Yapı Yol Sen Şube Yönetim Kurulu Alaattin Süzer; "İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nde arama kurtarma teknisyeni olarak çalışmakta olan İşyeri Temsilcimiz Hamdi AKGÜN ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Erbil Karakoç AFAD Başkanlığı’nın 21.05.2024 tarih 940786 sayılı yazısı ile Şırnak İline sürgün edilmiştir. Bu sürgün kararı, hukuka aykırı olup, sendikal haklara ve demokratik değerlere yapılan açık bir saldırıdır."

Süzer; Peki mücadele arkadaşlarımız niçin sürgün edilmiştir?

2023 yılının 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremler gerçeklemiş, yıllardır rantı insan hayatına tercih eden yıkım politikalarının bir sonucu olarak bir doğa olayı olan deprem afete dönüşmüş ve sonuç olarak on binlerce insanımızı da kaybettiğimiz çok acı bir tablo ile karşı karşıya kalmıştık.

Depremin yaşandığı an itibari ile üyelerimizin de içinde yer aldığı AFAD Başkanlığında çalışmakta olan kamu emekçileri arama, kurtarma ve yardım faaliyetlerinde görev almak üzere deprem bölgelerine hareket etmiş ve devam eden süreçte çeşitli faaliyetlere katılmışlardı. Deprem sürecine ilişkin değerlendirmelerimizde AFAD Başkanlığı’nda çalışmakta olan kamu emekçilerinin büyük bir uzmanlık ve özveri ile görevlerini yürüttüklerini ancak liyakatsiz atamalar sonucunda kurumun işlemez hale gelmesi sebebi ile eksiklikler yaşandığını ifade etmiştik. Yine deprem sürecinde Cumhurbaşkanlığınca yardım malzemelerinin toplanması ve dağıtımı ile ilgili tek yetkili kurumun AFAD olduğu ifade edilmiş ve vatandaşlarımıza bu yönde çağrı yapılmıştı.

 Doğuş Holding’in bir yıl önce deprem bölgesine ulaştırılması için AFAD’a teslim ettiği yardım kolilerinin ivedilikle deprem bölgesine gönderilmesi gerekirken, gönderilmeyerek İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nün Yeşilköy’de bulunan yerleşkesinde tutulduğuna ilişkin haber  16 şubat 2024 tarihinde ulusal basında yer almıştı. İlgili haberde yardım kolilerin istiflendiğine ilişkin video ve görseller mevcuttu. Normal şartlarda böyle bir haberin basına yansımasından sonra yapılması gereken AFAD Başkanlığı ‘nın ve/veya İstanbul İl Müdürlüğü’nün somut kanıtlarla basında yer bulan bu habere ilişkin olarak iddiaları araştırması ve kamuoyunu da bilgilendirerek süreci takip etmesi olmalıdır ancak ne yazıktır ki süreç bu şekilde işlememiştir.

Haberin yapılmasının ardından AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü yardım kolilerinin deprem bölgesine ulaştırılmamasına ilişkin gerekli araştırmaları yapacağına, yardım kolileri skandalının basına yansımasının sorumlusu olduğunu düşündükleri sendika yöneticilerimize baskı uygulamaya başlamışlardır.. Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Cengiz Karakuş sudan sebeplerle sendika yöneticilerimiz hakkında soruşturma açmış ve soruşturma sonucunda sendika yöneticilerimize ceza verilmiştir. AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü sendika yöneticilerimize sudan sebeplerle vermiş olduğu ceza ile de yetinmemiş, sonrasında “trafik kazalarındaki” artışları bahane göstererek sendika yöneticilerimizi Şırnak İline sürgün etmiştir.

Değerli basın değerli kamuoyu.

Sendika yöneticilerimizin Şırnak İline sürgün edilmesinin tek gerçek sebebi idarenin basında çıkan haberden sendika yöneticilerimizi sorumlu tutmalarıdır.

Bu sürgün öncelikle kanuna aykırıdır.

Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi başlıklı 18. Maddesinde “Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi, sendika işyeri temsilcisi, sendika il ve ilçe temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.” hükmü bulunmaktadır.

Bu sürgün akla, mantığa aykırıdır.

Şırnak İlin ’de yaşanması muhtemel trafik kazaları gerekçe gösterilerek AFAD’ın en yoğun faaliyet yürüttüğü İstanbul İlin ’den sadece iki arama kurtarma teknisyeni görevlendirilmiştir. Bu görevlendirilen iki arama kurtarma teknisyeninden 1’i Genel Merkez Yöneticimiz 1’i ise İşyeri Temsilcimizdir. Araştırabildiğimiz kadarı ile İstanbul İlin ‘den Şırnak İlin’e son 10 yıldır tek bir görevlendirme dahi yapılmamıştır. Bu durumun akıl ve mantıkla açıklanabilir hiçbir yönü yoktur.

