Lisansüstü dersinde erkek bir psikiyatri profesörü sınıftaki evli erkeklerin parmak kaldırmasını istemişti. Evli erkekler parmak kaldırdığında şu tavsiyelerini sıraladı: Bugünden itibaren siz erkekler toplu  paranız mevcutsa bir an önce bu parayı eşinize teslim ediyorsunuz. Ayrıca işiniz, kendiniz, çocuklarınız veyahut ailenizi etkileyebilecek herhangi bir durumla ilgili yaşamınızda önemli bir değişiklik yapmayı düşündüğünüzde bunu eşinizle paylaşıyorsunuz ve eşinizden onay istiyorsunuz. Eğer ki eşiniz onay vermezse, o işi yapmaktan vazgeçiyorsunuz…  (Tüm erkekler arasında homurdanmalar… kadınlar arasında gülüşmeler… amfide uğultu.) Uğultuyu '' Sözlerim ciddiye alınmalı, yoksa bedelini ağır ödersiniz.'' sözleriyle yine profesör bitirdi. Profesör niçin bu açıklamayı yapmak zorunda hissetmiş olabilir?

En basitinden en gelişmişine tüm canlıların fizyolojisi, canlıyı yaşamda daha uzun süre tutabilmek üzerine şekillenmiştir. İnsan türünde bu mekanizma, insan bebeği doğduğundan itibaren duygu ve dürtüler yoluyla gerçekleştirilmektedir. Duyguların, merkezi sinir sistemindeki en ilkel yapısı ise Amigdala adı verilen bir çekirdek vasıtasıyla yürütülmektedir.  Tehlike, tehdit, korku, kaygı, heyecan gibi durumlarda  ''savaş, kaç veya zamanın yoksa don'' tepkisini verebilmesi için amigdala ateşlenir ve olabilecek  en kısa sürede tüm fizyolojik mekanizmanın yönetimini ele alarak, vücudumuzu alarm durumuna geçirir. Amigdal çekirdek, ilkel canlılarda dahi mevcuttur.

İnsanın insanlaşması ve diğer canlı türlerden ayrışması ise neo-frontal korteksin büyümesi ve işlevsel olarak gelişmesi ile mümkün olabilmiştir. Neokortex insana analitik, sentetik ve teorik düşünebilme yetisi kazandırmış; akıl yürütme, mantık kurabilme, eleştirebilme, uzaysal, uzamsal ve zamansal muhakeme yapabilme ve dahası düşünce üzerine düşünebilme işlevi ile doğa ve diğer canlılar üzerine bir kontrol gücü sağlamıştır. Kısaca tüm bilinçli düşünebilme ve dil gibi yüksek bilişsel işlevlerin yürütülmesinden sorumlu merkezi sinir sistemi bölgesidir neo-kortex.

Dikkat edilirse, amigdala ve neo-kortex birbirlerinden farklı işlevler üstlense de birbirlerini tamamlamaktadırlar. Heyecan varsa neo-kortex devreden çıkarken; akıl yürütme varsa amigdala görevini neo-kortekse bırakmaktadır. İşte tam bu noktada kadınlar ve erkekler arasında cinsiyete dayalı bir ayrımlaşma ortaya çıkmaktadır. Özellikle cinsellik ve saldırganlık dürtüleri ortaya çıktığında erkekler kadınlara oranla neo-kortekslerini daha hızlı devreden çıkarmakta; daha geç devreye sokmaktadır. Böylece bir erkek heyecanlandığında, bedeninde savaş ya da kaç tepkileri olan kan dolaşımında hızlanma, nabızda artış, terleme, oksijen ihtiyacı, gerilim, kızarma, göz bebeklerinde büyüme vd. fizyolojik tepkileri gösterdiğinden ve bunları kontrol etme mekanizması uzun sürdüğünden, bir kadının bu değişimleri anlaması ve yorumlaması mümkünleşmektedir. Dahası, bu yüzden erkeklerde öfke patlamaları daha yüksektir, bu yüzden erkekler kumar oynarken daha çok kaybederler, bu yüzden erkekler eşlerini aldattıklarında eşleri bunu daha kolay anlar, bu yüzden erkekler daha fazla başlarına bela alırlar… Hatta erkeklerin bu durumlarına M.Ö. 5. yüzyılda ilk dikkati çeken filozof Sokrates olmuştur. Öğrencisi Platon' un Phaidros adlı eserinde aktardığına göre Sokrates, insanların (özelde ise erkeklerin) dürtü, duygu ve akılları arasındaki mücadelesini bir ''At'' metaforuyla açıklamaktadır. Sokrates' a göre insan ruhu, iki atı ve bir sürücüsü bulunan bir at arabasına benzemektedir. Bu atlardan biri azgın, huysuz ve vahşi; öteki ise uysal, eğitilmiş ve evcildir. Bu iki attan eğitilmiş olanı törpülenmiş duygulara, vahşi olanı bastırılmış dürtülere karşılık gelirken;  at arabacı ise bu ikisini uzlaştırmaya çalışan aklı sembolize etmektedir. Böyle bir at arabasını yönetmek ise her zaman kolay değildir çünkü vahşi at ara sıra arabayı yoldan çıkarmaya meyledebilecektir.

Bu önbilgilerden sonra asıl konumuz olan profesörün söylediklerine geçebiliriz…

Erkekler, önemli kararlar alırlarken heyecanlı oldukları için neo-korteksleri devreden kolayca çıkar ve hayatla kumar oynamaları kolaylaşır. Ancak kadınlar önemli kararlar alırlarken bu süreci zamana yayarlar ve enine boyuna olayı analiz etme şansı yakalarlar. Böylece, erkeklerden daha mantıklı ve tutarlı kararlar almaları kolaylaşır. Bu sebeplerle erkeklerin, önemli karar süreçlerinde, kadınları da işin içine katmaları kendi menfaatlerine olacaktır.      

Editör: TE Bilisim