düşmanı yobazlar utanmamıştır.

Sivas katliamı, Türkiye‘nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasiye, halkların kardeşliğine, eşitliğe, özgürlüğe ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir.

Günler öncesi kışkırtılmaya hazır hale getirilen yobazların 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta, Madımak ’ta ellerinde meşalelerle, benzin bidonlarıyla    “ Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu Sivas’ta yıkılacak Yak ulan yak sesleri arasında Dışardan verilen manevi destek eşliğinde 33 canımızın yakılması sıradan bir olay değildir. Bu aslında siyasal islama yıllarca verilen desteğin sonucudur. Türkiye’nin eğitim sistemiyle alakalı bir durumdur. Laik demokratik değerlerden uzaklaşma halidir. Cumhuriyetin Hukukla buluşmaması; evrensel insan haklarına riayet etmemesidir. Yani 33 canımızın şahsında Madımak Oteli’nin yakılması cumhuriyetin sembolü olan Sivas’ta; cumhuriyetin, devrimlerin ve demokrasinin kundaklanması anlamındadır.

Yaşanan vahşeti alevi sünni ekseninde tutarak insanımızı kutuplaştırmaya çalışan,  Kerbela’ da İmam Hüseyini katledenlerle mezhep savaşlarıyla Orta doğuyu kan gölüne çeviren Allahu Ekber diyerek IŞİD adıyla kendilerinden olmayan insanları boğazlayanlar ve onlara destek verenler Madımak’ı ateşe verenlerle aynı zihniyettedir.  Yetmedi; Karanlık bir el bir gün sonra... Yani 3 Temmuz 1993 günü Erzincan-Başbağlar'da 29 Canımızı Köy meydanında kurşuna dizilmeleri tesadüf olabilir mi? 2 Temmuz 1993 madımak olaylar Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun getirdiği çağdaşlığı Yurtta sulh cihanda sulh kavramını, laiklik ilkesini hazmedemeyenlerin insanlık suçudur.

Ülkemize kurulan emperyalist tuzakları bütün açıklığıyla görüyoruz. Bu tuzağa düşmemek için bütün. İnsanlığı bu yobazlığa tekrar kurban vermemek için o zihniyetle her alanda ve her koşulda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu bizim insanlığa olan borcumuzdur. Tarihimize kara bir leke olarak geçen bu acı olayı, benzerlerini yaşamamak için asla unutmayacağız.

Tarih durdukça Madımak Katliamının utancı ve kara lekesi, Maraş, Çorum katliamları gibi geçen 27 yılda Sivas Katliamının gizlenmiş faillerinden ve azmettiricilerinden hesap sorulmamış olmasını, üstelik korunup kollanmalarını, yıllarca kaçmalarına göz yumanları, onları her platformda savunanları, Sivas davasının zaman aşımına uğraması için elinden geleni yapanları ve zaman aşımı kararını hayırlı uğurlu olsun diyenleri asla unutmadık unutmayacağız. Unutturmayacağız

Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreçte demokrasinin, barış, kardeşlik ve özgürlük taleplerinin kararlılıkla savunulması; demokrasinin gelişimi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. . Toplumsal barışı tehdit eden saldırı ve katliamlar, farklı kimlik, inanç ve kültürlerin barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama isteğini asla kıramamıştır. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları ve bu suçları işleyenleri asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.

Bizzat siyasi iktidarlar eliyle yaratılan her türlü inanç ayrıcalıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcı uygulamalara son verilmeli, Aleviler başta olmak üzere farklı inanca mensup yurttaşlarımızın talepleri karşılanmalıdır.

17 Vakıf ve derneğin oluşturduğu Adana Alevi platformu olarak Sivas katliamını unutturmak isteyenlere, o gün yanan o aydınlık yüzlerin ışığını söndürmeye, umutlarını yok etmeye çalışanlara inat ayrımcılığa, gericiliğe, karanlığa, yobazlığa, din sömürücülerine, karşı durduk, toplumsal barışı ve kardeşliği savunduk. Sivas katliamında yakılarak yaşamını yitiren canlarımızı saygıyla anıyor, acılarını yüreğimizde taşıyoruz.

ADANA ALEVİ PLATFORMU OLARAK SİVAS MADIMAK katliamını ı unutmadık, unutturmayacağız

ADANA ALEVİ PLATFORMU

ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ ADANA ŞUBESİ

AKKAPI KÜLTÜR DERNEĞİ AKYED

AKDENİZ SASYAL DAYANIŞMA YARDIMLAŞMA VAKFI ASDA

SİVAS SERİNYAYLA SOSYAL YARDIMLAŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ SEYDER

EHLİBEYT İNANÇ VAKFI ADANA ŞUBESİ

DEMOKRATİK ALEVİ DERNEĞİ DAD

DERSİMLİLER DERNEĞİ

HACIBEKTAŞİ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI CEYHAN ŞUBESİ

BULAMLILAR DERNEĞİ

YÜREĞİR CEM EVİ

ALEVİ KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA DERNEĞİ AKAD

VARTOLULAR DERNEĞİ

KAYIŞLI MAHALLESİ KÜLTÜR DERNEĞİ KAYDER

KARAYUSUFLU DERNEĞİ KASDA

ARAP ALEVİLERİ HAKLARI ARAŞTIRMA DERNEĞİ AHADDER

KARATAŞ ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ CEM EVİ

KIZILDERE KÖYÜ ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ CEM EVİ

Editör: TE Bilisim