“Katliama Ortak Olanlar Hesap Verecek, İnsanlık Suçu Gizlenmeyecek!”

Suriye’de Alevi halkına yönelik katliam, zorunlu göç ve sistematik şiddet iddialarının derinleştiği bir dönemde Türkiye’deki Alevi kurumları, 2 Aralık’ta TBMM Çankaya Kapısı’nda yapılacak basın açıklaması için kamuoyuna acil çağrıda bulundu.

Kurumlar, mezhep temelli saldırıların insanlık suçu boyutuna ulaştığını, insani yardım koridorlarının kapalı tutulmasının sivilleri ölüme sürüklediğini belirterek, “Suriye’de Alevi soykırımı var; dünya susmasın!” dedi.

“Katliama ortak olanlar hesap verecek” diyerek çağrı yaptılar

Alevi örgütleri tarafından yapılan çağrıda, Suriye’deki Alevi topluluklarına yönelik saldırıların uluslararası hukukun tanımladığı şekilde soykırım niteliği taşıdığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

  • Aylardır kapatılan insani yardım koridoru açılmalı.

  • Mezhepçi politikalar ve silahlı grupları besleyen dış müdahaleler son bulmalı.

  • Halkların birliğiyle savaşın, nefretin ve soykırımın karşısında durulmalıdır.

  • Sorumlular göreve, dünya kamuoyu ise tanıklığa çağrılmaktadır.

Kurumlar, TBMM önünde yapılacak açıklamanın, hem hükümete hem uluslararası topluma güçlü bir uyarı niteliği taşıyacağını belirtti.

TBMM’den yükseltilecek ortak ses: “Sessizliğiniz öldürüyor!”

Başta Alevi kurumları olmak üzere demokratik kitle örgütleri, hak savunucuları ve tüm yurttaşlar, 2 Aralık Pazartesi günü saat 10.00’da TBMM Çankaya Kapısı önünde buluşmaya davet edildi.

Planlanan açıklamada şu mesajlar öne çıkacak:

Kurumlar, bu buluşmanın Türkiye’de yaşayan tüm inanç topluluklarının ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.

Küresel farkındalık için sosyal medya seferberliği

Eylem öncesi, sosyal medyada geniş katılımlı bir farkındalık kampanyası başlatıldı. Duyuruda şu etiketler kullanıldı:

#suriyedealevisoykırımıvar #suriyedeneoluyor #suriyedealevikatliamıvar
#suriye #syria #katilcolani #AlawiteGenocide #StopAlawiteGenocideInSyria #stopalawitegenocide

Ekran Görüntüsü 2025 12 01 064151

Suriye’de Aleviler Katliamlara Karşı Alanlarda: Yeni Bir Dönemin İşareti mi?

Suriye’de yıllardır farklı toplumsal kesimlerin maruz kaldığı baskı, ayrımcılık ve güvenlik krizleri, son günlerde Alevi toplumunun kitlesel biçimde sokağa çıkmasıyla yeni bir aşamaya taşındı. Humus başta olmak üzere Lazkiye, Ceble, Tartus ve Tartus kırsalındaki birçok yerleşimde on binlerce Alevi yurttaş barışçıl protestolar düzenledi. Bu eylemler, yalnızca bir toplumsal tepki değil, aynı zamanda Suriye’de siyasi dengelerin yeniden şekillendiğine dair güçlü bir işaret niteliği taşıyor.

Humus’ta Kitlesel Çıkış

Humus’ta günlerdir artan güvenlik ihlalleri ve gerilimlerin ardından Alevi toplumunun önde gelen isimlerinden Şeyh Gazal Gazal’ın yaptığı çağrı, şehirde büyük karşılık buldu. Gazal’ın yayımladığı video mesajda halkı Salı günü saat 12.00’de sessiz ve barışçıl protestoya davet etmesi üzerine kent meydanları kısa sürede doldu. Gösteriler, uzun süredir biriken toplumsal taleplerin ortak sesle ifade edildiği büyük bir buluşmaya dönüştü.

Sahil Kentlerinde Eş Zamanlı Eylemler

Aynı gün, sahil bölgesindeki Alevi nüfusun yoğun olduğu şehirlerde de kapsamlı protestolar düzenlendi:

  • Lazkiye’de dört farklı noktada

  • Ceble’de bir alanda

  • Tartus kent merkezinde bir noktada

  • Tartus kırsalı ile sahil şeridinin tüm kasaba ve köylerinde

Binlerce kişi eş zamanlı olarak alanlara çıktı. Uzun saatler süren eylemlerde ortaya konulan kararlılık dikkat çekti. Her şehirde ortak mesaj netti: “Artık sahadayız; sözümüz var.”

Siyasi ve Hukuki Talepler Öne Çıktı

Eylemlerde dile getirilen talepler yalnızca güvenlik eksenli değil, aynı zamanda açık bir siyasi yönelim taşıyordu:

  • Katliamların durdurulması

  • Keyfi tutuklamaların son bulması

  • Kaçırılan ve kaybolan kişilerin akıbetinin açıklanması

  • Adalet ve hukuk mekanizmalarının işletilmesi

  • Ademi merkeziyetçilik ve federalizm tartışmalarında yer alınması

  • Suriye’nin geleceğinin yönetiminde söz sahibi olunması

Bu talepler, Alevi toplumunun yalnızca mağduriyetlerini ifade etmediğini, aynı zamanda Suriye’nin geleceğine dair somut bir vizyon ortaya koyduğunu gösterdi.

Aleviler Masada Yer Alıyor

Suriye’de siyasi süreçler uzun yıllardır belirli güç odakları arasında yürürken, Alevi toplumu çoğu zaman devlet yapısı içinde görünmez bir rol üstleniyordu. Ancak son protestolarla birlikte bu tablo değişmeye başladı. Ülkenin en büyük topluluklarından biri olan Aleviler artık siyasal aktör olarak doğrudan sahnede yer alıyor; yerel yönetim modelleri, ademi merkeziyetçilik ve federalizm gibi kritik başlıklarda söz hakkı talep ediyor.

Yeni Bir Siyasal Dönemin Eşiğinde

Humus ve sahil kentlerinde yaşanan geniş katılımlı protestolar, Suriye’de uzun süredir görülmeyen bir toplumsal hareketliliğe işaret ediyor. Alevi toplumunun kitlesel çıkışı:

  • toplumsal dengelerin değiştiğini,

  • yeni siyasi taleplerin yükseldiğini,

  • merkezi yönetim anlayışının sorgulandığını

gözler önüne seriyor.

Birçok gözlemciye göre bu süreç, Suriye’de yeni bir dönemin habercisi. Alevilerin talepleri, siyaseten görünür duruşu ve masada yer alma iradesi, önümüzdeki aylarda ülkenin siyasi yapısının daha yoğun tartışmalarla şekilleneceğine dair güçlü sinyaller veriyor.

Muhabir: Güven BOĞA