İdare ipe un sermekte suçu birbirine atmaktadır.

Tüm bu yukarıda ifade ettiğimiz hususları kurum idarecileri ile görüştüğümüzde ise AFAD Başkanlığı görevlendirmeyi İstanbul İl Müdürlüğü’nün yaptığını, İstanbul İl Müdürlüğü ise görevlendirmeyi AFAD Başkanlığı’nın yaptığını ifade etmekte ve suçu birbirlerine atmaktadır. İdare ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde süreci inceleyerek bize bilgi vereceklerini ifade etmişlerse de bugüne kadar atılmış hiçbir olumlu adım yoktur.

Değerli basın değerli kamuoyu

Nitelikli ve kamu yararını gözeten AFET YÖNETİM hizmeti sunması gereken AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü işini gücünü bırakmış hasmane bir tutumla basına yansıyan haberin sorumlusu tuttukları sendika yöneticilerimizi sürgün etmişlerdir.

AFAD Başkanlığında çalışmakta olan kamu emekçilerinin personel yetersizliği sorunu devam etmektedir, AFAD tazminatı ve fiili hizmet zammı talepleri karşılanmamıştır, yemek, yol, giyim yardımları ya “tasarruf tedbirlerine” takılmış ya da çok yetersizdir. Muhtemel bir deprem sonrasında müdahale ve koordinasyon görevleri nedeniyle görev yapacak AFAD kamu emekçilerinin toplu olarak sevki ve güvenli konutta ikamet etmesi bir zorunlulukken, İstanbul İlin ‘de AFAD emekçilerine konut tahsis edilmemekte, sendikamızın bu yöndeki girişimlerine tahsis edecek konut yok diye yanıt verilmektedir.

İdare yukarıda saydığımız sorunlara çözüm bulmak yerine sendika yöneticilerimizi sürgün etmektedir. Bu sürgün kararı yukarıda ifade ettiklerimiz başta olmak üzere AFAD emekçilerinin haklı talepleri için yürüttüğümüz mücadeleye zarar vermesi söz konusu dahi değildir. Bu ve benzeri baskıların bizleri ve mücadelemizi yıldırması imkansızdır.

Buradan tekrar soruyoruz:

1)           AFAD Başkanlığı AFAD emekçilerinin personel yetersizliği, AFAD tazminatı, fiili hizmet zammı, yemek, yol, giyim yardımı sorunlarını ne zaman çözmeyi düşünmektedir?

2)           İstanbul AFAD başta olmak üzere AFAD emekçilerinin bir deprem anında görevlerini yerine getirebilmeleri için ikamet etmeleri gereken güvenli konut sorunu ne zaman çözülecektir?

3)           Büyük İstanbul depremi beklenirken asli amacı nitelikli kamusal hizmet yürütmek olan ve yirmi milyon insana hizmet verecek olan İstanbul AFAD, depreme ve afetlere soruşturmalar açarak sürgün cezaları vererek mi hazırlanmaktadır?

4)           Kamu işvereni, Sendika Kanununu hiçe sayıp sürgün düzenini ile mi kamuda çalışma barışını koruyacaktır?

Uzm. Dr. Polatöz, “Derin yoksulluk görmezden geliniyor” Uzm. Dr. Polatöz, “Derin yoksulluk görmezden geliniyor”

5)           Deprem bölgesine gönderilmeyen yardım malzemeleri ile ilgili AFAD Başkanlığı ilgili Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Cengiz Karakuş hakkında etkin idari ve adli soruşturma açılmış mıdır?

Taleplerimiz

AFAD emekçilerinin personel, AFAD tazminatı, fiili hizmet zammı, yemek, yol ve giyim yardımı sorunları ve güvenli konut tahsisleri acilen karşılanmalıdır.

MYK üyemiz Erbil KARAKOÇ ve İstanbul İş Yeri Temsilcimiz Hamdi AKGÜN’ün sürgün kararı iptal edilmelidir.

Değerli basın değerli kamuoyu

Sendikamız Yapı Yol Sen ve Konfederasyonumuz KESK sürecin takipçisi olacaktır. Nitelikli kamusal AFET YÖNETİMİ HİZMETİ almak her yurttaşımızın hakkıdır. Yanlış giden her şeye dur diyeceğiz. Sorumlulardan hesap sorulana kadar fiili meşru hukuksal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.

Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Yaşasın Yapı Yol Sen

 Yaşasın KESK

                                                                                                                                         

Editör: Haber Merkezi