HEDEP İzmir Milletvekili İbrahim Akın, TBMM'de, KYK yurtlarındaki öğrencilerin maruz kaldığı sorunlar hakkında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Akın tarafından yapılan açıklama şu şekilde;

Saygıdeğer halkımız,

Bugün yine ne yazık ki yıllardan beri çözülememiş bir sorunu sizlerle paylaşmak için buradayım.

Bin bir emekle ve üzerine titreyerek büyüttüğümüz çocuklarımız, üniversite okusunlar diye yerleştirdiğimiz yurtlarda ağır sorunlarla karşı karşıya.

Devlete emanet ettiğimiz çocuklarımız ne yazık ki bütün kurumları çürümüş bu devletin gözetiminde ölüyor.

Sevgili gençler,

Ortaya çıkan sorunları çözemeyen bu sistem, bir arkadaşınızı aramızdan alıp götürdü. Geçen hafta sevgili Zeren Ertaş’ı bu sistemin yarattığı sorunlar nedeniyle kaybettik. Ömrünün baharında kaybettiğimiz sevgili Zeren’i saygıyla, sevgiyle anıyor, ailesine, arkadaşlarına ve tüm ülkemize başsağlığı diliyorum.

Geçen hafta asansör cinayeti haberini alır almaz olayın yaşandığı gecenin sabahında Aydın’daki Güzelhisar Kız Yurduna gittik. Yurt idarecilerinden bilgi aldık. Olayda ihmaller zinciri olduğu çok açıktı.

Aydın Valisi gibi yurt yetkilileri de adeta suçlu olan öğrencilermiş gibi olayı anlattılar.

Neymiş efendim? 15 kişilik asansöre 16 kişi binmiş de asansör o yüzden düşmüş. Zeren de kendi hatası nedeniyle hayatını kaybetmiş.

Düşünsenize, hem ölüyorsunuz hem suçlu ilan ediliyorsunuz.

Sonra ne olmuş? Asansör düşerken kapı açık kalmış ve Zeren de çıkmak isterken sıkışmış.

Bunlara inanmamızı ve asansöre binen gençleri suçlamamızı bekliyorlar.

Hangi asansör bir kişi fazla bindi diye düşer?

Hangi asansör, fazla kişi binince sinyal vermez?

Hangi asansör hareket ederken kapısı açık kalır?

Ortada bir ihmaller zinciri olmasa bu durum yaşanmazdı. O nedenle bu bir kaza değil, düpedüz cinayettir.

Asansör bakımlarını yapmayı ancak Aydın’da bu facia yaşandıktan sonra akıl edebilen yetkililer, öğrencileri suçlamak yerine gençlerin ne söylediklerine kulak versin.

Zira Aydın’da yaşanan faciadan sonra ülkenin dört bir tarafından asansör düşme haberleri gelmeye devam etti.

Bakın arkadaşlar,

Burada bir Yurt Müdürü tarafından yazılıp yurda asılmış bir kurallar listesi var. Listenin başlığı da “YURTTA BARINAN ÖĞRENCİLERİN UYMAK ZORUNDA OLDUKLARI KURALLAR”.

Liste, bir öğrenci yurdu için değil de sanki bir cezaevi veya bir askeri kışla talimatnamesi gibi. Bunların zihniyeti işte bu.

Burada da öğrencilerin bir listesi var. Bu listenin başlığı ise “YURTTA OLAN YURT YETKİLİLERİNİN UYMAK ZORUNDA OLDUĞU KURALLAR”.

Her iki listeyi okuyun, inceleyin, hangisinin ne tür zekâ ile yazıldığı o kadar net anlaşılıyor ki.

Gençleri otoriter bir sistemin içine hapsetmeye kalkışan çağ dışı zihniyetin oluşturduğu ilk listeye karşı yazılan ikinci liste, yurt öğrencilerinin akıl, mantık ve sağduyudan oluşan bir manifestosudur.

Değerli basın mensupları,

Aydın’daki asansör faciasından sonra ülkenin dört bir yanında KYK yurtlarında kalan öğrenciler sorunlarını bir kez daha dile getirmeye çalıştılar.

Elbette iktidar gençlerin bu sesini hemen duydu ve nerede bir genç sesini çıkarmak istiyorsa oraya polisini, bekçisini,  özel güvenliği gönderdi. Birçok yerde gençler kelepçelenerek gözaltına alındı.

