Adana Kadın Platformu’ndan Coşkulu 25 Kasım Yürüyüşü: “Şiddet, Savaş ve Yoksulluk Değil Özgürlük, Eşitlik ve Barış İstiyoruz”
Adana – 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen yürüyüş ve eylem, yüzlerce kadının katılımıyla coşkulu geçti. Atatürk Parkı’ndan Gazipaşa Bulvarı’na kadar süren yürüyüş boyunca kadınlar, “Jin, jiyan, azadi”, “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet” sloganları attı.
Gergin Başlangıç, Coşkulu Yürüyüş
Kadın Platformu’nun 25 Kasım kapsamında düzenlediği “Şiddet, savaş ve yoksulluk değil özgürlük, eşitlik ve barış istiyoruz” başlıklı açıklama öncesinde kısa süreli gerginlikler yaşandı. Ancak yürüyüş başladıktan sonra yüzlerce kadın, birlikte yürüyerek dayanışma mesajı verdi ve etkinlik boyunca halaylar çekti.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Seren Can Polat, konuşmasında kadınların erkek şiddetine, cezasızlık politikalarına ve emek sömürüsüne karşı seslerini yükselttiklerini vurguladı.
Mirabal Kardeşlerden İlham
Polat, açıklamasında 25 Kasım’ın tarihsel anlamına değinerek şöyle konuştu:
“Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden ve ‘Kelebekler’ olarak bilinen Mirabal kardeşler, 1960’ta rejimin askerleri tarafından katledildi. Onların cesareti, kadınların yaşamı ve özgürlüğü için verdikleri mücadelenin sembolü oldu. Bugün biz de bu mirası taşıyoruz.”
Türkiye’de Kadın Düşmanlığı ve Cezasızlık
Polat, Türkiye’de kadınlara yönelik şiddetin ve devlet politikalarının eleştirisini şöyle sürdürdü:
-
Kadınların kamusal alan, yaşam tarzı, kıyafet ve bedeni hâlâ erkek egemen iktidar tarafından hedef alınıyor.
-
Yargı erkek şiddetini aklıyor, medya şiddeti yeniden üretiyor, devletin politikaları kadınları korumak yerine itaati işaret ediyor.
-
2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından binlerce kadın öldürüldü. 2025 yılında Türkiye’de en az 231 kadın katledildi, 245 kadın ölümü şüpheli olarak kayıtlara geçti. Adana’da Ocak-Ekim döneminde 14 kadın katledildi, 3 şüpheli kadın ölümü kayıtlara geçti.
İktidarın Kadın Politikaları Eleştirildi
-
AKP-MHP iktidarının 2025’i “Aile Yılı” ilan ederek kadınları evlere hapsetmeye çalıştığı vurgulandı.
-
Sözde aile politikalarının kadınların bağımsızlık ve söz hakkını ortadan kaldırdığı, barınma krizinin derinleştiği, sığınma evlerinin yetersiz olduğu belirtildi.
-
Kadınların sosyal yaşamdan çekilmesi, ev içi bakım emeğine mahkûm edilmesi eleştirildi.
-
2025 verilerine göre Türkiye’de kadınların %34’ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor; kadın işsizliği erkeklerin neredeyse iki katı ve kadın emeği sömürülüyor.
-
Kadınlara ayrılan bütçe kişi başı sadece 51 kuruş iken, ailenin güçlendirilmesi için ayrılan pay katbekat fazla.
Savaş ve LGBTİ+ Haklarına Dikkat Çekildi
Polat, açıklamasında barış ve eşitlik çağrısını şu sözlerle dile getirdi:
-
Savunmaya ayrılan milyarlar kadınların yaşamını korumak yerine militarizme gidiyor.
-
Suriye’de Alevi kadınlar kaçırılıyor, köleleştiriliyor, tecavüze uğruyor.
-
Kadın ve LGBTİ+’ların yaşamları ve yasal kazanımları sistematik biçimde hedef alınıyor. 11. Yargı Paketi, nafaka hakkını sınırlandırmayı, 6284 sayılı kanunun etkinliğini azaltmayı ve aile arabuluculuğu ile şiddeti yeniden üretmeyi hedefliyor.
Kadın Cinayetleri ve Emek Sömürüsüne Tepki
-
Ekim ayında en az 34 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
-
Failler çoğu zaman haksız tahrik ve iyi hâl indirimleriyle ödüllendiriliyor.
-
Kadınların güvenli yaşamı tasarruf konusu yapılırken, iş cinayetleri ve kadın emeği de değersizleştiriliyor.
Mücadele Vurgusu ve Son Mesaj
Polat açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yaşamlarımız iktidar eliyle kuşatma altına alınmaya çalışılıyor. Her mahallede, iş yerinde, üniversitede kadın dayanışmasını büyüteceğiz; erkek egemenliğinin, yoksulluğun ve savaşın karşısına eşitliği, özgürlüğü ve yaşamı koyacağız. Susmayacağız! Haklarımızdan ve birbirimizden vazgeçmeyeceğiz. Gerçek adalet sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Yaşasın Kadın Dayanışmamız! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”