"Yaşlıların rahat bir biçimde toplumun diğer kesimleri ile birlikte uyumlu bir yaşam için ortam ve olanakların sağlandığı temiz güvenli yaşanabilir kentsel çevreleri ifade etmektedir. Sadece yaşlıların değil çocukların, engellilerin olmak üzere tüm kent halkının yararı için düzenlemelerin yapıldığı, tedbirlerin alındığı kentsel bir yaşam çevresi olmaktadır. Yaşlı dostu kentler olgusu. O güne kadar yaşlı dostu olan kentler bir araya geliyor, bir rehber hazırlıyor. Bu rehberi uygulayarak siz yaşlı dostu kent olmaya adım atabilirsiniz. Bazıları biz yaşlıları seviyoruz yaşlı dostuyuz diyor!"

Emekliler Dayanışma Sendikası 1 Ekim Dünya Yaşlılar günü nedeniyle Adana Ziraat Mühendisleri Odası gerçekleştridiği toplantının salonunda moderatörlüğünü Yusuf Tek yaptı.

Nevin Bektaş tarafından yapılan açılış konuşmasında ise; “Bugün DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ. İnsan onuruna yaraşır, ekonomik sağlık sosyal ve kültürel sorunları yaşamadığı istediği yerde ve çevrede aktif yaşayabildiği ayrımcılığa uğramadığı öteki olarak görülmediği hak ettiği değerin verildiği ve saygı gördüğü bir toplumsal yaşama kavuşması dileğiyle bütün yaşlılarımızın gününü kutluyoruz! Onlar olmasa bugünler olmazdı! Geçmişi geleceğe taşıdılar! Tarihtirler, Kültürdürler, Değerdirler! Vardılar var ettiler, birlikte var olmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Prof. Dr. Pervin Bilir tarafından sunuma yapılan katkının ardından

1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ İLE İLGİLİ OKUNAN BİLDİRİ ŞU ŞEKİLDE;

1982 yılında Viyana’da toplanan BM Genel Kurulunda ilk kez “Dünya Yaşlanma Asamblesi” yapıldı. Yaşlanma ve yaşlılık sorunların özellikleriyle birlikte ele alınarak Uluslararası Yaşlı Hakları ilkeleri belirlendi. Bunlar; bağımsızlık, katılım, bakım, kendini gerçekleştirme, itibar başlıkları altında toplanarak açıklandı.

 1990 yılında 1 Ekim "Dünya Yaşlılar Günü" olarak kabul edildi. 1999 yılı da dünya yaşlılar yılı olarak ilan edildi. Yılın teması da “eşitlik esasına dayalı ayrımcılığın olmadığı, bütün yaş gruplarını kapsayan bir toplum yaratılmasının gerekliliği insan temel hak ve özgürlüklerinin korunması geliştirilmesi” olarak belirlendi.

2002 yılında “Dünya Yaşlılar Asamblesi” nin ikincisi Madrid’ de toplandı. Bu toplantıda "Yaşlanma 2002 Uluslararası Eylem Planı" hazırlandı. Planda yer alan yaşlıların ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmeyi hedefleyen amaçlar ve taahhütler;

 "Yaşlılara her türlü sağlık hizmetleri, destek ve sosyal koruma sağlanmalı

Yaşlılara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılık ortadan kaldırılmalı.

Yaşlı yoksulluğunun bitmesi ve yaşlıların güvenle yaşlanması sağlanmalı.

Bütün insan temel hak ve özgürlüklerinin yaşlılara tanınması ve gerçekleştirilmesi,

Yaşlıların toplumun ekonomik, politik ve sosyal yaşamına tam ve etkili olarak katılması.

Yaşlılar ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi vatandaşlık haklarına sahip olmalıdır.” şeklinde açıklandı. Bu doğrultuda çalışmalar yapması ve taahhütleri yerine getirmesi için üye ülkelere çağrı yapıldı.

WhatsApp Image 2022-10-01 at 19.29.04 (1)

Bizde “Türkiye’de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı” hazırlandı.1 Mart 2007 de Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylandı uygulamaya kondu. Bu Ulusal Eylem Planının 8-12 Nisan 2002’de Madrid’de toplanan BM Yaşlılık Asamblesi kararlarının esas alınarak hazırlandığı söylendi.BM Yaşlılık Asamblesinin kararları “Yaşlı nüfusun yaşam kalitesinin yükseltilmesi, topluma katılım, geçim ve sağlık sorunlarının çözülmesi, tüm yaş gruplarını kapsayan politikaların oluşturulması için çalışmalar yapmak.” olarak alınmıştı. Ama bu bağlayıcı kararların uygulamada göz ardı edildiği görülmektedir. Ülkemizde yaşlı yoksulluğu derinleşerek artmıştır.

