Emek

KESK: “Yalnızca Yönetici Kadrolara Değil, Tüm Kamu Emekçilerine Adil Artış Yapılmalı”

Abone Ol

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 1 Aralık gecesi kabul edilen ve üst düzey yönetici kadrolarına 10 bin TL ile 40 bin TL arasında değişen seyyanen maaş artışı öngören önergeye sert tepki gösterdi. Konfederasyon, düzenlemenin tüm kamu emekçileri ve emeklilerini yok saydığını belirterek hükümeti göreve, kamu emekçilerini ise mücadeleye çağırdı.

KESK, karara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, önergenin sendikalardan ve kamu emekçilerinden “kaçırılarak” gece yarısı komisyona getirildiğini vurgulayarak sürecin “alelacele” yürütülmesini kınadı.

“Önerge, iktidarla uyumlu bürokrasiye ödül niteliğinde”

KESK, düzenleme ile motivasyonu artırılan kişilerin, uzun yıllardır iktidar tarafından atanan bürokrasi olduğuna dikkat çekerken, bazı kurum başkanları üzerinden örnekler verdi:

  • SGK Başkanı,

  • TÜİK Başkanı,

  • AFAD Başkanı,

  • Diyanet İşleri Başkanı ve yöneticileri,

  • Valiler...

Açıklamada, “Bu kadroların önemli bir kısmı iktidarla tam uyum içinde görev yapan bürokratlardan oluşmaktadır. Önerge ile bu kişilerin motivasyonunun artırılması hedeflenmektedir” denildi.

“Kamu emekçileri göz göre göre cezalandırılıyor”

KESK, ülkenin dört bir yanında kamu hizmetlerini yürüten milyonlarca emekçinin ise artışlardan mahrum bırakıldığını belirterek, “4 milyon kamu emekçisi bu düzenleme ile cezalandırılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Konfederasyon, 2023 seçimleri öncesi memur emeklilerine verilen sözlerin tutulmadığını hatırlatarak, 2,5 milyon memur emeklisinin yıllardır oyalandığını, açlık sınırının altında yaşamaya zorlandığını vurguladı.

“Maaşlarımız en temel ihtiyaçları bile karşılamıyor”

KESK’in açıklamasında TÜİK’in düşük gösterilen enflasyon verilerine rağmen kamu emekçilerinin son beş ayda %5,9 enflasyon farkı hak ettiği belirtildi. Ortalama 50 bin TL maaş alan bir memurun bu süreçte reel olarak yaklaşık 3 bin TL kaybettiği ifade edildi.

Konfederasyon; konut enflasyonunun %49,92, eğitim enflasyonunun ise %66,17 olduğuna dikkat çekerek, “Aldığımız maaşlar en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldi” dedi.

Toplu sözleşme eleştirisi: “Danışıklı dövüş yıllardır sürüyor”

Hakem Kurulu, hükümet ve “yandaş konfederasyonlar” arasındaki ilişkinin kamu emekçilerinin haklarını zayıflattığını belirten KESK, toplu sözleşme süreçlerinin göstermelik hale geldiğini ifade etti.

KESK’in temel talepleri

KESK, iktidara ve TBMM’ye çağrısını yineleyerek şu talepleri sıraladı:

  • Tüm kamu emekçilerine verilen 18.682 TL seyyanen ödemenin taban aylığa yansıtılması, emeklilere de aynı oranda uygulanması.

  • En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması.

  • Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması.

  • Konut sahibi olmayan kamu emekçilerine kira desteği verilmesi.

  • Eş ve çocuk yardımlarının gerçek enflasyon üzerinden güncellenmesi.

    1. dereceye gelen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi.

  • Tüm güvencesiz istihdam biçimlerine son verilerek kadro güvencesinin sağlanması.

  • Gelir vergisi birinci diliminin %15’ten %10’a düşürülmesi, yoksulluk sınırına kadar olan gelirlerde bu oranın sabitlenmesi.

“Gerçek bir toplu sözleşme sistemi istiyoruz”

KESK, çözümün torba yasalarla yapılan düzenlemelerden değil, grev hakkını güvence altına alan ve evrensel normlarla uyumlu gerçek bir toplu sözleşme yasasından geçtiğini belirterek açıklamasını şu çağrı ile sonlandırdı:

“İktidarı sendikal hak ve özgürlükleri genişleten bir yasa yapım sürecini hemen başlatmaya; tüm kamu emekçilerini ise haklarımız için omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz.”