TBMM'de sunulan bazı soru önergeleri, İçtüzük hükümlerine dayanarak geri gönderildi. Milletvekili tarafından Meclis Başkanlığı'na sunulan soru önergeleri, içerdiği iddiaların toplumu yaralayıcı olabileceği gerekçesiyle geri gönderildi.

İçtüzüğün 67’nci maddesi ikinci fıkrasına istinaden geri gönderilen önergelerde kullanılan ifadelerin kaba ve yaralayıcı bulunduğu iddia ediliyor. Özellikle, Kürt illerinde yaşanan cinsel şiddet olaylarına ilişkin verilen örneklerin toplumu rahatsız edebileceği belirtiliyor.

Soru önergelerinde dile getirilen olaylara dair verilen örneklerin, kamuoyunda farklı tartışmalara neden olabilecek nitelikte olduğu ifade ediliyor. Özellikle, güvenlik güçlerinin karıştığı cinsel şiddet suçlarına ilişkin verilen örneklerin, belirli siyasi görüşleri yansıtabileceği kaygısı dile getiriliyor.

Milletvekili, geri gönderilen soru önergelerinde yer alan ifadelerin kaba ve yaralayıcı olmadığını savunuyor. Önergelerde yer verilen olay ve olguların tarafsız bir şekilde aktarıldığına vurgu yapılıyor ve bu ifadelerin kişisel görüşler içermediği savunuluyor.

Ancak, Meclis Başkanlığı'nın geri gönderme gerekçesi ise önergelerde yer alan ifadelerin toplumu yaralayıcı ve belirli kişi veya kesimleri hedef alan nitelikte olduğu yönünde. İçtüzük hükümlerine göre, toplumu rahatsız edebilecek ve belirli kesimleri hedef alan ifadelerin önergelerde yer almaması gerektiği belirtiliyor.

Meclis Başkanlığı'nın geri gönderme kararıyla ilgili olarak, milletvekili tarafından yapılan itirazların ise henüz yanıtlanmadığı belirtiliyor. Önergelerin tekrar gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması bekleniyor.

Bu gelişmelerin ardından, TBMM'de sunulan soru önergelerinin içeriği ve ifadelerin nasıl değerlendirileceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Şırnak Milletvekili Nevroz UYSAL ASLAN'ın konuyla ilgili meclise sunduğu soru önergesinde şu ifadelere yerverdi.

Meclis başkanlığına sunduğum bazı araştırma ve soru önergeleri; TBMM İçtüzüğü’nün 67’nci maddesi ikinci fıkrasına dayanılarak toplumun bir kesimi veya tamamı yahut belirli kişi veya kişiler yönünden yaralayıcı olabilecek ifadelerin bulunması ile yine İçtüzüğün 96’ncı maddesinde belirtilen “Yazılı soru, ... kişisel görüş ileri sürülmeksizin … sorulmasından ibarettir” hükümlerine istinaden işleme alınmamakta ve geri gönderilmektedir.

Bunun son örneği ise 18.04.2024 tarihli Milli Savunma Bakanı Yaşar GÜLER, İçişleri Bakanı Ali YERLİKAYA ve Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ tarafından cevaplanması için verdiğim üç ayrı soru önergesi yukardaki gerekçelerle tarafıma iade edilmiştir. İade gerekçesine konu ilgili kısım ise;

“Kürt illerinde kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet faillerinin daha çok asker, polis, korucu olması ve bu faillerin cezasız bırakılması veya çok düşük cezalara çarptırılmaları ise kamuoyunda farklı tartışmalara neden olmaktadır. Kürt coğrafyasında kolluk güçlerinin karıştığı cinsel şiddet suçlarına birkaç örnek vermek gerekirse;

 

CHP'li Aliye Coşar "Fırsat eşitsizliğinin yarattığı sonuç kadınlardaki yoksulluk oranını artırmaktadır." CHP'li Aliye Coşar "Fırsat eşitsizliğinin yarattığı sonuç kadınlardaki yoksulluk oranını artırmaktadır."

Ø  Batman’da İpek Er’e tecavüz eden uzman Çavuş Musa Orhan gözaltına alınıp serbest bırakılmıştır. Akabinde yapılan yargılamada mahkeme failin “kaçma şüphesi bulunmadığı” gerekçesiyle adli kontrol tedbiri uygulayarak, tutuksuz yargılanmasına karar vermiştir. Yargılama sonunda Musa Orhan’ın suçu sabit görülüp 12 yıl hapis cezası verilmişse de “iyi hal” indirimi uygulanmış ve verilen ceza 10 yıla indirilmiştir.

 

Ø  14 Temmuz 2020 tarihinde; Şırnak’ta A.A. isimli bir uzman çavuş, bir kız çocuğuna cinsel saldırı girişiminde bulunmuştur. Çocuğun çığlıklarını duyan yurttaşlarca fail yakalanmıştır. Olaya ilişkin Şırnak Valiliğinin yaptığı yazılı açıklamada uzman çavuşun ‘aşırı alkollü’ olduğu vurgulanarak olay normalleştirilmeye çalışılmıştır. Ancak fail çıkarıldığı mahkemece tutuklansa da bir süre sonra koşullu salıverilmiştir.

şeklindedir.

Bu bağlamda;

1-      Önergede kullanılan hangi sözler İçtüzüğün 67’nci maddesi ikinci fıkrasına göre kaba ve yaralayıcı bulunmuştur?

2-      İlgili soru önergelerimde yer verilen ve kamuoyunda farklı tartışmalara neden olan olaylardan örnekler verilmesi mi kişisel görüş olarak değerlendirilmiştir? Değil ise kişisel görüş olarak değerlendirilen kısım(lar) nelerdir? Neden iade edilen önergelerde bu hususlar belirsiz ve muğlak bırakılmaktadır?

3-      Kaba ve yaralayıcı yahut kişisel görüş olduğu iddia edilen kısımlar için objektif olarak hangi ölçütler esas alınmaktadır? Bu temelde tarafınızca önergede kaba ve yaralayıcı yahut kişisel görüş olarak değerlendirdiğiniz hususlar bir bakıma yine “kişisel yorum” olup, farklı siyasi görüş ve düşüncelere sahip olmanızdan kaynaklanmıyor mu?

4-      Olay ve olguları tanımlama ve aktarma biçimlerimizin siyasi ve fikri yaklaşımlardan kaynaklı farklılık arz etmesi kendi başına İçtüzüğün 67’nci ve 96’ncı maddelerine aykırı bulunup iade gerekçesi yapılabilir mi?

Editör: Haber Merkezi