"Bizler bugün Adana’da 9 Ekim 2015’de Atatürk Caddesi’nde sıralanmış 25 otobüs ile Ankara’ya barışı getirmek isteyen insanların aileleri, yakınları, yoldaşları ve keza geride kalanlar olarak; BİLGEN PARLAK’ı, DİLAN SARIKAYA'yı, ERHAN AVCI’yı, FEVZİ SERT’i, GÖKHAN GÖKBÖRÜ'yü, GÜLHAN ve YILMAZ ELMASCAN’ı, MEHMET ŞAH ESİN’i, NEVZAT SAYAN'ı, SABRİ ALMAS’ı, ŞEBNEM YURTMAN’ı anarken, hem barışı hem de adaleti bulamamanın mahcubiyetindeyiz."
Adana’da 10 Ekim 2015 Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren Dilan Sarıkaya’nın doğum günü vesilesiyle 10 Ekim Derneği ve KESK Adana Şubeler Platformu tarafından anma etkinliği düzenlendi. Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik, duygusal anlara sahne oldu. Etkinlikte, katliam tanıklarının anlatılarını içeren “Ah” belgeseli izleyiciyle buluştu.
Barış Anıtı Önünde Basın Açıklaması: “115 Ay Oldu, Sözümüz Bitmedi”
Etkinlik öncesi 10 Ekim Barış Anıtı önünde toplanan yurttaşlar saygı duruşunda bulundu. Ardından KESK Adana Şubeler Platformu Sözcüsü İnanç Su kısa bir konuşma yaptı.
Basın açıklamasını 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun okudu. Coşgun, 115 ay önce yaşanan katliamın hâlâ adaletle yüzleşmediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türkiye tarihinin en büyük sivil katliamında 104 canımızı yitirdik. 500’e yakın insanımız yaralandı. Bizler, Adana’dan yola çıkanların geride kalanları olarak hem barışı hem adaleti bulamamanın mahcubiyetindeyiz. 115. ayında da adalet talebimizi haykırıyor, sorumluluğu olan kamu görevlilerinin ve siyasilerin yargılanmasını istiyoruz.”
Coşgun, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren tefrik davasının 17 Haziran 2025’te görüleceğini hatırlatarak, “Bu katliam insanlığa karşı suç değilse, nedir?” diye sordu. Coşgun ayrıca Adana’da 10 Ekim’in hemen ardından yapılan ilk Barış Anıtı’na ve dönemin Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın çabasına da dikkat çekti.
Açıklamada, Engelliler Haftası ve yaklaşan Anneler Günü’ne de değinilerek, “Katliamın 500’ün üzerinde yaralısı hâlâ tedavi görüyor. Fiziksel ve ruhsal yaralar 115 aydır sarılamadı. Bu ülkede engelli bırakılanlar, annesiz kalanlar ve evlatsız bırakılanlar için barış talebimizin ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor” denildi.
Basın açıklaması “10 EKİMİ UNUTMA, UNUTTURMA!” sloganıyla sonlandırıldı ve Barış Anıtı’na karanfiller bırakıldı.
Salonda Duygu Yüklü Konuşmalar: “Öfkemizi Paylaşın”
Anma programı Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde devam etti. Katliamda yaşamını yitiren Dilan Sarıkaya’nın babası İzzet Sarıkaya, açılış konuşmasında duygularını şöyle dile getirdi:
“Acımızı paylaşma aşamasını geçtik. Artık öfkemizi paylaşın ki adalet arayışında yalnız kalmayalım. Biz hâlâ Dilan’sız bir doğum gününü geçiriyoruz. Bu yalnızlık öfke ile dolu.”
Tonguç Özkan: “Katliam Tüm Yönleriyle Aydınlatılmadan Barış Gelmez”
10 Ekim’de ağır yaralanan ve bugün Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı olan Tonguç Özkan, yaptığı konuşmada dayanışmanın önemini vurguladı:
“10 Ekim Dayanışma Derneği yalnızca adalet mücadelesi değil, aynı zamanda demokrasi ve barış mücadelesidir. Bu katliamın tüm yönleriyle açığa çıkarılması ve sorumluların yargılanması, bu ülkede demokrasinin var olduğunu göstermenin şartıdır. Kaybettiğimiz canlarımız adına mücadeleyi sürdürüyoruz.”
Av. Eylem Sarıoğlu: “Biz Bu Davanın Yalnız Avukatı Değil, Tarafıyız”
10 Ekim davasının gönüllü avukatlarından Av. Eylem Sarıoğlu, katliamın hukuki sürecini özetleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz sadece bir davanın avukatı değiliz. Bu davanın tarafıyız. Demokrasi, barış ve emek mücadelesinin yanındayız. Bu dava bir hukuk mücadelesi değil, bir insanlık mücadelesidir. Katliamın gerçek sorumluları hâlâ yargılanmadı. Cezasızlık politikalarına karşı direnişimiz sürecek.”
Nesligül Sarıkaya ve Şafak Yurtman: “Evlatlarımızın Hatırasına Sadığız”
Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya ile katliamda yaşamını yitiren Şebnem Yurtman’ın annesi Şafak Yurtman da sahneye çıktı. Sarıkaya konuşmasında, “Dilan’ı doğurmuştum, ama öldüremediler. O hep bizimle. Anılarımızda, sokakta, bu salonda, mücadelemizde yaşıyor” dedi.
Şafak Yurtman ise gözyaşları içinde şunları söyledi:
“Ben bir anneyim, evlatsız bırakılmış bir anne. Bize bırakılan acı, ömür boyu sürecek. Ama bu mücadele, Şebnem’in sesi olmaya devam edecek.”
Sözümüz Bitmedi
Anma etkinliği “Sözümüz Bitmedi” vurgusuyla sonlandırıldı. Tüm konuşmacılar, 10 Ekim’in unutturulmaması ve adalet mücadelesinin büyütülmesi gerektiği mesajını verdi. Katliamın 115. ayında bir kez daha yinelendi:
“Evlerimize sığınmadan, korkmadan, metanetle geçen onca zamanda sözümüz bitmedi. Umudumuz var, dayanışmamız var. Ve hatırlatıyoruz: 10 EKİM’İ UNUTMA, UNUTTURMA!”