Merkezi düzeyde yapılan çalışmalar plan ve programlarda bürokratik düzeyde kalmıştır.2007 de uygulamaya konan Ulusal Eylem Planı esas alınarak devam edildi 2013 yılında “Ulusal Yaşlanma Uygulama Programı” hazırlandı. Hükümetler tarafından bu program kapsamında birçok kurum ve kuruluşun sorumlu olduğu otuzdan fazla eyleme yer verildi. 2013-2015 yıllarını kapsayan çalışmalar rapor haline getirildi.64. Hükümet Programında 2016 yılının ilk altı ayı içerisinde gerçekleştirilecek eylemlerde “Yaşlanma Ulusal Eylem Planı Uygulama Programı daha etkin bir şekilde hayata geçirilecektir” şeklinde yer aldı. Ama bürokratik düzeyde kalmanın ötesine geçemedi. Kişisel ve toplumsal yaşam içerisinde yaşlıların durumunda yeterli düzeyde olumlu gelişmeler sağlanmadı. Bütün bu çalışmalar yaşlı yoksulluğunu yönetmenin, sorunları ötelemenin ötesine geçmedi.

2000-2008 yılları arasında Sosyal Güvenlik alanının ticarileştirilmesi özelleştirilmesi çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmüş. Emeklilik esnek kuralsız güvencesiz hale getirerek yaşlılığın güvencesi olan kamu emekliliğini uygulamadan kaldıran Sosyal Güvenlik reformu emeklileri yoksullaştırmış, yoksulluk toplumsallaşmıştır.

4 Eylül 2022 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 2023-2025 Orta Vadeli Programda da durum değişmemiş: yaşlıların bakım hizmeti istihdam ve aileye yardım olarak görülmeye yaşlılığın güvencesi olan sosyal güvenliğin çok önemli bir alanını oluşturan emeklilik de tasarruf yapma olarak görülmeye devam ediliyor.

Şimdi dünyayla bütünleşmek isteyenler var. Dünyaya kızanlar var ülkemizde. Bütünleşmek isteyenler de iktidarı, muhalefeti, çeşitli kesimleri dünyada 2006’dan beri yaşlı dostu kentlerin konuşulduğunun farkında değil. Böyle bir gerçeklik var. İmzalamışsınız, söz vermişsiniz, taahhüt etmişsiniz haberiniz yok. Görüştüğümüz belediyeler, bunu suçlamak için söylemiyorum. Bakarsanız görürsünüz bir şeyi, bakılmıyor. “Talep yok istenmedi” deniyor. Talep olmadığı için göz ardı ettiklerini söyleyenler bile oldu.

BM küresel yaşlanmaya karşı 2050 yılında 2.000.000.000’ı bulacak bir gruba yönelik önlemler alıyor. Yapmak istediği şeyler belli ve DSÖ 2006 yılında bir program kabul etti: konut, gelir, kuşaklararası  dayanışma, sosyal ilişkiler, toplumsal katılım, yaşlı  güvenliği bakımı gibi konularda alt yapı çalışmalarının yapılması, var olanların iyileştirilmesi ülkeler ve bölgeler arası ortak çalışmaların yapılması konusunda öneri kararlar alındı. Bu kararlar doğrultusunda tüm ülkeler yaşlılara yönelik bir örgütlenme biçimi geliştirmek zorunda kalmıştır. Yaşlı dostu kent, yaşlı dostu toplum kavramları önem kazanmıştır. Toplumlarda aktif ve sağlıklı yaşlanmayı amaçlayan uluslararası bir çabadır. Aktif yaşlanmayı destekleyen kapsamlı erişilebilir kentsel çevreyi ifade etmektedir.

Yaşlıların rahat bir biçimde toplumun diğer kesimleri ile birlikte uyumlu bir yaşam için ortam ve olanakların sağlandığı temiz güvenli yaşanabilir kentsel çevreleri ifade etmektedir. Sadece yaşlıların değil çocukların, engellilerin olmak üzere tüm kent halkının yararı için düzenlemelerin yapıldığı, tedbirlerin alındığı kentsel bir yaşam çevresi olmaktadır. Yaşlı dostu kentler olgusu. O güne kadar yaşlı dostu olan kentler bir araya geliyor, bir rehber hazırlıyor. Bu rehberi uygulayarak siz yaşlı dostu kent olmaya adım atabilirsiniz. Bazıları biz yaşlıları seviyoruz yaşlı dostuyuz diyor!

2006 yılında 24 ülkeden 34 şehir aktif ve sağlıklı yaşlanmayı sağlayacak temel kentsel elemanları belirleyerek “Küresel Yaşlı Dostu Kentler Rehberini” oluşturdular. DSÖ kayıtlı 22 ülkeden 145 şehir Yaşlı Dostu Kent olmuştur.

Çok basit, belediye başkanı, yönetimi DSÖ başvuracak, “ben yaşlı dostu kent” olma çalışmasına başlamak istiyorum” diyecek. Planlama süreci var, uygulama süreci var. İlerlemenin değerlendirmesi süreci var, beş yılı alıyor. Adım adım takip ediliyorsunuz. Bunları tamamladıktan sonra sürekli iyileştirme dönemine giriyorsunuz, Beş yıl da o sürüyor. Siz “Yaşlı Dostu Kent” dünya ağına katılıyorsunuz. Küreselleşmeye varlığını adamışlar, sermayenin her adımını küreselleştirirken yaşlılara gelince bunu görmüyor. Göstermeye çalışmak da bizlere düşüyor.

Editör: Haber Merkezi