Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu, Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Barış sadece Kürtlerin değil; Türklerin, Arapların, Lazların, Çerkeslerin ve tüm halkların ortak geleceğidir” diyerek siyasi tutsaklardan kayyım uygulamalarına kadar birçok başlıkta taleplerini sıraladı.

Whatsapp Image 2025 09 01 At 21.48.25

“Barış, insan hakkıdır”

Açıklamada, 1 Eylül’ün 2. Dünya Savaşı’nın başladığı gün olarak tarihe geçtiği ve Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Barış Günü ilan edildiği hatırlatılarak şu ifadeler yer aldı:

“Birleşmiş Milletler, barış hakkını bir insan hakkı olarak tanımlamış ve tüm devletlere bu hakkı güvence altına alma sorumluluğu yüklemiştir. Bugün ise Filistin’den Ukrayna’ya, Sudan’dan Myanmar’a kadar birçok yerde savaşlar sürmekte, binlerce sivil yaşamını yitirmektedir. Özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları insanlık adına kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır.”

Kürt sorunu ve barış süreci vurgusu

Platform, Türkiye’de yıllardır süren çatışmalı ortamın en önemli sebeplerinden birinin Kürt sorununa güvenlikçi yaklaşım olduğunu belirterek, demokratik çözümün yeniden gündeme alınması gerektiğine dikkat çekti. Açıklamada, “Geçmişteki barış girişimleri, silahların susmasıyla toplumda büyük bir umut yaratmıştı. Barış sürecinin yeniden başlaması için tüm tarafların eşit ve özgür bir şekilde sürece dahil edilmesi gerekiyor” denildi.

Konya 'akıllı güçlü'de ilk sırada
Konya 'akıllı güçlü'de ilk sırada
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 09 01 At 21.48.25 (1)

“Barışın önünde engeller var”

Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu, Türkiye’de barışın önünde duran engelleri de sıraladı:

  • İfade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki kısıtlamalar

  • Siyasi tutukluların cezaevlerinde tutulması

  • Hasta mahpusların tedavi ve tahliye haklarının engellenmesi

  • Kayyım uygulamaları

  • İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme

Taleplerini açıkladılar

Platform, kalıcı barış için şu taleplerin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı:

  • Siyasi mahpusların serbest bırakılması

  • Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılması

  • Hasta mahpusların tahliyesi

  • Kürt halkının varlığının ve haklarının anayasal güvenceye alınması

  • Anadilde eğitim hakkının tanınması

  • Kayyım uygulamalarına son verilmesi

  • İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi

  • Uluslararası sözleşmelerin eksiksiz uygulanması

“Barış tüm halkların ortak geleceğidir”

Açıklamanın sonunda, barışın yalnızca Kürtlerin değil; Türklerin, Arapların, Lazların, Çerkeslerin ve tüm halkların ortak geleceği olduğu vurgulandı.

“İfade ve örgütlenme özgürlüğü sağlanmadan barış gerçekleşemez. Bu nedenle insan hakları savunucuları olarak bu 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de barış isteğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz. Tekçi, ırkçı ve ötekileştirici politikalara karşı siyasal iradeyi insan haklarına dayalı barışçıl politikalar geliştirmeye çağırıyoruz.”

Açıklama, Kürtçe “Werin em bihevra 1ê Îlonê de ji bo civakek bê şer, bê îstîsmar û ji bo civakeke demokratîk dengê xwe ji bo aştiyê bilind bikin!” çağrısıyla ve “🌿 Yaşasın Barış – Bijî Aşîtî 🌿” sloganıyla son buldu.

Muhabir: Güven BOĞA