Emek Partisi Adana’da Mülteci İşçilere Yönelik Olarak Türkçe ve Arapça 1 Mayıs Bildirisi Dağıttı. Emek Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada; "Türkiyeli ve Suriyeli işçiler sınıf kardeşidir! Mülteci işçilere Arapça - Türkçe bildirilerimiz ile seslendik, 1 Mayıs'a çağırdık, 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günlerini kutladık" denildi. Emek Partisi Adana İl Örgütü Basınla Paylaştığı Bildiride Şu Konulara Dikkat Çekti; "İşçi sınıfının uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bundan 132 yıl önce, 8 saatlik iş günü ve insanca yaşam için greve çıkan Amerikalı işçilerin bize bıraktığı mirastır 1 Mayıs. Bir tarafta parası olmayanlar, din, dil, ırk, renk ayrımı üzerinden bölünerek açlığa, işsizliğe mahkûm edilen milyonlar: diğer tarafta milyarder bir azınlık! 1 Mayıs işte bu iki sınıfın karşı karşıya gelişidir. Türkiye’de yaşayan göçmenler, yerli işçilerle birlikte düşük ücrete, uzun saatler ve zorlu şartlar altında çalışıyorlar. İş kazalarına karşı hiçbir sosyal güvenceleri yok. Emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Yerli işçilerle rekabete zorlanıyorlar. Bunun nedeni mülteciler değil kapitalist sistemdir. Patronların bitmek tükenmek bilmeyen kar hırsıdır! Pandemi de en riskli işlere sürülen, sağlığa erişemeyen, ekmeğe muhtaç edilen, atölyelerde fabrikalarda sigortasız ve asgari ücretin altında çalıştırılan göçmenleri bu duruma düşüren iktidar ve sermaye işbirliğidir. PATRONLAR BÖLMEK ÌSTÌYOR, BÌZ BÌRLEŞELÌM! İşçi ve emekçiler, insanca yaşanacak koşulları ancak yerli- göçmen ayrımı yapmadan birleşerek sağlayabilir. Kısa zaman önce, ücret ve çalışma koşulları için iş bırakan saya (ayakkabı) işçileri taleplerini ortaklaştırmış, kazanım elde etmişlerdi. Bunu Adana’da Suriyeli ve Türkiyeli tarım işçileri de başardılar. Dün sayada, tarım iş kolunda sağlanan bu birlik bugün neden atölyelerde, fabrikalarda sağlanmasın? Kardeşler, gücümüze güvenelim! “Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin” diyen Somali madencilerle göçmen işçilerin kaderi ortaktır. Kaderimiz ortaksa bu kaderi değiştirecek mücadelemiz de her yerde ortak olmalıdır. 20211 Mayıs’ına giderken; bizi bölüp işsizliğe, yoksulluğa ve açlığa mahkum edenlere karşı el ele vermeliyiz. Pandeminin faturasını yerlisiyle göçmeniyle emekçilere çıkarmaya çalışan sermaye ve hükümet ortaklığına karşı güçlerimizi birleştirmeliyiz. Biz işçilerin talepler etrafında ortak mücadele etmekten başka bir şansı yok! İşçileri birbirine düşman eden ırkçılığa, ayrımcılığa prim vermeyelim. Türkiye’ye yaşayan göçmenlere yasal ve güvenceli çalışma imkânı sağlanmalıdır. Bu Türkiyeli işçilerin de yararınadır. Yerli, göçmen ayrımı gözetmeden bütün işçiler için insanca çalışma koşulları istiyoruz. Yaşasın Türkiyeli ve Suriyeli işçilerin birliği! Yaşasın işçi enternasyonalizmi! Güvenceli iş, insanca yaşam, hak ve özgürlükler için Haydi I Mayıs!"