Barış Kaya; “Coğrafyamızda, emekçiler her gün daha büyük bir sömürü girdabına çekilirken iktidar, yaşanan bu gerçeğin üzerini, yine savaşla, kanla; Kürt düşmanlığı ve hamasetle örtmeye çalışıyor” dedi.

 HDP İl Binasında Bir Araya Gelen HDP, HDK, BMG Bileşenleri Ortak Basın Açıklaması Gerçekleştirdiler.

 Barış Kaya tarafından okunan basın açıklamasında; AKP-MHP İttifakı, seçimlerin startını savaş uçaklarının bombardımanıyla verdi. İktidar, Taksim’de yaşanan bombalı saldırının henüz üzerinden bir saat bile geçmemişken, sorumluları ilan ederek, önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceğini de ortaya koydu. AKP-MHP ittifakı, saldırgan olduğu iddia edilen kişinin ve aile bireylerinin cihatçı çetelerle ilişkisinin ve Şırnak Güçlükonak MHP ilçe teşkilat başkanıyla telefon görüşmelerinin üstünü özenle örtüp, herkesin gözünün içine baka baka yalan söyleyerek, Kürt halkına ve kazanımlarına yönelik bir işgal savaşı başlattı” ifadeleri kullanıldı.

Kaya açıklamasına şu şekilde devam etti;

“Açıkça söyleyebiliriz ki, devlet eliyle çeteler tarafından örgütlenen Taksim saldırısının amacı da, geniş kitlelerde korku ve panik yaratmak, bunun üzerinden Kürt düşmanlığı ve şovenizmi büyüterek, işgal saldırıları için uygun ortam hazırlamaktı.

Baştan sona devlet tarafından planlanan ve yürürlüğe konulan bir kumpaslar dizisiyle karşı karşıya olduğumuz bilinmelidir.

İktidar, Irak Kürdistanı’nda yürüttüğü operasyonlarla ilerleyemeyeceğini ve bir şey elde edemeyeceğini anlayınca; uğradığı hezimeti unutturmak ve seçim arifesinde bir başarı hikayesi yazmak için şimdi bir kez daha savaşa ve işgale yatırım ve hazırlık yapmaktadır.

Ekonomik ve siyasal alanda çelişkiler derinleştikçe devleti yönetenlerin her zaman olduğu gibi, yaptığı ilk şey; halkın gerçek sorunlarıyla ilgilenmesini engellemek, militarist, ırkçı-gerici propagandaya yönelmek olmuştur. Savaş ve işgal saldırıları da iktidar tarafından bilinçli bir şekilde geliştiriliyor.

WhatsApp Image 2022-11-28 at 13.21.17 (1)

Bugün işçi ve emekçiler, ezilen yığınlar büyük bir sefalet ve yoksullukla boğuşuyor. Gençler büyük bir umutsuzlukla Avrupa’ya gitmenin hayallerini kuruyor. Coğrafyamızda, emekçiler her gün daha büyük bir sömürü girdabına çekilirken iktidar, yaşanan bu gerçeğin üzerini, yine savaşla, kanla; Kürt düşmanlığı ve hamasetle örtmeye çalışıyor. Bu politikanın biz ezilenlere, emekçilere daha fazla baskı ve zulüm getireceği bilinmelidir.

Ekolojistlerin, hayvan hakları savunucularının, öğrencilerin kısacası tüm ezilenlerin her türlü demokratik hak arama eylemlerine yönelik pervasız saldırılar bunun bir örneği olmuştur.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde Türkiye ve Kürdistan’ın birçok yerinde gerçekleşen yasak, engelleme ve saldırılar, işkenceyle gözaltılar bunun bir örneğidir.

Kobanê’de; dünyanın dört bir yanından Rojava Devrimini boğmak için getirilen cihatçı barbarlara karşı özgürlük, eşitlik ve onur mücadelesini yürütenlere yönelik bombardıman bunun göstergesidir.

Devlet, Rojava Devriminin kalbi, Kürt halkının kazanımlarının ve IŞİD vahşetine karşı dünya çapındaki zaferin simgesi olan Kobanê’ye saldırarak nasıl bir zihniyete sahip olduğunu da göstermiştir.

Ancak başaramayacaksınız!”

 

Editör: Haber Merkezi