Tutuklular, Kasım ayında yedi Fransız uyruklu kişinin tutulduğunu doğrulayan Fransız hükümeti tarafından "rehine" olarak tanımlandı. Fransız-İranlı araştırmacı Fariba Adelkhah, Haziran 2019'da tutuklandı ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu için beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Benjamin Brière, Mayıs 2020'de tutuklandı ve casusluk yapmaktan sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir öğretmen sendikasının iki üyesi Cécile Kholer ve Jaques Paris de Mayıs 2022'de tutuklandı. Ekim ayında gözaltına alınan Fransız-İrlanda vatandaşı Bernard Phelan, ailesinin talebi üzerine geçtiğimiz hafta açlık grevine ara vermişti. Altıncı Fransız tutuklu Louis Arnaud'nun ebeveynleri, kimliğini ilk kez Perşembe günü açıkladı. Ailesi Jean-Michel ve Sylvie 26 Ocak'ta AFP'ye yaptıkları açıklamada, Arnaud'un 28 Eylül'de İran'ı turist olarak ziyaret ederken tutuklandığını ve o zamandan beri Tahran'daki Evin hapishanesinde tutulduğunu söyledi. Tutuklanmasını "keyfi" olarak nitelendiren yetkililer, "Oğlumuz ne komplocu, ne casus, ne de cani" dedi. Paris'teki protestolar, İran ile Fransa arasında artan gerilimin ortasında geliyor. Ekim ayında Fransız hükümeti, İran televizyonunda yayınlanan Kholer ve Paris'ten sahnelenmiş bir itiraf videosu olarak tanımladığı videoyu "utanç verici, iğrenç, kabul edilemez ve uluslararası hukuka aykırı" olarak kınadı. Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın Kasım ayındaki ofisi, İranlı mevkidaşı Hüseyin Amir-Abdollahian ile Avrupa'nın ülkesinin iç işlerine "müdahalesini" eleştiren "uzun ve zor" bir telefon görüşmesinden bahsetti. 25 Ocak Çarşamba günü yapılan telefon görüşmelerinde Colonna, Fransız tutukluların "derhal serbest bırakılmasını" talep etti. Aktivistlere göre onlar İran'da tutulan iki düzine yabancı arasında yer alıyor. Ekim ayında Fransa, keyfi tutuklanma riskini öne sürerek vatandaşlarını "bir an önce ülkeyi terk etmeye" çağırdı. Dışişleri bakanlığının internet sitesinde, "Çifte uyruklular da dahil olmak üzere tüm Fransız ziyaretçiler, yüksek bir tutuklanma, keyfi gözaltı ve adil yargılanma riskine maruz kalıyor." Bu risk aynı zamanda basit bir turist ziyareti yapan insanları da ilgilendiriyor” dedi. Mahsa Amini'nin gözaltında öldürülmesinin ardından 16 Eylül'de patlak veren bir protesto dalgasının ortasında tutuklamalar artıyor. Gözaltına alınan Fransız uyruklulardan ikisinin protestolar başlamadan önce gözaltına alındığı düşünülüyordu. AB Pazartesi günü İran'a yönelik yeni bir insan hakları yaptırımları duyurdu ve İran makamlarını keyfi gözaltıları durdurmaya ve yasadışı olarak gözaltına alınan herkesi serbest bırakmaya çağırdı. (AFP, AP ve Reuters ile FRANSA 24)