Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı A. Tarık İşmen tarafından TDBD'nin 186.sayısında ki "Aşıya Teşvik Hekimin Görevidir" başlıklı başyazısında; "Ne yazık ki pandemi hız kesmeden devam ediyor. Hepimizin korku filmi izler gibi izlediği ve 18 ayı dolduran kaotik ortam bilinmezleriyle aramızdan canları almaya devam ediyor" dedi. Genel Başkan İşmen konuyla ilgili yazısına şu şekilde devam etti; Diyarbakır’da genç bir meslektaşımızı daha Covid-19 sebebiyle kaybettik. Hayatının baharında, yetiştirmeye çalıştığı bir çocuğu geride bırakarak bizlere veda etti. Bir yandan da aşılı - aşısız tartışmalarına muhatap olduk. Elimizdeki tek bilinen silah AŞI. Üretimi hızlı olmuş, insan deneyleri yeterli miymiş, gelecekte ortaya çıkabilecek komplikasyonları bilinmiyormuş... Bilinen tek gerçek var, hastalananların, yoğun bakıma girenlerin ve mortalitenin istatistiği. Yarının ne olacağını elbette bilmiyoruz ama tek silahın aşı olduğunu yadsıyacak hiç bir bilimsel veri yok. Elbette aşı olup olmamak, bedenlerimiz üzerindeki haklarımız bizi ilgilendirir ama toplumu hastalandırmak ya da virüsü taşımak da hepimizi ilgilendiriyor. Bu durumdakilerin toplumsal ortamlara girişinin kısıtlanması virüsün yalıtılması açısından kaçınılmaz bir önlem. Yeni eğitim yılı yine sancılarla başlayacak. Sağlık Bakanlığı’nın ülkemiz için yılda 1500 dişhekimi yeterli diye belirtmesine rağmen sınav sonunda 8300 yeni dişhekimliği öğrencisi bir çoğunun altyapısı, akademik kadrosu, fiziki koşulları yetersiz olan fakültelerimizde eğitime başlayacaklar. Siyasi baskılarla her ile, olmadı her ilçeye açılan kamu fakültelerinin eksikliklerini geçen dergimizde rakamlarla vermiştik. Ticari işletmeye dönen kamu fakültelerimizde de akademik göçlerle o fakülteyi kadroları için tercih etmiş genç kardeşlerim için hüsranlı günler ortaya çıkmakta gecikmiyor. Tekrarlıyoruz: Yeni dişhekimliği fakülteleri açılmamalı, kontenjanlar düşürülmeli, fakültelerin akademik norm kadroları oluşmadan eğitim yapmalarına izin verilmemeli, dişhekimliğine giriş başarı sıralaması 40 bine düşürülmelidir. İnsan sağlığını emanet edeceğimiz hekimler yetişirken en azından iyi eğitilmeliler. Kamu çalışanları altıncı dönem toplu sözleşmede yine hüsrana uğradı. Yoğun emek harcanan bu dönemde özlük haklarında iyileşme yerine daha derin güvencesizliğe ve yoksulluğa itildi. Verilen kısıtlı destek kamu çalışanları tarafından onur kırıcı bulundu. Sağlık çalışanları ek ödeme değil HAK ödeme talep ediyor. Pandemi sürecinde izin almadan, hak kayıplarına uğrasa da canla başla çalışan meslektaşlarımız sosyal ve ailevi sıkıntılarla boğuşurken açıklanan rakamlar ne yazık ki beklentilerin çok gerisinde kalmıştır. Sağlık meslek örgütleri olarak ortak açıklamayla bu durumun düzeltilmesini talep ettik. TDB iç işleyişinin en önemli unsuru olan komisyonlarımız kuruldu ve çalışmalarına başladı. Geniş tabanı temsil eden ve sahadan doğrudan bilgi ile hazırlanacak çıktılar çalışmalarımıza yol gösterecektir. Sağlıkla kalın. A. Tarık İşmenTürk Dişhekimleri BirliğiGenel Başkanı