Gezi direnişinin ardından birçok kişi eyleme katıldığı için yargılandı ancak polis saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin davaları ise cezasızlıkla sonuçlandı.

Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları'nın Ahmet Atakan cinayetinin soruşturulmasının yıllarca tamamlanmaması ve davasının açılmaması nedeniyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e vermiş olduğu soru önergesi ve konuyla ilgili açıklaması şu şekildedir;

"10 Eylül 2013’de, Hatay Armutlu’da Haziran direnişinde öldürülen Abdullah Cömert için ve ODTÜ’deki eylemlere destek vermek ve adalet istemek üzere yapılan eylemler sırasında Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Ahmet’in öldürülmesinden sonra polisler Hatay Valisi’ne ve Adalet Bakanı’na kadar farklı açıklamalarda bulundu. Ahmet Atakan cinayetinin soruşturulmasının yıllarca tamamlanmaması ve davasının açılmaması nedeniyle Adalet Bakanlığına verdiğimiz soru önergeleri yanıtlanmamış, maalesef halen ölümünün aydınlatılması için somut bir adım atılmamıştır.

Gezi direnişinin ardından birçok kişi eyleme katıldığı için yargılandı ancak polis saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin davaları ise cezasızlıkla sonuçlanmıştır. Haziran direnişi boyunca öldürülen sekiz kişiyle ilgili açılan davalarda para cezası, beraat, iyi hal indirimleri uygulanmıştır. Ahmet Atakan'ın ölümüyle ilgili dava dahi açılmamıştır.

Oysa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen teknik bilirkişinin hazırladığı 29 Kasım 2018 tarihli raporda, olay yerinden elde edilen üç gaz kapsülü üzerindeki kanın Ahmet Atakan’a ait olduğunun belirlendiği açığa çıkmıştır. Elde edilen yeni delilin ardından Savcılık, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli altı polis memuru hakkında soruşturma başlatılması için Hatay Valiliği’ne başvuruda bulunmuş ancak Hatay Valiliği, “kan izlerinin kapsüllere nasıl sirayet ettiği yönünde aydınlatıcı bilgilere ulaşılamadığı ve kapsüller üzerinde herhangi bir parmak izine rastlanmaması”nı gerekçe gösterip delil yetersizliği iddiasıyla soruşturma izni vermemiştir."

Bu bağlamda;

1. Savcılığın delil olarak kabul edip polisler hakkında Hatay Valiliği’ne soruşturma talebinde bulunmasının ardından, Hatay Valiliği’nin yetersiz delil gerekçesiyle soruşturmaya izin vermeyerek davayı kapatmaya çalışmasının gerekçesi nedir?

2. Ağır cezalık suçlarda Valilik iznine ihtiyaç mı vardır? İdare yargılama makamı gibi nasıl çalışabilir?

3. Daha önce Jandarma Kriminal’in ‘Ne lekesi olduğu belirlenemedi’ raporuna rağmen o lekenin Ahmet Atakan’ın kanı olduğu belgelenmiştir. Jandarma Kriminal tarafından delillerin karartılma ihtimali söz konusu mudur?  

4. Söz konusu raporu hazırlayan Jandarma Krimanal personeli/personelleri hakkında soruşturma açılacak mıdır? Sorumlular hakkında işlem yapılacak mıdır?

5. Üzerinde Ahmet Atakan’ın kanı olduğu kanıtlanmış olan gaz kapsülleri hangi polis/polisler tarafından ateşlenmiştir?

6. Şüpheli polis memurları ve sorumlu idari amirleri hakkında soruşturma açılarak olayın aydınlatılabilmesi için Bakanlığınızca ön açıcı adımlar atılacak mıdır?

7. Ahmet Atakan’ın öldürüldüğü gün görevli personeller hakkında Bakanlığınız herhangi bir işlem başlatmış mıdır?

8.  Soruşturmaların tamamlanarak davanın açılabilmesini hızlandırmak üzere Bakanlığınızca sorumluluk alınacak mıdır?

9. Ahmet Atakan’ın ölümüne dair neden halen dava açılmadığı hakkında tarafınıza iletmiş olduğum soru önergelerine neden cevap verilmemiştir?

10. Gezi direnişinde öldürülenlerin dava süreçleri cezasızlık politikasına işaret etmektedir. Adaleti sağlamak ve bu cezasızlık politikasına son vermek üzere tarafınızca adım atılacak mıdır?  

Editör: TE Bilisim