Göstericiler Gazze'de tutulan esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor
Binlerce İsrailli Cumartesi günü hükümete karşı gösteri yaptı; bazıları Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Hamas'ın rehineleri geri alma konusundaki diplomatik çabalarında çıkmaza girdiği bir dönemde, Gazze'de yarım yıldır süren savaşın iptal edilmesini talep etti.
Yetkililere göre Hamas liderliğindeki silahlı kişiler, 7 Ekim'de İsrail'e düzenlenen ve 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda 253 kişiyi esir aldı. Kasım ayında yapılan ateşkesle bazı rehineler serbest bırakıldı, ancak Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda başka bir anlaşmaya varma çabaları durmuş gibi görünüyor.
İsrail'de, kendilerine ulaşılamayan 129 rehinenin sağlık durumuyla ilgili endişeler artarken, onların aileleri ve arkadaşları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun sağcı hükümetine karşı giderek daha sesli gösteriler düzenlediler.
Netanyahu'nun yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili duruşması (ki kendisi bunu reddediyor) ve geçen yıl yargıyı elden geçirme çabaları göz önüne alındığında uzun süredir Netanyahu'nun görevden alınması yönünde çağrıda bulunan aktivistlerle anlaştılar.
Netanyahu, sağlık yetkililerinin 33.000'den fazla Filistinlinin öldürüldüğünü söylediği Gazze'deki sivil ölümleri konusunda Washington ve diğer Batı başkentlerindeki alarma rağmen, Hamas'ı dağıtma savaşını sürdüreceğini söyledi.
İran, saldırıyı İsrail'in 1 Nisan'da Suriye'deki İran konsolosluğuna düzenlediği baskına yanıt olarak gerçekleştirdiğini ve konunun artık "sonlandırılmış sayılabileceğini" söyledi.
Gazze'de İsrail'in altı büyük saldırısında en az 19 Filistinli öldü ve 200'den fazla kişi yaralandı. İşgal altındaki Batı Şeria'da ise İsrailli yerleşimciler Filistinlilere ve evlerine saldırılarını sürdürerek en az 19 kişiyi yaraladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 33 bin 729 Filistinli öldürüldü ve 76 bin 371 kişi yaralandı. İsrail'de Hamas'ın 7 Ekim saldırılarında ölenlerin sayısı 1.139'a ulaşırken, onlarca kişi hâlâ esir tutuluyor.
İsrail ordusu, kuzey Gazze'ye dönmeye çalışan yerinden edilmiş aileleri hedef alıyor
İsrail'in Gazze'deki son askeri operasyonlarından biri, Şeridi'nin kuzeyine geri dönmeye hazırlanan bir grup Filistinliyi hedef aldı.
Bu sabahın erken saatlerinde bazı aileler kuzeye dönmeyi başardı ve insanlar Gazze Şeridi'nin kuzey kısmına doğru ilerlemek için büyük gruplar halinde toplanmaya başladı.
İsrail ordusu, kalabalığa sis bombaları atarak yolu tanklarla kapattı.
İsrail ordusunun henüz insanların Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmesine izin verecek bir kararı olmaması nedeniyle onlara geri dönmelerini söylediler.
Akdeniz'de ABD deniz kuvvetleri tarafından 70 İran İHA'sı imha edildi
ABD'li yayın kuruluşu ABC News'in haberine göre, Amerikan deniz kuvvetleri İsrail'e doğru fırlatılan yaklaşık 70 İran saldırı uçağını düşürdü.
Adı açıklanmayan bir ABD'li yetkili, Doğu Akdeniz'deki bir Donanma destroyerinin İran tarafından ateşlenen belirsiz sayıda balistik füzeyi de düşürdüğünü söyledi.
İsrail, saldırı sırasında Amerika'nın askeri yardımının yanı sıra Fransa'nın da yardım ettiğini, Ürdün'ün ise kendi hava sahasına atılan mermileri etkisiz hale getirdiğini söyledi.
