Türk Tabipleri Birliği Ali Özyurt Kültür Edebiyat Sanat Kolu ve Antakya Sanat Derneği’nin ortak çağrısı üzerine Türkiye’nin birçok yerinden sanatçı, yazar, şair ve edebiyatçılar dayanışma için Antakya’da buluşuyor. 25 Mart Cumartesi günü gerçekleşecek dayanışma gününde Antakya, Samandağ ve Arsuz’da ziyaretler, basın açıklamaları yapılacak. 6 Şubat Maraş Pazarcık, Elbistan ve 20 Şubat Hatay depremlerinin büyük yıkıma yol açtığı kentte buluşacak sanatçılar, cumartesi günü saat 12.00'de, Türk Tabipleri Birliği Kültür Sanat ve Edebiyat Kolu üyeleriyle birlikte Antakya Kurtuluş Caddesi’nde basın açıklaması, Samandağ’da TTB ve Hatay Tabip Odası Çadır Sağlık Birimlerini ziyaret ve Arsuz’da Füsun Sayek Kültürevi’nde ziyaret ve açıklamalarda bulunacaklar. Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Hatay’ın yüzyıllardan beri gelen çokkültürlülük ortamının çok önemli olduğunu amaçlarının depremle birlikte yıkılan kentin yeniden kültürel, sanatsal ve sosyal olarak bu çokkültürlülüğe en kısa zamanda kavuşması için dayanışmalarının ve desteklerinin her zaman devam edeceğini belirtti. Bu nedenle TTB Ali Özyurt Kültür Edebiyat Sanat Kolu, Hatay Tabip Odası ve Antakya Sanat Derneği’nin ortak çalışması ile birçok sanatçının Hatay’da buluşacağını söyleyen, Ökten, Hatay’ın dünyada eşine az rastlanır bir sosyal, kültürel, dini ve etnik farklılıkları bir arada toplayan ve tüm bu farklı kültürlerin bir arada barış içinde kardeşçe yaşadığını belirterek Yaşar Kemal’in kültür konusunda söylediği “Dünya binlerce çiçekten oluşmuş kültürler bahçesidir. Kültürler her zaman birbirlerini beslemiştir. Her kültür insanlık için bir zenginliktir. Dünyadan bir çiçek eksilirse bir renk, bir koku yitmiş demektir. Bu insanlığın zenginliğidir. Bizim gibi ülkeler yüzlerce çiçekli bir kültür bahçesidir.” sözlerinin sanki Hatay için söylenmiş olduğuna dikkat çekti. Şu an Hatay’da bir arada kardeşçe, barış içinde yaşayan Arap Alevi, Hristiyan, Sünni, Kürt, Türk, Arap Hristiyan, Musevi, Ermeni, Yahudi, Katolik ve Protestan gibi farklı din ve etnik kökenden yaşayan tüm topluluklarının kültür bahçesinin nadide birer çiçekleri olduklarını belirterek, onların asla solmasına ve kaybolmasına izin vermeyeceğiz, “7 kez yıkılan Hatay’ı 8. kez hiçbir yere gitmeyerek hep birlikte yeniden kuracağız” diyerek yapılacak programı şöyle açıkladı; 10.00 Adana’dan Hareket 12.00 Antakya Kurtuluş Caddesinde Basın Açıklaması 13.00 Samandağ’a Hareket 13.40 TTB Sahra Hastanesi Ziyareti 14.30 Arsuz’a Hareket 16.00 Arsuz'da Füsun Sayek Kültür Evi Önünde Açıklama 17.30 Akşam Yemeği 18.30 Değerlendirme Toplantısı 19.00 Havaalanlarına Hareket Antakya Sanat Derneği'nin "Yıkılan her taşın binlerce yıldır biriktirdiği sesi ve izi arasından sesleniyoruz" diyerek yayınladığı çağrı metni ise şöyle: "Kadim kent Antakya’nın yerle bir olduğu, on binlerce insanımızı ihmaller zinciriyle kaybettiğimiz 6 ve 20 Şubat depremlerinin ardından Antakya Sanat Derneği’nin çağrısıyla yaralı kent Antakya, sanatçı, yazar ve edebiyatçı dostlarını ağırlıyor. Çok dilli, çok kültürlü, çok kimlikli, sanatın ve edebiyatın önemli merkezlerinden biri olan Antakya’nın, yeniden ayağa kalkması, yaraların sarılması, egemen kılınmak istenen rantçı politikalara karşı ortak bir direnç gösterilmesi için bir araya geliyoruz. Zaman, sesimizi daha gür haykırma zamanı. Deprem gerçeğinin felakete dönüştüğü coğrafyamızda hiçbir sorumluluk üstlenmeyen iktidarların enkazı altında artık kalmak istemiyoruz. Yıkılan her taşın binlerce yıldır biriktirdiği sesi ve izi arasından sesleniyoruz: Gitmedik! Buradayız!"