Eser Demirçin: Bizler halkımıza nitelikli, ulaşılabilir, parasız ve anadilinde kamusal hizmet vermek istiyoruz. Bunun için: Son olarak tüm buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz. Tek çare vardır. O da emek karşıtı bu düzende hangi sendikanın üyesi olursa olsun yıllardır kaybedenlerin yan yana gelmesi, omuz omuza vermesinden geçmektedir.

Whatsapp Image 2025 07 28 At 19.28.45 (2)

Adana KESK Şubeler Platformu adına Dönem Sözcüsü: M. Eser DEMİRÇİN: 7 TİS’te Sefalette Anlaşanlara Karşı Emek Mücadelesinin Kazanması İçin Birleşelim!

Adana’da KESK’e bağlı sendikalar İnönü Parkında Basın Açıklaması Gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını Eser Demirçin okudu.

Açıklamaya KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, DEM Parti, Emek Partisi, Emekli Sendikaları da destek verdi.

Demirçin sözlerine şu şekilde devam etti:

4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren bir sürecin, toplu sözleşme sürecinin önemli bir aşamasındayız. Bunun için KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak dostlarımızla birlikte ülkenin dört bir yanında alanlardayız.

Öncelikle ifade etmek isteriz ki yıllardır yaptığı her yasal düzenlemede, mevzuat değişikliğinde bizlerin taleplerini yok sayan, tüm bunları tek taraflı olarak belirleyen, “ben yaptım oldu” diyen bir iktidarla karşı karşıyayız.

Bunun bizler açısından son örneğini işte bugün yaşıyoruz.

Mevcut 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Toplu Sözleşme Kanunu “Toplu sözleşme görüşmelerine, ağustos ayının ilk işgünü başlanır” diyor.

Bakanımızın yurt dışı programı nedeni ile takvimi öne aldık” gibi sıradan bir gerekçe ile yasayı keyfi olarak çiğnemeye hakkınız var mı?

Kendi yaptığı yasayı ayaklar altına alanları ve bu hukuksuzluğa seyirci kalarak onaylayanları buradan kınıyoruz.

Bugün geldiğimiz noktada; başta derin bir yoksulluk, sefalet, güvencesizlik, angarya çalışma, vergi yükü, kamuya girme ve görevde yükselmede mülakat, torpil ve ayrımcılık gibi yüzlerce sorun ile karşı karşıyayız.

Tüm bunlara rağmen çalışanı ve emeklisi ile 6,5 milyonluk devasa bir kitle olarak “toplu sözleşme” adı altında bir kez daha İktidar-Hakem-Yandaş yapıdan oluşan Bermuda Şeytan Üçgeninin içine hapsedilmek isteniyoruz.

Dolayısıyla bir kez daha altını çiziyoruz. Gerçek, evrensel, bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan, tüm haklarımızın işverene ve onun konfederasyonuna-sendikalarına teslim edildiği, bizlerin yok sayıldığı bu oyun devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değildir.

Gerçek Bir Toplu Sözleşme Düzeni Grev Hakkı Olmadan Düşünülemez!

Bunun için öncelikle;

· Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, Grev hakkı ile tamamlanmış, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.

· Toplu sözleşme masasının eğitim emekçileri, öğretmenler başta olmak üzere kamu emekçilerinin önemli bir bölümünün yıllık izinlerini kullandığı Ağustos ayında değil, bütçe dönemine denk gelen Eylül, Ekim aylarında kurulmasını istiyoruz.

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz!

Hiçbir kamu emekçisinin maaşı yoksulluk sınırı altında kalmasın, en düşük maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarın diyoruz.

Bunun için kamu emekçilerinin maaş artışlarına ilişkin talebimizi ikili sunuyoruz.

1. Haziran itibari ile yoksulluk sınırı 85 bin TL, evli, eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşı ise Haziran 2025 itibari ile 43 bin 690 TL’dir. Kamu emekçilerinin her gün yoksullaştığı koşullarda maaş zammı 6 ay sonrasını beklemeden hemen bugün yapılmalıdır.

İşin özü tüm kamu emekçilerinin Haziran’da aldıkları maaşlarının Temmuz 2025 itibari ile %94 artırılmasını talep ediyoruz.

YA DA

2. Temmuz 2025 itibari ile evli, eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşı 50 bin 460 TL’dir. Mevcut ekonomik tablo Haziran 2025 itibari ile 85 bin TL olan yoksulluk sınırının 6 ay sonra yani Ocak 2026 itibari ile en az 100 Bin TL’ye ulaşacağını göstermektedir.

Kısacası tüm kamu emekçilerinin Temmuz 2025 itibari ile aldıkları maaşlarının Ocak 2026 itibari ile %98 artırılmasını talep ediyoruz.

Whatsapp Image 2025 07 28 At 19.28.45

Her iki durumda da

· Tüm kamu emekçilerine brüt 18 bin 682 TL olarak verilen ilave seyyanen ödenek tutarının taban aylık katsayısına dâhil edilmesini, mevcut emeklilerin aylıklarına yansıtılmasını istiyoruz.

Talep ettiğimiz bu tutarların her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranında güncellenmesini istiyoruz.

· Ulufe dağıtır gibi değil GERÇEK BİR REFAH PAYI istiyoruz. Bunun her üç ayda bir açıklanan ekonomik büyüme oranında refah payı istiyoruz.