İsrail'in Gazze'nin güneyine yönelik askeri saldırısı nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler, kuzey Gazze'deki evlerine dönmeye çalışıyor.
İran Dışişleri Bakanlığı İngiltere, Fransa ve Almanya büyükelçilerini çağırdı
İran dışişleri bakanlığı, Tahran'ın İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş saldırısını kınayan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın büyükelçilerini çağırdı.
İran dışişleri bakanlığının Batı Avrupa direktörü, bu ayın başlarında İsrail'in İran'ın Suriye'deki büyükelçilik binasına saldırısını kınayan Rusya tarafından hazırlanan BM Güvenlik Konseyi açıklamasına karşı çıkan üç ülkeyi “çifte standart”la suçladı.
İran, BM Güvenlik Konseyi'nin Batılı üyesini, İsrail'in 1 Nisan'da Suriye'deki konsolosluğuna düzenlediği ve aralarında iki kıdemli generalin de bulunduğu yedi Devrim Muhafızı üyesinin öldürüldüğü saldırıyı kınamadığı için kınadı.
1 Nisan'da ne oldu?
İran, İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş saldırısının, İsrail'in iki hafta önce Şam'daki konsolosluk binasına düzenlediği saldırıya yanıt olduğunu söyledi.
Peki sonra ne oldu?
1 Nisan'da İran'ın Suriye başkentindeki büyükelçilik binasına hava saldırısı düzenlendi.
Saldırıda aralarında iki İranlı general ve beş askeri danışmanın da bulunduğu 13 kişi hayatını kaybetti.
İran, Suriye'deki İran mevzilerine düzenli olarak saldıran İsrail'i suçladı.
İsrail, konsolosluk saldırısının sorumluluğunu ne doğruladı ne de reddetti.
İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu, Gerçek Vaat Operasyonu olarak adlandırılan gece saldırısının, “Siyonist varlığın Suriye'deki İran konsolosluğunu hedef alma suçunun” cezalandırılması amaçlı olduğunu doğruladı.
Tahran'da hayat normal devam ediyor, İranlılar sırada ne olacağını bekliyor
İranlıların artık İsraillilerin nasıl tepki vereceğini görmek için beklediklerini söylemek yanlış olmaz.
Son birkaç saattir sıradan İranlılardan gördüklerimize ve duyduklarımıza dayanarak, öncelikle İran'ın, iki taraf arasında kırk yıl süren bu gölge savaştan sonra nihayet İsrail'e karşı koymayı başardığına dair bir rahatlama hissi var. Bu, İran'ın İsrail saldırganlığı dediği şeye karşı çıkarak İsrail'e ilk kez doğrudan yanıt vermesidir.
Buradaki insanlar İran'ın tepki verme kararı alması nedeniyle kesinlikle mutlu ama aynı zamanda İsrail'in bundan sonra ne yapacağı konusunda da endişeler var.
Pek çok kişi, İran'ın misilleme yapma hakkına sahip olduğuna ve tepkinin 1 Nisan'da Şam'da yaşananlarla orantılı olduğuna inanıyor; ancak İsrail'in ve özellikle Netanyahu'nun İran'a saldırmak için herhangi bir bahane aradığına dair bir his var. Geçtiğimiz 20 yılda İran'ın İsrail için en büyük tehditlerden biri olduğunu ve bu tehdidi ortadan kaldırmanın bir yolunun da İran'ın nükleer tesislerine saldırmak olduğunu söyledi.
Sıradan İranlılar aslında ne olacağını görmek için bekliyorlar; Burada hayat normal bir şekilde devam ediyor, hiçbir şey kapatılmadı ve hükümet tarafından herhangi bir uyarı yapılmadı.
Operasyonun başlangıcında dün gece geç saatlerde benzin istasyonlarında kuyruklar gördük ve aynı zamanda ülkedeki liderlerin aldığı karara desteklerini göstermek için İngiliz büyükelçiliği önünde ve Tahran'daki Filistin Meydanı'nda toplanan insanları da gördük.
