Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sadun Bölükbaşı, Hatay’da düzenlenen Su ve Kuraklık Çalıştayı sonrası yaptığı basın açıklamasında, bölgenin en önemli yeraltı su kaynaklarının ağır sanayi baskısı altında olduğunu belirterek kamu kurumlarını göreve çağırdı.
“Burnaz Kaynakları hem Hatay’a hem Adana’ya hayat veriyor”
Bölükbaşı, Hatay’ın sadece dört ana yeraltı su kaynağı bulunduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
-
Muratpaşa Kaynağı (Gölbaşı): 2.700 lt/sn
-
Burnaz Kaynakları (Erzin): 1.920 lt/sn – içme, sulama ve sanayi suyu
-
Harbiye Kaynağı: 610 lt/sn
-
Delibekirli Kaynağı: 590 lt/sn
Burnaz kaynaklarının, Erzin ve çevre köylerin yanı sıra Adana’nın Yumurtalık ilçesine de içme suyu sağladığını vurgulayan Bölükbaşı, bölgenin 167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği kapsamında koruma bölgesi ilan edilmiş olmasına rağmen tehlike altında olduğunu söyledi.
“Osmaniye OSB, Burnaz’ın sıfır noktasında”
Bölükbaşı, Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nin Burnaz kaynaklarının hemen yanında bulunduğuna dikkat çekerek:
“OSB’deki tesislerin Burnaz’dan ne kadar su çektiği kamuoyuna açıklanmalıdır.”
dedi.
Körfez ağır sanayi ile çevrili: Termik santraller, çimento ve demir–çelik tesisleri
İskenderun Körfezi'nin, üçü kömürlü biri doğalgazlı dört termik santral, iki çimento fabrikası, gübre fabrikaları ve çok sayıda demir–çelik işletmesiyle yoğun kirlilik baskısı altında olduğu hatırlatıldı.
Bu tabloya ek olarak bölgede dört adet büyük petrokimya ve plastik üretim tesisi kurulmak istenmesi, çevreciler tarafından “var olan su krizini büyütecek hamle” olarak değerlendirildi.
“Tarım için yetmeyen su sanayiye nasıl yetecek?”
Erzin ve Dörtyol ovalarında kuraklık nedeniyle tarımsal su kısıtlamaları gündemdeyken, Ceyhan Endüstri Bölgesi için 400 lt/sn suyun Burnaz kaynaklarından ve ovaları besleyen dere yataklarından karşılanmak istenmesi büyük tepki çekti.
Ayrıca Dörtyol Yeniyurt sahilinde yapılması planlanan Doğu Akdeniz Petrokimya Tesisi için saatte 7.500 m³ suyun 70 km uzaklıktaki Aslantaş Barajı’ndan taşınmasının öngörüldüğü belirtildi.
ÇED davasındaki bilirkişi raporu: “Uygun değil”
Çevre derneklerinin söz konusu petrokimya tesisine karşı açtığı ÇED iptal davasında, bilirkişi raporunda şu kritik tespitler yer aldı:
-
Şehir ve bölge planlama açısından:
-
Yanlış yer seçimi, konutlara yakınlık, organize altyapının olmaması
-
Tarım ve doğal koruma alanları üzerinde gelişme baskısı oluşturması
-
1/100.000 çevre düzeni planına aykırılık
-
-
Su ürünleri açısından:
-
Kumul–sulak alanın ekolojik geçiş bölgesi olması
-
Nesli tehlikede türler için risk oluşturması
-
Geniş etki alanı nedeniyle yapılaşmanın ciddi tehlike yaratması
-
-
Tarım açısından:
-
Kazı toprağının kimyasal içeriğinin mera ve hayvancılığı etkileme riski
-
Hava akımının azalmasıyla narenciye ve zeytinde verim düşüşü
-
Tesisin tarımsal açıdan uygun olmadığı
-
Buna rağmen Hatay 2. İdare Mahkemesi davayı reddetti.
“Danıştay’dan ekosistemi koruyan bir karar bekliyoruz”
Sadun Bölükbaşı, çevre dernekleri olarak kararı Danıştay’a taşıdıklarını belirterek:
“Yüce Türk adaletinin, ekosistemdeki tüm canlıların yaşam hakkını koruyan bir karar vereceğine inanıyoruz.”
dedi.