2025 Yılı Yükseköğretim Bütçesi: Nitelikli Eğitim Hedefinden Uzak

Eğitim ve bilim emekçileri için toplumsal fayda sağlamayı amaçlayan yükseköğretim bütçesi, 2025 yılı için Eğitim Sen tarafından eleştirildi. Sendikanın açıklamasında, üniversitelerin kamusal finansmana dayanarak akademik, mali ve idari özerklik içinde topluma hizmet vermesi gerektiği vurgulandı. Ancak son yıllarda yapılan merkezi müdahaleler ve siyasi baskılar nedeniyle yükseköğretim kurumlarının ticarileştiği, akademinin ise bu süreçten olumsuz etkilendiği belirtildi.

Artan Üniversite Sayısına Rağmen Kaynak Yetersizliği

Türkiye’de üniversite sayısının son 22 yılda ciddi oranda arttığı, ancak öğretim elemanı ve kaynak yetersizliği nedeniyle eğitimin kalitesinin düştüğü açıklandı. 2025 yılı yükseköğretim bütçesi, öğrenci sayısındaki artışı destekleyecek düzeyde artırılmadığı için yükseköğretimin nitelik açısından hedeflenen seviyelere ulaşmasının zorlaştığına dikkat çekildi.

Bakan Tekin: Okul Öncesi Eğitimde Türkiye OECD Ülkeleri Arasında Lider Bakan Tekin: Okul Öncesi Eğitimde Türkiye OECD Ülkeleri Arasında Lider

Üniversite Bütçelerinde Ticarileşme ve Baskı

Yükseköğretimdeki bütçenin yüzde 73'ünün zorunlu personel giderlerine ayrıldığını belirten Eğitim Sen, geri kalan sınırlı kaynakların ise temel altyapı ihtiyaçlarını dahi karşılamadığını ifade etti. Üniversitelerin piyasaya açılması ve döner sermaye uygulamalarının, bilim üretimini ticari kaygılara yönlendirdiği ve yükseköğretimin ticarileştiği vurgulandı.

Talepler

Eğitim Sen, yükseköğretim bütçesinin tüm akademik ve idari personelin koşullarını iyileştirecek şekilde artırılması gerektiğini belirterek şu talepleri sıraladı:

  • Kamusal Finansman Artışı: Üniversitelerin akademik özgürlüğünü koruyacak nitelikli bir bütçe sağlanmalıdır.
  • Eğitim Tazminatı: Akademik personele verilen yükseköğretim tazminatının tüm üniversite çalışanlarına uygulanması.
  • Geliştirme Ödeneği: Akademik ve idari personelin bu ödenekten adil bir şekilde faydalanması.

Eğitim Sen, üniversitelerde liyakat ve akademik özgürlüğün yerini alan siyasi baskıların, yükseköğretim kurumlarının nitelikli eğitim hedefinden uzaklaşmasına neden olduğunu ifade ederek, kamusal finansmanın artırılmasını ve eğitimde ticarileşmenin önüne geçilmesini talep etti.

Editör: Haber Merkezi