"Toplu sözleşme masalarında kamu çalışanlarını satan, AKP iktidarının kamu çalışanlarına yönelik yıpratıcı politikalarını meşrulaştırmak için elinden gelen her şeyi yapan sarı sendikadan istifa et. Emek Hareketinde Güçlü Bir Mevzide Buluşalım."
Birleşik Kamu-İş Konfederasyon Genel Merkezi; "AKP iktidarının şatafata ve sermayeye değil yurttaşların hizmetine kullanılacak bir bütçe için Ulus Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdik."
Birleşik Kamu iş Konfederasyon Genel Başkanı Mehmet Balık tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde;
Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe
Meclisin gündeminde olduğu ve plan görüşmelerinde bakanlıklara ayırılan bütçelerde yurttaşlardan yana bütçe yapılması gerekmektedir.
AKP iktidarının kamu kurumlarını tasfiye ettiği, özelleştirmelerin bütün hizmet kollarına yayıldığı ve kredili mevduat sistemi ile zenginin parasını koruma çabaları ile yurttaşlara ayırılan bütçe payı günden güne erimektedir.
Bugün ağır vergi yükleri altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne yoksullaşan yurttaşlar bütçenin gelirlerinin yüzde 84'ünü vergileri ile karşılamaktadır.
Bu vergilerin yüzde 65'i doğrudan kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken yüzde 35'i ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketimden karşılanmaktadır.
Kur korumalı mevduat faizleri ile parası olanın parasını korumaya çalışan AKP iktidarı bu yükü vergilerin yüzde 8'ini kur korumalı mevduat faizine aktarmıştır.
Bunun yanı sıra kalkınmanın ve ilerlemenin en temel kalemi olan tarım üretimine 54 milyar lira ayırırken, bütçeden 565 milyar lira faiz giderine aktarılmaktadır.
2022 sonunda 180 milyar 852 milyon lira olması beklenen Merkezi Yönetim Bütçesi'nden ödenen faiz giderlerinin 2023 yılında 239 milyar 800 milyon lira olması beklenmektedir.
Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşların yaşam şartları zorlaşmaktadır.
Yurttaşlar; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde hissetmektedir.
Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda AKP iktidarı sadece krizi izlemekle yetinmektedir. Ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, marketlere, muhalefete ve dış güçlere yüklemekte, yanlış politikalarının bedelini ise yurttaşlara acı bir şekilde ödetmektedir.
2023 bütçesinde bakanlıkların lüks harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan payı Saray'a verilmektedir. 2023 bütçesinde emekliler, işçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları bulunmamaktadır. AKP 2023 seçimlerinde devlet hazinesini kullanarak seçim harcamalarını olağanüstü yükseltecektir. Seçim harcamalarının yükünü emekçilerden kesmeye çalışmasını görmezden gelmiyoruz. Bütçe açıklarını kamunun üzerine tasarruf, yurttaşların sırtına vergi olarak yüklemesini de kabul etmiyoruz
Siyasal iktidarın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini bu ülkenin yoksul yurttaşları ve kamu emekçileri ödemektedir.
2023 bütçesi krizi fırsata çevirenlerin kârını artırmaya yöneliktir. Yurttaşımızın mutfağındaki temel besin maddelerini karşılamasını değil açlık ve yoksullukla boğuşmasını hızlandırmaya yöneliktir.
Toplumun tüm kesimlerini oluşturan işçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin ortak talebi 2023 bütçesinden yeterli payı almak, tüm zamların geri çekilmesi ve maaşların insanca hayat yaşayabilecek bir seviyesine getirilmesidir.
2023 bütçesi yüksek enflasyon oranlarına çare olacak şekilde düzenlenmeli, toplumun tüm kesimlerinden STK'larla ortak hareket edilerek yurttaşların sorunlarına yönelik hazırlanmalıdır.
İktidarın toplumun çıkarlarını değil seçim yatırımlarını ve sınıfsal çıkarlarını gözetecek bu bütçe görüşmelerinde yurttaşlardan yana bir tavır sergileneceğinden yana hiçbir iz yoktur.
AKP iktidarının 2023 bütçesi emekçiler için açlık ve yoksulluğu dayatmaktadır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; toplumdan yana olmayan bir bütçeyi kabul etmiyoruz. Emekçiler, emekliler ve kamu çalışanları olarak sefalet oranlarındaki maaşlarla üç haneli rakamları aşan enflasyonla mücadele etmeyi kabul etmiyoruz.
AKP iktidarının yıllardır zenginlere ve yandaşlara ayırdığı bütçeleri kabul etmiyoruz. Sermayenin çıkarlarını gözettiği emekçi yurttaşlarımızı ise her geçen gün açlığa teslim edecek bir bütçeyi kabul etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının sorunlarını görmezden gelindiği, elektrik doğalgaz, konut ve gıda gibi yaşamsal maliyetlerde yaşanan olağanüstü fiyat artışlarına çözüm üretmeyecek bir bütçeyi kabul etmiyoruz.
Kendi yurttaşları işe gidecekleri yol masraflarını nasıl karşılayacağını düşünürken, AKP iktidarının olağanüstü şatafatlı hayatlarını finanse edeceği bir bütçeyi kabul etmiyoruz.
Kendi itibarlarından kendi şatafatlanndan tasarruf yapıp yurttaşların yaşam hakkını gözetecek, yurttaşların refahına yönelik bir bütçe istiyoruz.
Gelirlerimizden ve tüketimlerimizden kesilen vergilerle bizleri günden güne fakirleştirirken devletin kaynaklarını seçim giderleri uğruna ve yandaşa aktarılmasını asla kabul etmiyoruz.
Emekten emekçiden yana bir bütçe istiyoruz.