Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Belediyesi, Valilik, DSİ ortak hareket ederek adayı kurtarabilirler.

Denizi olmayan Adana’da Seyhan Baraj Gölü ve Seyhan Nehri Adana’nın deniz görünümlü bir şehir olmasını sağlamıştır. Doğal olarak da Seyhan Nehri ve Seyhan Baraj Gölü, Adana’nın eşine ender rastlanabilecek güzellikte bir kent olmasına büyük katkısı olabilecekken bu ne yazık ki olmamıştır. Seyhan nehri ve gölü, temizliği ve renkleri ile Adana’ya ayrı bir özellik katacakken bu şansını şimdiye kadar yeterince değerlendirememiştir. 

Seyhan Nehri

Seyhan Nehri Adana’ya ulaşmadan önce; üzerinde Yedigöze, Çatalan ve Seyhan hidroelektrik santralleri kurulmuştur. Elektrik enerjisi üretiminde önemli bir yeri olan Seyhan Nehri’nin, Çukurova’daki tarımsal sulamada da çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Seyhan Nehri’nin özellikle, üretiminde çok suya ihtiyacı olan pamuk üretiminde hayati önemi vardır. Adana – İçel sınırında Tarsus Çayı ile birleşerek, Akdeniz’e dökülen en büyük nehirdir.

Seyhan Baraj Gölü

Seyhan Nehrinin şehre taşmaması için 1953 yılında yapımına başlanan Seyhan Baraj Gölü 3 yıldan kısa bir sürede tamamlanarak, 8 Nisan 1956 yılında su tutmaya başlamıştır. Sulama ve elektrik üretim amaçlı olarak kullanılan Seyhan Baraj Gölünün gövdesi dolgu tipi topraktır. 

Bakanlar Kurulu 13 Eylül 2006 Tarihinde almış olduğu karar doğrultusunda “Adana Seyhan Baraj Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’’ kapsamına almıştır. Biyolojik çeşitliliğin korunması gereken alanlardan biri haline gelmiştir Seyhan Baraj Gölü. Av hayvanlarının korunduğu, yerleştirildiği, yetiştirildiği ve yaşama ortamlarının iyileştirildiği alan olarak tescil edilmiştir. 

Rüzgâr sörfü yapılabilmesi ve su kalitesi açısından da ideal bir ortam olarak değerlendirilen Seyhan Baraj Gölü, iklim ve rüzgâr açısından yılın on iki ayı sporcuları ağırlayabilen bir göldür. 2012 yılında Kürek Milli takım seçmelerini ve Akdeniz kupası Türkiye şampiyonası yarışmalarını  Seyhan Baraj Gölü’nde gerçekleştirmiş,  2013 Akdeniz Oyunları Durgun Su Sporları yarışmaları Adana Seyhan Gölü’nde yapılmıştır. 

Menderes Adası

Menderes Adası Adnan Menderes Bulvarı'nda, baraj gölünün içine doğru uzanan bir yarımada şeklinde olup, adadan gölün rengini oturup saatlerce izleyebilirsiniz. Ancak son zamanlarda giderek artan bir şekilde kaçak yapılaşma ile şehrin  en güzel kamuya açık alanı olan adanın,  yaz aylarında bici bici ve mısır, kış aylarında  çay ve sahlep  gibi satıcılar  ve derme çatma tezgahlar yüzünden  vatandaşların  piknik yapacağı alanların neredeyse tamamını işgal edilmiş durumdadır.

Adanalıların nefes almak için en çok tercih edebileceği bölge olan Menderes Adası, her geçen gün gölün içerisine doğru uzanmış derme çatma boyasız paslı demir  iskeleler üzerinde rengarenk sandalye ve masaların görüntüleri ile gölün o güzel rengine adeta ihanet edilmiş hissi yaratıyor ve buraya bir daha gelmeyin diyor.

Belediye tarafından vatandaşlar için yapılan piknik masası ve taş oturaklar birer birer kırılarak tezgah için yer açılıyor. Adanalılar hafta sonlarında kendi imkânlarıyla getirdikleri masa ve sandalyelerde oturmak zorunda kalıyor. Geceleri led ve neonlarla yapılan muhtelif şekillerdeki aydınlatmalar ise adeta bir pavyon izlenimi ile tam bir görüntü kirliliği yaratıyor. Kent estetiğine zarar veriyor. Adana'yı görmek isteyen misafirler için Menderes Adası gölün o güzelliği karşısında adeta bir hayal kırıklığı yaratıyor.

Dünyanın En Güzel Renkli Nehri ve Gölü Belediye Projesi Bekliyor

Dünyanın bir çok ülkesinde şehrin ortasından geçen nehir suları çeşitli nedenlerden dolayı kirlidir.  Oysa Seyhan nehri mavi-yeşil rengiyle, Taş köprü, Sabancı Merkez Camii ve Merkez Park çevresiyle Hollywood filmlerinde bir sahne olacak kadar güzel görünür. Gölün mavisi ile gökyüzünün mavisi insana dinginlik ve mutluluk verir. Nehrin iki yakasındaki yapıların ve yeşilliklerin sudaki yansımaları ise  masalımsı bir hava yaratır.

Böylesine az bulunur güzel bir  nehir ve gölümüz varken iş bunu günlük yaşantımızda kullanmaya gelince tam bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Nehir veya gölün etrafında ne doğru dürüst yürüyüş veya bisiklet parkuru vardır, ne de etrafında ailenizle gidebileceğiniz doğru dürüst bir mekân. Var olan mekânların çoğu derme çatma kulübeler, arabesk bir ortam,  vs… Oysa ki nehir veya gölün etrafı   veya Menderes piknik alanı çok daha güzel içinde kafe ve çay bahçelerinin, restoranların, barların, oyun alanlarının, çocuk parkının, lunapark, piknik yerleri, vs... gibi komple bir yaşantı alanının olabileceği bir tesis haline getirilebilir.

Nehir veya göl  içinde gezinti yapılabilen, yemek yenebilen teknelerin olduğu bir nehir her zaman bizim için daha cazip gelecektir. Göl içinde bir çok su sporu yapılma olanağı yaratılabilir. Ada ve göl nasıl bu kadar pervasızca kullanılabilir ve bozulabilir anlamak zor. Belediyeler veya kurumların bu duruma bir son deme kanuni gücü yok mu onu da anlamak zor. Seyhan Nehri ve Baraj Gölü tüm güzellikleriyle karşımızda dururken ona hayat verecek kurumlar bekleniyor. Mersinde ki Marina gibi bizim de Göl Marinamız  neden olmasın.  Böyle bir proje aynı zamanda Adana turizmine de çok şey kazandıracaktır. 

Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Belediyesi, Valilik, DSİ ortak hareket ederek adayı kurtarabilirler. Adadaki tüm kaçak tezgahlar yıkılmalı, yeşil alanlar genişletilmeli, piknik alanları ayrılmalı, adanın etrafı bisiklet ve yayalar için yollar yapılmalı,  kafe ve çay bahçeleri ile yeniden düzenlenerek ıslah edilmeli ve Adanalıların hizmetine sunulmalıdır. Bu başta belediyeler olmak üzere tüm kurumların sorumluluğundadır.  

Editör: TE Bilisim