İntihar, kaza, düşme veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümlerinde pandemi ile birlikte ciddi bir artış gözlenmiş, geçtiğimiz bazı aylarda da kadın cinayetlerinden daha fazla şüpheli kadın ölümleri yaşanmıştır. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yayınladığı 2022 yılı raporuna göre 334 kadın erkekler tarafından öldürülürken, 245 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. 

Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları şüpheli kadın ölümlerinin araştırılması için önerge verdi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı 2022 yılı raporuna göre, Türkiye’de 334 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. 245 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur.

İntihar, kaza, düşme veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümlerinde veya şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadınların sayısında özellikle pandemi ile birlikte ciddi bir artış gözlenmiştir. Geçtiğimiz bazı aylarda maalesef kadın cinayetlerinden daha fazla şüpheli kadın ölümleri yaşanmıştır.

Üzeri örtülmeye çalışılan birçok kadın cinayeti; kadın örgütlerinin, hukukçuların, bilim insanlarının, kamuoyunun baskısı ile ancak açığa çıkarılabilmiştir. Fakat açığa çıkamayan birçok şüpheli kadın ölümü vardır. Özellikle dosyaların intihar olarak düzenlendiği ve bu nedenle yeteri kadar olay yeri incelemenin yapılmadığı, delillerin tam toplanmadığı uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Yargı sistemi içinde de kadınların daha çok intihar ettiği düşünülmekte; ancak öldürülmesi ihtimali üzerine duran aileler ve kadın örgütlerinin tepkileriyle ile “intihar” denilen kadın cinayetlerinin açığa çıkarıldığı görülmektedir. Soruşturmaların sanığın intihar iddiası üzerinden yapılması nedeni ile deliller de bu doğrultuda toplanmakta ve çoğunlukla cezalandırma sürecine gidilmemektedir. Etkin kovuşturma yapılmaması, yapılmışsa faillere indirimlerin sürekli gündeme gelmesi, kadın düşmanı söylemlerin ve politikaların sürmesi buna zemin hazırlamakta ve kadın cinayetlerini kolaylaştırmaktadır.

Şüpheli kadın ölümleri, kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir; kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği, intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir. Bu zorlu süreç ancak etkin ve bütünlüklü uygulanacak politikalar, şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmalarının dikkatli bir şekilde incelenmesi ve hızlıca sonuçlandırılması ile mümkün olabilir. 

2022 yılında; Siirt’te işyerinde çıkan yangın nedeniyle 21 yaşındaki Reyhan Subaşı, Ağrı’da evli olduğu erkek tarafından sistematik olarak şiddete maruz kalan 40 yaşındaki Güneş Bacı, İstanbul’da birlikte olduğu erkek ile beraber 19 yaşındaki Duygu Unutmaz, Çorum’da 29 yaşındaki Mumine Basim M., Denizli’de 15 yaşındaki Gökçe Ergen şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. İstanbul’da Meral Ç. evinin balkonundan ve Iğdır’da 22 yaşındaki Sabina Sadıkova bir apartmanın dördüncü katından düşerek ölmüştür.

Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri verilerine bakıldığında; İstanbul Sözleşmesinin imzalandığı 2011 yılından bugüne geçen 12 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yılın 2011 olduğu görülmektedir. İstanbul Sözleşmesi’nin etkin olarak uygulandığında birçok kadının hayatta kaldığı açıkça ortadadır. İstanbul Sözleşmesinin yılın yarısına kadar yürürlükte kaldığı 2021 yılında ise 280 kadın cinayeti yaşanmış, 217 kadının ölümü şüpheli bulunmuştu. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin önlenmesi için; 6284 sayılı Koruma Kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü bir şekilde uygulanmalıdır. 2022 yılında öğrenebildiğimiz kadarı ile olan 245 kadının şüpheli ölümü bir an önce açığa çıkarılmalıdır.

Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesi ve yükümlü olunan uluslararası anlaşmaların yanı sıra 6284 sayılı Kanunun etkin uygulanması ve tekrar İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girmesi ve etkin uygulanması, şüpheli kadın ölümlerinin nedenlerinin araştırılması, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin önlenmesi için etkin mekanizmaların oluşturulması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Meclis İç Tüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.

Editör: Haber Merkezi