TORBA YASA NE GETİRİYOR? NEYİ GÖTÜRÜYOR?
ÇED Süreci Etkisizleştiriliyor:
Çevresel Etki Değerlendirme süreçleri işlevsizleştiriliyor, kurumların görüş verme süreleri kısaltılıyor; yanıt verilmezse “olumlu” sayılıyor. Bu, halkın ve yöre sakinlerinin itiraz hakkının fiilen ortadan kaldırılmasıdır.
Zeytinlikler Madene Açılıyor:
Daha önce Danıştay tarafından iptal edilen düzenleme bu kez yasa ile getiriliyor. Zeytinlik alanlarda “taşınabilir” gerekçesiyle madencilik ve enerji projeleri önü açılıyor. Bu, 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nun fiilen askıya alınmasıdır.
Meralar Enerji Projelerine Tahsis Ediliyor:
RES, GES, HES ve JES projeleri için meralar kolayca tahsis edilecek. Hayvancılığın ve kırsal geçimin temeli olan bu alanlar ranta açılıyor.
Ormanlar ve Kamu Arazileri Sermayeye Açılıyor:
Yatırımcılara ormanlık alanlarda uzun vadeli, düşük bedelli kullanım hakkı veriliyor. Doğa koruma yükümlülükleri ikinci plana itiliyor. Akbelen gibi doğa katliamları artık “yasallaşmış” olacak.
Acele Kamulaştırma Yaygınlaşıyor:
2035 yılına kadar enerji projeleri için köylünün toprağı “acele” kamulaştırılabilecek. Kamulaştırma artık kamu yararı için değil, özel sermaye için kullanılacak.
Kaçak Yatırımlara Af Geliyor:
2024 öncesi ruhsatsız enerji ve maden tesisleri yasal hale getiriliyor. Kaçak yapılaşma ödüllendirilerek hukuk devleti ilkesi çiğneniyor.
MAPEG’e Olağanüstü Yetkiler Tanınıyor:
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, diğer kurumların yerine geçerek tek yetkili hale getiriliyor. Bu düzenleme, doğrudan şirketlerin çıkarına göre tasarlanmıştır.
Yeni Üst Kurul ile Kurumsal Vesayet Kuruluyor:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın başkanlığında oluşturulacak yeni kurul, kurumlar izin vermezse karar verecek. Yerinden yönetim, bilimsel özerklik ve halkın iradesi yok sayılıyor.
Koordinatlarla Kişiye Özel Yasa Hazırlanıyor:
Teklifte yer alan harita ve koordinatlarla Akbelen, Yatağan gibi bölgelere özel düzenlemeler yapılıyor. Bu yönüyle yasa, “kişiye özel” torba yasa niteliği taşıyor.
İklim Kriziyle Çelişen Uygulamalar:
Yasa, fosil yakıt bağımlılığını sürdüren enerji projeleriyle iklim krizini derinleştirmekte, Türkiye’nin taraf olduğu çevre sözleşmelerini hiçe saymaktadır.
BU YASA HEPİMİZİ İLGİLENDİRİYOR!
Bu yasa yalnızca doğayı değil; geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk sağlığını, bilimsel özerkliği, kamu planlamasını ve toplumsal adaleti tehdit etmektedir.
YAŞAMI SAVUNMAK İÇİN GEÇ KALMADIK!
Biz DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak buradan bir kez daha yüksek sesle uyarıyoruz:
💥 Bu yasa derhal geri çekilmelidir!
Çünkü:
-
Doğa meta değildir.
-
Zeytinlik, mera ve orman yaşam alanıdır.
-
Bilim insanları, meslek örgütleri, sendikalar ve halk karar süreçlerinden dışlanamaz.
-
Kamusal kararlar kamu yararına, ekolojik dengeye ve sosyal adalete dayanmalıdır.
Bizler doğayı, emeği, halk sağlığını ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz.
Tüm kamuoyunu bu yıkım yasasına karşı birlikte ses çıkarmaya çağırıyoruz!
DİSK – KESK – TMMOB – TTB