Sadık Hasan Örneğiyle Derinleşen Hukuksuzluk

Türkiye’de cezaevlerinde infaz rejimi artık yalnızca cezanın süresiyle değil, mahpusun düşüncesi, kimliği ve itirazıyla da şekilleniyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde 30 yıldır tutulan Sadık Hasan’ın yaşadıklarıyla gün yüzüne çıktı.

Koşullu salıverilme tarihi olan 09 Ocak 2025’te tahliye edilmesi gereken Sadık Hasan, “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle önce 6 ay, ardından 3 ay daha cezaevinde tutulmuştur. Ancak bu sadece infazın uzatılmasıyla sınırlı değildir. Kararların çelişkili ve keyfi niteliği ise hukuksuzluğun boyutlarını gözler önüne sermektedir.

Aynı Verilere İki Farklı Karar

Sadık Hasan hakkında 02 Temmuz 2025’te “iyi halli” kararı verilmişken, yalnızca 6 gün sonra, 08 Temmuz 2025’te “iyi halli değildir” kararı alınmıştır. Her iki karar da aynı gelişim raporları ve davranış notlarına dayanmasına rağmen bu çelişki, cezaevi idaresinin keyfiliğini açıkça ortaya koymaktadır.

55 Gelişim Puanı Var, Disiplin Cezası Yok

Sadık Hasan’ın Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nce belirlenen 40 puanlık alt sınırın çok üzerinde, 55 puanlık gelişim puanı bulunmaktadır. Disiplin cezası yoktur ve cezaevi kurallarına tam uyum göstermektedir. Ancak yine de, yalnızca tek cümlelik bir “kanaatle” cezalandırılmaktadır:

“Yaptığı eylemleri suç kabul etmeyerek, hak arama olarak gördüğü ve bu nedenle pişmanlık duymadığı…”

AĞIR HASTA MAHPUS MEHMET MURAT ÇALIK  SERBEST BIRAKILSIN!
AĞIR HASTA MAHPUS MEHMET MURAT ÇALIK SERBEST BIRAKILSIN!
İçeriği Görüntüle

Bu ifade, Sadık Hasan’ın “suçu kabul etmeme hakkı”nın, açıkça bir pişmanlık eksikliği olarak değerlendirilip cezaya dönüştürülmesi anlamına gelmektedir.

Oysa Anayasa’nın 38/5. maddesi açıktır:
“Hiç kimse kendisini suçlayan bir beyanda bulunmaya zorlanamaz.”

Yargı Yetkisinin Gaspı

Kurulun kararında, “örgütle bağını koparmamış olma” varsayımı yer almakta; bu ise bir yargı kararı olmaksızın kişiyi suçlu ilan etmek anlamına gelir. Bu yaklaşım, bireysel özgürlüklerin ötesinde, doğrudan hukukun temel ilkelerini hedef almaktadır.

Sadık Hasan Yalnız Değil

Bu hak ihlali münferit değildir. Aynı gerekçelerle infazları uzatılan yüzlerce siyasi mahpus bulunmaktadır. Adeta bir “pişmanlık dayatması”, yeni bir infaz normu haline getirilmiştir.

TBMM’ye Başvuru Yapıldı

Yaşanan bu ağır hak ihlallerini gündeme taşımak üzere, Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan tarafından hem Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na resmi başvuru yapılmış, hem de Adalet Bakanı’nın cevaplaması istemiyle yazılı bir soru önergesi sunulmuştur.

Talebimiz Açıktır:

  • İdare ve Gözlem Kurulları, siyasi saiklerle değil, hukukla karar vermelidir.

  • İnfaz süreci, pişmanlık beyanı gibi keyfi kriterlere değil, objektif ölçütlere dayanmalıdır.

  • Suçu kabul etmeyen mahpuslara yönelik bu sistematik hukuk dışı uygulamalar son bulmalıdır.

  • Anayasa ve AİHM içtihatlarıyla bağdaşmayan tüm uygulamalar derhal kaldırılmalıdır.

Sadık Hasan nezdinde yaşanan bu açık hukuksuzluk, artık sessizlikle geçiştirilemez. Bu yalnızca bir bireyin değil, bir rejimin turnusolüdür. Hakikatle yüzleşmek, adaletle buluşmak ve hukuku yeniden onarmak için daha fazla geç kalınmamalıdır.

Kamuoyunu bu ağır hak ihlallerine karşı duyarlılığa ve dayanışmaya çağırıyoruz.

Nevroz UYSAL ASLAN
DEM Parti Şırnak Milletvekili

Muhabir: Güven BOĞA