· Maaşlarımızdan kesilen Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesini, 1. dilim oranının %15 ten %10’a düşürülmesini, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerden kesilen Gelir Vergisi’nin bu oranda sabitlenmesini istiyoruz.

· Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez net maaşı tutarında ikramiye verilmesini istiyoruz.

· Geçtiğimiz yılı “emekli yılı” ilan edenler attıkları her adımda milyonlarca emekliyi daha fazla sefalete sürüklemiştir. Bu nedenle ne yazık ki emekçiler yaş haddine kadar çalışmak, hatta yaş haddi sınırının yükseltilmesini talep edecek noktaya gelmiştir.

Buradan hareketle 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na tabi kamu emeklileriyle, 2008 sonrası işe girerek 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan kamu çalışanları arasındaki emeklilik yaşı, maaş bağlanma oranı ve emekli aylıkları arasındaki uçurum derhal giderilmesini istiyoruz.

· İktidar bu yılı “aile yılı” ilan etmiştir. Yıllardır kamu kreşlerini “tasarruf” gerekçesi ile tek tek kapatanlar, 2008 yılında 497 olan kamu kreşi sayısını 2016 yılında 56’ya kadar düşürenler şimdi de bize adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışmaktadır.

Yarı zamanlı çalışma adı altında özellikle kadınlara yarım bir hayat dayatılmaktadır. Esnek, kuralsız, güvencesiz istihdam en başından beri ayrımcılık ve mobbing kıskacına alınan kadınlar üzerinden daha da yaygınlaştırmak istenmektedir.

· Bizler yarı zamanlı çalışma, yarım maaş, yarım sigorta, yarım derece ve kadro değil tüm kamuda ücretsiz, nitelikli, anadilinde, tam zamanlı yani 7/24 hizmet veren kreşler açılmasını istiyoruz.

· Bu kamu kreşleri açılıncaya kadar kamu emekçilerine 0-6 yaş arasındaki her çocuk için Temmuz 2025 itibari 7.500 TL tutarında kreş desteği verilmesini istiyoruz.

· Gelişmiş pek çok ülkede çalışanların yeterince dinlenebilmesi, kendini yenilemesi, çocuklarına vakit ayırabilmesi için haftalık çalışma saatleri düşürülüyor. Biz de haftalık çalışma süremizin 30 saate düşürülmesini istiyoruz.

· İşyerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine Temmuz 2025 itibari ile aylık 7.000 TL yemek yardımı,

· Tüm kamu emekçilerine işe geliş gidişlerinde ücretsiz servis, servis imkânından yararlanamayan kamu emekçilerine Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından ücretsiz faydalanacakları aylık abonman kartı verilmesini istiyoruz.

· Göreve yeni başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında “Hoş Geldin İkramiyesi” verilmesini istiyoruz.

· Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını, Unvan, kadro ya da hizmet sınıfı ayrımı yapılmaksızın, 1. Dereceye yükselen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini istiyoruz.

Demirçin: Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek İstiyoruz!

Bunun için:

· Ücretli, vekil, taşeron ya da sözleşmeli adı ne olursa olsun güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.

· Kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini birbirinin rakibi haline getiren performans, esnek çalışma gibi uygulamalara son verilmesini,

· Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK’leri ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini istiyoruz.

Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı İstiyoruz!

Bunun için:

· İşe almada ve görevde yükselmede-unvan değişikliğinde mülakatın kaldırılmasını, kariyer ve liyakatin esas alınmasını,

· Örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılmasını, sendikal ayrımcılığa son verilmesini istiyoruz.

· Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını,

· İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuzca fesih edilmesinin iptal edilmesini, 190 sayılı ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanmasını,

· Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını ve bakım emeğinin paylaşılmasını gündemine alan bir sosyal politika ve bütçeleme çerçevesi oluşturmasını istiyoruz.

· Doğum öncesi ve sonrasında izinlerin ebeveyn ve çocuklar lehine düzenlenmesini, doğum öncesi 8, doğumdan sonra 24 hafta analık izni ve sonrasında 6’şar ay devredilemez ebeveyn iznine yer verilmesini,

· İstihdam, terfi ve unvan değişikliklerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını İSTİYORUZ.

Whatsapp Image 2025 07 28 At 19.28.13 (2)

Bizler halkımıza nitelikli, ulaşılabilir, parasız ve anadilinde kamusal hizmet vermek istiyoruz. Bunun için:

Son olarak tüm buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz.

Tek çare vardır. O da emek karşıtı bu düzende hangi sendikanın üyesi olursa olsun yıllardır kaybedenlerin yan yana gelmesi, omuz omuza vermesinden geçmektedir.

Grevli Gerçek Bir Toplu İş Sözleşmesi, İnsanca Yaşamaya Yetecek Ücret Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı ve Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti İçin mücadelede birleşmekten geçiyor.

Biz KESK olarak bu mücadeleyi daha da büyütmek için, tarafları belli, tek ayaklı masaların değil emekçilerin gerçek taleplerini kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.

KESK Eş Genel Başkanı Karagöz: Toplu Sözleşme Görüşme Tarihinin Keyfi Olarak Değiştirilmesi Kabul Edilemez!
KESK Eş Genel Başkanı Karagöz: Toplu Sözleşme Görüşme Tarihinin Keyfi Olarak Değiştirilmesi Kabul Edilemez!
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 07 28 At 19.28.13 (1)

Muhabir: Güven BOĞA