SÖZDE MAAŞ ZAMLARI ELİMİZE GEÇMEDEN VERGİ VE ZAMLARA GİTTİ!
Adana SGK İl Müdürlüğü önünde Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri adına Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney tarafından okunan basın açıklamasında; "Biz kez daha altını kalın çizgilerle çiziyoruz; İktidar ve sofra ortakları, yaşanan bu ekonomik krizin bedelini biz Kamu Emekçileri ve toplumun dar gelirli kesimlerine fatura etmekten derhal vazgeçmelidir" dendi.
Sarıoğuz sözlerine şu şekilde devam etti;
Siyasal iktidar seçimden önce verdiği sözleri yerine getirmemek için her türlü hileye başvurmakta üstelik söz konusu hileler ile alabildiğine sınırladığı maliyeti de başta KDV ve MTV olmak üzere vergilerin, harçların fahiş oranlarda artırılması yolu ile seçim vaatlerinin yükünü işçi emekçi yoksul halka yıkmaktadır.
Seçim ekonomisi meyvelerini hemen verdi ! Artık Batıyoruz !
Memur ve emekliye vaat edilen zamlar kök maaş uygulaması ve TUİK’in sahte enflasyon rakamları ile yok edilirken, akaryakıta gelen ÖTV zamları ile çiftçi batma noktasına geldi. Gerçek işsizlik katlanarak büyümeye devam ediyor. Emekliye yapılan % 25 zam kök maaşa getirilerek milyonlarca emekli açlığa mahkum ediliyor.
Bunlar yetmiyormuş gibi hükümet resmen haraç düzenine geçmiştir. Mehmet Şimşek 16 Temmuz daki açıklamasında ne diyor: “ yapılan vergi/harç artış ile depremin yol açtığı maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisini azaltılacaktır…”
O zaman soruyoruz 23 Yıldır halktan zorunlu kesilen 90 Milyar TL Deprem Vergisini ne yaptınız? Yine deprem bölgesi için Türkiye Tek Yürek adlı ortak yayında toplanan 115 milyar lirayı aşkın bağış nerede? Tekerleme gibi …Yandı bitti kül oldu gitti.
İşçi ve memurlara yapılan sözde zamlar zaten % 20 lik Gelir Vergisi dilimi nedeniyle daha cebine girmeden uçup gitmiştir. Ülke toplam çalışanların % 80 i asgari ücret seviyesine düşürülürken, asgari ücret ise artık açlık sınırı olmuştur.
Evet; seçim bitti ve geçimin artık daha güç olduğu, sonu bizler için kestirilemeyen bir süreç başlatılmıştır.
Değerli Basın Emekçileri;
Başta biz Kamu Emekçileri olmak üzere toplumun dar ve sabit gelirlilerine “milli seferberlik ve dayanışma” başlığı altında söylemler dayatılmış durumdadır. İşin özü itibarıyla; iş dönüp dolaşıp sofranın kurulmasında ve sofra nimetlerinin paylaşılmasında hiç bir nasibi olmayan biz Kamu Emekçilerinin, emeklilerin ve geniş toplum kesimlerinin “biraz daha fedakarlık” etmesine kalmıştır. Yani tabiri caizse sofranın nimetinden başkaları faydalanmış, boş sofranın toplanılması bizlere havale edilmiştir.
Daha önceden belirttiğimiz gibi, iktidar şatafat sofrasına kimlerle oturdu ve şatafat sofrasının imkanlarından kimleri doyurduysa, birlikte sebep oldukları bu ekonomik krizin faturasını da onlar ödemelidir.
Değerli Basın Emekçileri;
Bir seçim vaadi olarak ortaya konulan ve seçimden sonra âlây-ı vâlâ ile manşet manşet ilan edilen ve tarihin en büyük maaş iyileştirmesi olarak kamuoyuna açıklanan ücret artışlarımız daha elimize geçmeden, iktidar tarafından “Milli Dayanışma Paketi” olarak sunulan fahiş vergi artışları ve zamlarla elimizden alındı.
Bu ekonomik çöküntünün oluşmasına hiç dahil olmayan biz kamu emekçileri, emekliler ve toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan yoksullar olarak bu ağır bedeli ödemek istemiyoruz.
Bunun için diyoruz ki;
• Başta Kur Korumalı Mevduat sistemi olmak üzere, Kamu ortaklığında yapılan ve yıllarca devlet bütçesinden ödemesi yapılacak, yol, köprü, hastane vb. adlar altında yapılan döviz garantili ödemeler iptal edilsin. Yıllardır Devlet bütçesinden aldıkları ihalelerle zenginleşen gelir gruplarına servet vergisi getirilsin!
• Ekonomik kriz bahanesiyle artırılan vergi ve harçlar iptal edilsin, hane halkının tüketimi olan mal ve hizmetlerden dolaylı vergiler kaldırılsın!
• Ekonomik kayıplarımıza kalıcı çözüm getirilsin, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırında belirlensin ve ekonomik büyümeden refah payı verilsin!
• 3600 ek göstergeden yararlandırılmayan Kamu Emekçilerine 3600 ek gösterge verilsin!
• 8.077 TL seyyanen zam ve diğer ek ödemeler taban aylığına eklensin!
• Sözde sendika yasası iptal edilsin ve grev hakkı içeren ve tarafların eşit temsiliyetini esas alan sendika yasası çıkarılsın!
• Kamuya girişler dahil, kurumların açtığı bütün sınavlarda mülakat uygulamasına son verilsin ve liyakat esas alınsın!
• Saraya, sermayeye, savaş ve güvenlik politikalarına değil emekçilere ek bütçe ve ek zam verilsin!
• Başta büyük şehirler olmak üzere bütün çalışanlara kira ödeneği, servis hizmeti ve ücretsiz öğlen yemeği verilsin!
• Kamu Emekçileri için uygulanan fazla mesai ücreti günün koşullarına uygun olarak güncellenmelidir!
• Sosyal Güvenlik Kurumu Emekçilerinin 2012 yılında haksız ve hukuksuz bir biçimde kesilen ve mahkeme kararına rağmen halen ödenmeyen ikramiyeleri ve diğer ek ödemeleri derhal geriye dönük ödensin!
• Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Yönetmeliğinde yer alan ek ödeme puanlarına 100 er puan eklensin!
• Aynı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda olduğu gibi, kurum içi uzmanlık kadrolarının SGK emekçileri içinde ihdas edilmesini ve sosyal güvenlik tazminatı ödenmesini talep ediyoruz!
Biz kez daha altını kalın çizgilerle çiziyoruz; İktidar ve sofra ortakları, yaşanan bu ekonomik krizin bedelini biz Kamu Emekçileri ve toplumun dar gelirli kesimlerine fatura etmekten derhal vazgeçmelidir. Bu yoksullaştırıcı politikalara karşı grev hakkımız dahil fiili ve meşru hakkımızı kullanak omuz omuza birlikte direnmeye ve mücadeleye etmeye devam edeceğiz.
Yaşasın onurlu mücadelemiz!
Yaşasın BES!
Yaşasın KESK!
FATMA SARIOĞUZ GÜNEY
BES ADANA ŞUBE BAŞKANI