"Alevi yurttaşlarımızın bütün değerlerinin yanında, bütün taleplerinin yanında olmaya devam edeceğiz."

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları'nın 16 Kasım 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulunda Vergi Usul Kanunu 22. madde üzerinde yapmış olduğu konuşmanın tutanağı; 

VERGİ USUL KANUNU 22.MADDE-TUTANAK

TÜLAY HATİMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime başlarken Taksim'de yaşanan katliamı kınıyorum. Yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Bu katliam çok konuşulacak; bu katliamın Türkiye'nin seçimlere girdiği bir dönemde gerçekleşmesini, sınırımızın dibinde yaşanan yeni gelişmeler paralelinde bu yaşanan katliamı daha çok değerlendireceğiz ve ümit ediyoruz ki bunun devamı gelmez. Buradan herkesin huzurunda bu iktidarı bu konuda önlem almaya bir kez daha çağırıyoruz. Bakın, biz bu kürsüden bu katliamların gerçekleşme olasılıklarıyla ilgili çok uyarılar yaptık. Burada bu konu dile geldikçe iktidarın ve ortağının zoruna gidiyor ama dile gelecek, gelmek zorunda; Türkiye böyle bir siyasi atmosferin içine çekiliyor ve bunda iktidarın yüzde 100 bir payı var. Burada iki şey mevcuttur: Ya 7 Haziran-1 Kasım seçimleri gibi bir dönem işletilecek, bu dönem işletilecekse -bir suyla iki kez yıkanılmaz demiştik daha önce- bu suyla ikinci kere yıkanamazsınız, halk buna asla kanmaz. Şayet, bu katliam sizin dengeleyemediğiniz, engelleyemediğiniz HTŞ'yle el tutma ve yeni, 2 Kasımda Antep'le gerçekleşen toplantının ürünüyse bunu da önlemek sizlere düşer.

Evet, değerli halklarımız, dün Seyit Rıza'nın ölümünün 85'inci yıl dönümüydü ve Seyit Rıza'yı saygıyla, minnetle anıyorum. Dersim'de Aleviler katledildi, Seyit Rıza ve arkadaşları onlardan birkaçıydı. Tarih boyunca Koçgiri'de, Sivas'ta, Maraş'ta, Çorum'da, Gazi'de -hatta biraz önce konuştuğumuz konuyla doğrudan ilintili olarak- Lazkiye'de, İştebrak'ta yine buradan uzanan kollarla gerçekleşen Alevi katliamları yaşandı. Aleviler bütün bu katliamlara rağmen, bütün baskı politikalarına rağmen hiçbir şekilde inançlarından ödün vermedi; inançlarını özgürce yaşayabilmek için, cemevlerinin ibadethane kabul edilmesi için devletin resmî ideolojisine rağmen mücadelelerini sonuna kadar sürdürmeyi başardılar.

Peki, şimdi, burada, Mecliste, şu an görüşülen kanunda getirilen maddelerle ne yapılmak isteniyor? Aleviler -tırnak içinde- satın alınmaya çalışılıyor. Bunu biz bu iktidarın sadece, basitçe bir seçim politikası olarak görmüyoruz, yaklaşan seçimlerde sadece Alevilerin oylarına talip olmak için -tırnak içinde- rüşvet vermek gibi değerlendirmiyoruz. Tarih boyunca katliamlarla Alevileri biat ettiremeyen, inançlarını asimile edemeyen devlet anlayışının aslında bu iktidarda nasıl zuhur ettiğini ve bu resmî ideolojinin nasıl devam ettirildiğini biz, şimdi, bu yasa teklifi görüşülürken burada bir kere daha görüyoruz. Buradaki amaç net olarak Alevileri sisteme entegre etmek, Alevilerin inançlarını asimile etmek ve Alevilerin ibadethane merkezlerini bir kültür merkezine çevirerek Aleviliği ortadan kaldırmak. Yani tarih boyunca katliamlarla gerçekleştiremediklerini bu şekildeki yasalarla, bu şekilde çıkarılan kararnamelerle hayata geçirmek ama nafile; Aleviler bunlara baştan beri "Hayır." dedi, Meclis kapısına gelerek "Hayır." dediler, Türkiye'nin dört bir yanında alanlara, meydanlara çıkarak "Hayır." dediler. Bunun sizin için bir kıymeti yok mu? Hükûmet yetkilileri burada çıkıyor "Bizler cemevleriyle görüşme yaptık." diyor; bizler de görüşme yaptık.

Bakın, 5 Mayısta Dersim'de startını verdiğimiz, Halkların Demokratik Partisi olarak başlattığımız bir kampanyamız vardı. Kampanyamızda Alevilere eşit yurttaşlık hakkı talebinde bulunduk ve kampanyamız şu an devam ediyor. Köy köy dolaşıyoruz, mahalle mahalle dolaşıyoruz; Alevi toplumuyla bir araya geliyoruz, onların taleplerini dinliyoruz ve şu oluşturduğumuz kitapçıkta bugüne kadar Alevi kurumlarının gerçekleştirmiş olduğu çalıştaylardan elde edilmiş sonuçların ürünü var. Eğer bu iktidar "Aleviler ne istiyor?" sorusuna bakmak istiyorsa şu kitapçığa dönüp bakabilir, Alevi kurumlarını toplayıp görüşlerini isteyebilir ama bunu yapmak yerine, Erdoğan, bir Alevi dedesi edasıyla Aleviliği belirlemeye çalışıyor. Buna hiç kimsenin ne hakkı vardır ne hukuk buna müsaade eder ve bizler sonuna kadar bunun karşısında olacağız.

Alevi yurttaşlarımızın bütün değerlerinin yanında, bütün taleplerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Seyit Rızalara, Hallacı Mansurlara, Pir Sultanlara, Baba İshaklara sözümüz olsun ki Hızır Paşaların bu çarkını kıracağız, güvendikleri padişahla birlikte onları bu iktidardan alaşağı edeceğiz ki bir daha ne Alevilere ne bu ülkenin -tırnak içinde- öteki gördükleri hiçbir kesimine ne el ne dil uzatma hakkına sahip olmayacak bir şekilde bu iktidardan onları alaşağı edeceğiz. Bu da bütün tarih boyunca bedel ödeyen Alevilere sözümüz olsun. (HDP sıralarından alkışlar)

Editör: Güven BOĞA