CHP Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye’yi 21 yıldır tek başına yönetip 2,7 trilyon lira vergi, 657 milyar lira deprem vergisi toplayarak milyarlarca dolar özelleştirme geliri elde eden AKP’nin bunların hiçbirini deprem ülkesi olan Türkiye'de depreme hazırlık için kullanmadığını söyleyerek, “AKP’liler insanlar enkaz altında can verirken abartılacak bir şey yok deyip, en ufak eleştiride bulunan vatandaşlar için not alıyoruz bunların hesabını soracağız diye tehditler savuruyorlar” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, CHP Grubu adına yaptığı konuşması ülke gündeminde büyük ses getirdi.


YİNE KENDİNİZ ÇALIP KENDİNİZ OYNAYACAKSINIZ


AKP’nin Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsünü vakıf bünyesine alıp denetimden kaçırmak istediğini kaydeden Milletvekili Burcu Köksal, “Türk arkeoloji ve kültürel mirası başta olmak üzere, dünyanın diğer bölgelerinde tarih boyunca var olmuş kültür ve sanatların her yönüyle çalışılmasını teşvik, bu alandaki tüm bilimsel çalışmaları ve araştırmaları desteklemek için vakıf kuruyorsunuz. Kulağa ne kadar masum ve yüce bir amaç olarak geliyor değil mi? Ama işin aslı öyle değil. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsünü vakıf bünyesine alıp denetimden kaçırmak istiyorsunuz. Örneğin, bu vakıf şirketler kurup alım satım yapacak, mal mülk alıp satacak ama bunların denetimi söz konusu olmayacak çünkü vakıflar kendi denetimlerini kendileri yaparlar yani kendiniz çalıp kendiniz oynayacaksınız.” dedi.


VAKFIN KURULUŞUNDAKİ TEMEL AMAÇ AKÇELİ İŞLER..!


Milletvekili Köksal konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Öte yandan, dünyada benzer kurumlara bakıyoruz. Alman Arkeoloji Enstitüsü, Almanya Dışişleri Bakanlığına bağlı; Avusturya Arkeoloji Enstitüsü, Avusturya Bilimler Akademisine bağlı olarak faaliyet yürütürken ve bunların tümü tüzel kişilikleri olan kuruluşlar iken, biz bu kuruluşların karşısına işte bu vakıfla çıkıyoruz. Üstelik bu vakfın yöneticileri Kültür ve Turizm Bakanı, Bakan Yardımcıları, Belediye Başkanı gibi siyasilerden oluşuyor ama bu ülkelere baktığımızda, işte bu örneğini verdiğim ülkelerdeki yöneticiler tamamen alanlarının uzmanı olan kişilerden oluşuyor yani onlar bilimsel çalışmalara gerçekten ağırlık vermiş, alanındaki uzmanları getirmiş ama siz kendi yandaşlarınızı, siyasileri bu vakfın yöneticisi tayin etmişsiniz. Onlar nasıl bir bilimsel çalışma yapacaksa merak ediyoruz. Tabii, bütün bu bilgilere, verilere baktığımda bu vakfın kuruluşunun temel amacının akçeli işler olduğunu düşünmeden edemiyorum. Zaten uzmanlık alanınız da bu akçeli işler. Öyle ki sizi, AKP'yi akçeli, kusurlu işler partisi olarak hatırlayacağım.”


657 MİLYAR LİRA DEPREM VERGİSİ, 2,7 TRİLYON LİRA VERGİ TOPLAYAN AKP BU PARALARI NEREDE KULLANDI?


AKP’nin, akçeli ve kusurlu işlerde ne kadar mahir olduğunu anlatan Milletvekili Köksal, "Ülkeyi yirmi bir yıl tek başına yöneteceksin, 657 milyar lira deprem vergisi toplayacaksın; 2,7 trilyon lira vergi toplayacaksın, milyarlarca dolar özelleştirme geliri elde edeceksin ve bunların hiçbirini bir deprem ülkesi olan Türkiye'de depreme hazırlık için kullanmayacaksın, sonra da deprem olduğunda utanmadan geçip muhalefeti suçlayacaksın. Şeytan bile yanınızda çırak kalır evelallah.” diye konuştu.


KIZILAYA NEWYORK’TA GÖKDELEN YAPIMI İÇİN 8 MİLYON DOLAR BAĞIŞLATANLAR, DEPREMDE VATANDAŞLARIMIZI ÇADIRSIZ BIRAKTILAR!
AKP’nin kara gün dostu bir yardım kuruluşu olan Kızılayı bile âdeta holdinge dönüştürmeye kalktığını kaydeden Köksal, “Kızılaya, 2020'de, New York'un Manhattan semtindeki gökdelen yapımı için 8 milyon dolar bağışlattınız, depremde vatandaşımızı çadırsız bıraktınız. Kızılay üreticiden eğer o gün 20 dolardan 2 kişilik çadır almış olsaydı 400 bin çadır almış olacaktı o parayla ve bu 400 bin çadır 800 bin vatandaşımızı deprem bölgesinde soğuktan koruyacaktı. Ama nerede; yok.” şeklinde konuştu.


İNSANLAR ENKAZ ALTINDA CAN VERİRKEN, ABARTILACAK BİR ŞEY YOK DEYİP, IBAN İSTEDİLER


Milletvekili Burcu Köksal, AKP’nin kriz yönetimindeki beceriksizliği yüzünden insanların enkaz altında kaderiyle baş başa kaldıklarını dile getirerek, “Deprem oluyor, insanlar ölüyor, biri çıkar "Not alıyoruz." der, biri çıkar "Kader!" der, biri çıkar "Talimat gelmedi." der, biri çıkar "Sessiz olacaksın!" der, biri çıkar "Abartılacak bir şey yok." der, biri çıkar helallik ister "IBAN..." der ama kimse istifa etmez çünkü sizin kitabınızda her fırsattan istifade etmek var, istifa yok; "İstifa edin." diyenlere de tahammülünüz yok. Kışlada, camide, okulda, miting yaparken, 20-30 çakalı Anıtkabir'e doldurup "Erdoğan..." diye höykürtürken, Arda, Rıdvan gibi yandaşlara "Ben de varım." dedirtirken siyaset yapmak mübah ama seyircinin "Hükûmet istifa!" demesi siyaset, öyle mi? Hadi oradan! Bir de her şeyi yapıp yapıp da sorumluluk hissetmiyorsunuz ya... Ekonomi bozulur, marketler ile esnaflar; yangınlar olur, ağaçlar; sel olur, dere yatakları; deprem olur, kader; göçük olur, fıtrat suçlu ama siz, maşallah, sütten çıkmış ak kaşıksınız, öyle mi? Öyle sağa sola çamur atarak sorumluluktan yırtamazsınız. Yıkılan her binadan, dökülen her kandan, sefalete sürüklenen her hayattan siz sorumlusunuz. Kriz yönetimindeki beceriksizliğiniz yüzünden insanları enkaz altında kaderiyle baş başa bırakacak kadar acizsiniz. Kaçmak yok, hesap var, bu hesabı da sandıkta millete vereceksiniz.” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi