6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre İş Kazası: “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesine göre, İş Kazası:

  1. Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  2. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
  3. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  4. Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
  5. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.
Av. Asile Betül Yayla

İş kazasında işverenin kusuru bulunması zorunlu değildir Kimsenin kusuru olmaksızın kaçınılmaz olarak kazanın gerçekleştiği hallerde dahi sosyal devlet ilkesi gereğince işverenin sorumluluğuna gidilmektedir.

İşveren tarafından, kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki 3 iş günü içindeİş Kazasının bildirilmesi zorunludur. Ancak, bu süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar. 

Öncelikle SGK’ nın olayı İş Kazası olarak tanımlaması gerekir. Olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle işçinin sigortalı olması gerekir.

Sigortalının;

- İşyerinde bulunduğu sırada,

- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

-Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

- İşverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında meydana gelen ve sigortalıyı bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay iş kazası olarak nitelendirilir.

Yukarıdaki maddeye dayanarak trafik kazası da iş kazası sayılır. İşveren sigortalıya araç tahsis etmişse, sigortalının bu araçla işe gidiş geliş sırasında yaptığı trafik kazası iş kazası sayılır. Fakat sigortalı kendi arabasıyla işe gelip gidiyorsa bu gidiş geliş esnasında yaşanan kaza iş kazası olarak nitelendirilmez.

SGK 2016 yılında yayımladığı bir genelge ile işyerinde geçirilen kalp krizi de iş kazası sayılmıştır. Kalp krizi ile birlikte sigortalının süreğen hastalıklar nedeniyle iş yerindeki ölümü de iş kazası olarak nitelendirilmiştir.

Kaza geçiren işçi öncelikli olarak hastane belgelerinin düzenlenmesi bakımından dikkatli olmalı ve bu belgelerin iş kazası şeklinde düzenlenip düzenlenmediğini kontrol etmelidir. İşveren kazayı SGK’ ya bildirmediyse kuruma verilecek dilekçeyle bildirim yapılmalıdır.

İş kazası geçiren İşçi öncelikle geçici iş göremezlik gelirinden faydalanır. İş göremezlik oranının %10’dan fazla olması halinde işçiye SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK maaşı bağlanır. Malulen emekli olabilmesi için;

  • İş göremezlik oranı % 40’dan fazla ise: 20 yıl sigortalılık süresi ve 4400 gün prim
  • İş göremezlik oranı % 60’dan fazla ise: 18 yıl sigortalılık süresi ve 4000 gün prim
  • İş göremezlik oranı % 80’den fazla ise: 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim yatırılmış olması gerekir.

İşçinin vefat etmesi halinde geride kalan hak sahibi yakınlarına ölüm aylığı bağlanır. Buna ilaveten cenaze masrafları ve tedavi giderleri de karşılanır.

İş yerinde geçirilen kaza sonucu sigortalının bedenen zarara uğraması gerekmez. Sigortalının ruhen uğradığı zarar da iş kazası olarak değerlendirilir.

Kaza geçiren sigortalı işçinin maddi ve manevi tazminat hakkı bulunmaktadır. Maddi tazminatın kapsamına tedavi masrafları, kazanç kaybı, iş gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zararlar girmektedir. Ölüm halinde ise işçinin geride kalan hak sahibi yakınları destekten yoksun kalma tazminatı almaktadır. Manevi tazminat işçinin kaza ve tedavi sürecinde yaşamış olduğu elem ve ızdıraptan dolayı istenebilir. İşçinin hak sahibi yakınları da manevi tazminat talebinde bulunabilir.

İş kazası zaman aşımı süresi kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. Ancak kazanın aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde, Ceza Kanun’ unda öngörülen daha uzun zamanaşımı süreleri uygulanmaktadır.

Editör: TE Bilisim