Hayatı Elinden Alınan Bir Öğretmenin Sessiz Çığlığı
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) mağdurlarının dramı, yeni bir intihar haberiyle bir kez daha yürekleri dağladı. Salihli’den 51 yaşındaki KHK’li öğretmen Ali Ülker, yaşadığı haksızlıkların, yalnızlığın ve ağır travmaların altında ezilerek yaşamına son verdi. Arkasında gözü yaşlı bir eş ve iki evlat bıraktı.
Haksızlıkların Yükü Taşınamaz Oldu
İngilizce-Matematik bölümü mezunu olan Ali Ülker, KHK ile öğretmenlikten ihraç edilmiş, ardından da 5 yıl hapis cezası almıştı. Onca zorluğa rağmen hayata tutunmaya çalıştı, ancak bu ağır yükü taşıyamadı. Dostlarının ve yakınlarının ifadesiyle, “Hayatı elinden alınan bir KHK’lı daha bu yükü taşıyamadı… Psikolojisi çöktü, sessizce aramızdan ayrıldı.”
Gergerlioğlu: “Hayatı Karartılmış Bir KHK’lı Daha”
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Hayatı karartılmış bir KHK’lı daha intihar etti! Sizler umursamayın daha! Salihlili Ali Ülker, 51 yaşında, 2 çocuk babası, İngilizce-Matematik mezunu. KHK ihraç, 5 yıl hapis! Psikolojisi dağıldı, hayata tutunamadı ve… Dün kendini asarak son noktayı koydu. Allah rahmet eylesin.”
100’ü Aşkın İntihar… Bitmeyen Travma
KHK mağdurlarının yaşadığı ağır toplumsal travma, bugüne kadar 100’ün üzerinde intiharla sonuçlandı. İnsanların onurunu, mesleğini ve umudunu ellerinden alan bu süreç, sessiz intiharlarla derinleşen bir toplumsal yara haline geldi. Her bir intihar, yaşanan dramın görünmez çığlığı olarak kayıtlara geçiyor.
Cenaze Salihli’de Defnedildi
Salihli Belediyesi’nin ilan sayfasında yer alan bilgiye göre, Yörük Mahallesi sakinlerinden Ali Ülker’in cenazesi, 28 Eylül 2025’te ikindi namazının ardından Cumhuriyet Camii’nden alınarak Asri Mezarlığı’na defnedildi. Arkasında eşini, iki çocuğunu, kardeşlerini ve acıya boğulmuş bir aileyi bıraktı.
Sessizlik Sürerken…
Toplumun gözleri önünde bir hayat daha karardı. Onca haksızlığa, onca yalnızlığa rağmen yaşamaya direnen bir öğretmen daha sessizce aramızdan ayrıldı. Dostlarının sözleri, aslında bu tablonun en yalın özeti oldu:
“Bir insanın umudu, onuru, hayatı böyle yok edilirken siz hâlâ susuyorsunuz! Bu zulmün günahını kim ödeyecek, bu karanlığın hesabını kim verecek?”