EŞİK - Eşitlik İçin Kadın Platformu olarak, AKP-MHP-BBP’nin 9 Aralık 2022 tarihinde TBMM Başkanlığına sunduğu Anayasa değişikliği teklifinin içeriği açıklandığı andan beri tüm partileri, milletvekillerini ve kamuoyunu uyarmaya çalıştık.

Toplumsal ve ekonomik krizin giderek derinleştiği, muhalefetin sesinin her gün daha da pervasızlaşan yöntemlerle susturulmaya çalışıldığı bir ortamda, toplumsal meşruluğu eriyip gitmekte olan bir siyasal iktidarın, seçim yatırımı olarak kullandığı bu Anayasa teklifinin desteklenmemesi, müzakere bile edilmemesi, tartışmasız hayır denmesi gerektiğini anlattık.

Bu çerçevede milletvekillerine mektuplar gönderdik, sosyal medya dahil çeşitli araçlarla ulaşmaya çalıştık. Bugün de, öncelikle TBMM’de temsil edilen muhalefet partilerinin genel başkanları ile görüşme taleplerimizi ilettik. Kamuoyu önünde bu görüşme çağrımızı tekrar ediyoruz.

İktidar ittifakının, kadınların görüşlerini almadan, kadınların bugünkü en önemli ve acil ihtiyaçlarının inanca dayalı kıyafet sorunu olup olmadığını umursamadan, bir seçim yatırımı olarak giriştiği bu anayasa değişikliği teklifini kınıyoruz.

Ancak birçok muhalefet partisinin de, kendi yapacakları çağrı ile ve hemen bağımsız kadın ve LGBTİ+ örgütlerin görüşlerine başvurmamalarını eleştiriyoruz. Randevu talebimizi yineliyoruz ve bizlerle acilen iletişime geçmelerini talep ediyoruz.

Siyasi hata kaldıracak bir süreçte değiliz.

“Başörtüsüne güvence, LGBTİ+ evlilikleri engelleme” iddiaları üzerinden, ülkenin İran ya da Afganistan olma yolunda hızla sürüklenmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız.

EŞİK olarak gündemdeki bu anayasa değişikliği teklifinin içerdiği riskleri kelime kelime irdelediğimiz bir bilgi notu hazırladık. Bu bilgi notunu tüm kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Bilgi notundan tek bir konuyu örnek vererek kamuoyunu bir kez daha uyarmak istiyoruz: İfade özgürlüğü dahil her bir hakkın bir sınırı vardır. Bu teklif, “dini inancı” nedeniyle (şimdilik) bir dini inanç yorumunun kıyafet seçme özgürlüğüne mutlak bir dokunulmazlık getirmek istemektedir. Tek kişinin bir kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı gibi, şimdi de tek kişinin arzusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü” başlıklı 9. Maddesi’nin 2. Fıkrasından da muafiyet istenmektedir.

Bu tuzağa düşmeyelim. Eşitlikten ve laiklikten vazgeçmeyelim.

Kadınların kıyafetine ilişkin düzenlemelerin yeri anayasalar değildir. Anayasalar insanların kılık kıyafeti ile uğraşmazlar.

HAYIR deyin.

Müzakere dahi etmeyin #TartışmasızHayır

EŞİK - Eşitlik İçin Kadın Platformu

21.12.2022

Editör: Haber Merkezi