Bu ülkeyi ve KYK’yı yönetenlerin vicdanının olmadığını biliyorduk da meğer utanma duyguları da yokmuş.

Düşünsenize, bir üniversiteli genç KYK’daki ihmaller zinciri sonucu hayatını kaybetmiş, diğer gençler böyle bir şey tekrar yaşanmasın diye sesini duyurmak istiyor. Peki, iktidar ne yapıyor? Seslerini duyurmak isteyen o gençlerin üstüne polisi, bekçiyi, özel güvenliği gönderiyor; onları biber gazına boğuyor, kelepçeleyip gözaltına aldırıyor. Bu, utanç vericidir.

İktidarın yaptıkları vicdana sığmadığı gibi yüz binlerce üniversite öğrencisinin hem barınma hakkının hem de eğitim hakkının ihlalidir. Demokratik bir eğitim ortamı olmadan gençlerimizin çağdaş bir eğitim hizmetinden yararlandırıldığını söylemek mümkün olmaz. En temel konularda dahi seslerini duyurmakta zorlanan gençlerin temel hakları bu iktidar tarafından ayaklar altına alınıyor.

İktidarın bütün baskılarına rağmen yine de bugüne kadar ülke çapında 50’den fazla şehirde ve 100 civarında KYK yurdunda gençler ayağa kalktı, sorunlarını anlatmak istediler. Bu gençlerin sesini, çığlığını duyun!

Onları duyması ve çözüm bulması gerekenler ne yapıyor peki? Gençleri duyup dinlemek bir yana, onlara biber gazıyla, ters kelepçeyle ve polis kalkanıyla karşılık veriyor.

Onlar,

Gençlerin yanında değil, karşısında,

Gençlerden korkuyorlar,

Gençleri susturmak istiyorlar,

İstiyorlar insanlar ölse bile kimseden çıt çıkmasın, kimse soru sormasın, kimse buna itiraz etmesin.

Bütün gençlere çağrımız şudur:

Kapımız sizlere her zaman sonuna kadar açık. Gelin, ölümlere yol açan bu bozuk düzeni birlikte değiştirelim!

Sevgili gençler,

KYK Yurtlarında sistematik sorunların mevcut olduğunun farkındayız. Son bir ayda 4 öğrencinin intihar etmesi tesadüf değildir. Ölmeye değil okumaya geldik diyen öğrencilerin içinde bulundukları koşulların, insanlık onurunu zedeleyen koşullar olduğunun hepimiz farkındayız.  

Sizlerin bir yandan bu sorunlarla mücadele ederken öbür yandan geleceğinizi inşa etmek için bin bir güçlükle eğitim hayatınızı sürdürmeye çalıştığınızın da farkındayız.

Sorunun sadece asansör bakımından ibaret olmadığını biliyoruz. Sorun sistematiktir. Bunun da farkındayız.

Neredeyse her şehirdeki öğrenci yurtları, kentin bir hayli dışında. Bu yurtlarda barınmaya çalışan üniversiteli gençler ulaşım sorunu, kente erişim sorunu yaşıyor. Geliş gidişlerde güvenlik ve taciz sorunu ile karşılaşıyor. Bunlar defalarca basına yansıdı.

Çocuklarımız yurtlarda ya ölüyor, ya intihar ediyor. Yurt yönetimleri ve mülki idare amirleri ise öldükleri için öğrencileri suçluyor.

Yurtlarda çıkan yemekler de içler acısı. Yemekler hem porsiyon olarak çok yetersiz hem de hijyen ve sağlık kuralları hiçe sayılarak üretim yapılıyor.

İnternetten biraz haber taraması yapan herkes, birçok KYK yurdunda kurtlu, böcekli yemek verildiğini görebilir.

KYK yurtlarında barınmaya çalışan gençlerimizin sorunlarının oldukça fazla olduğunu biliyoruz

Gençlerimiz, liyakatsiz, sorunlara karşı duyarsız bir zihniyetin kurbanı oluyor. Bu gidişe mutlaka dur diyeceğiz!

KYK, liyakatsiz ve beceriksiz bir yönetimin elindedir. KYK yönetiminde liyakat ve beceri olup olmadığını görmek için en tepesine bakmak yeterlidir.

Eğitim emekçilerine saygımız büyük ama şunları da sormak istiyoruz:

14 yıl sadece öğretmenlik yaptıktan sonra 2006’dan itibaren bürokrasi basamaklarını baş döndürücü bir hızla tırmanan ve şimdi KYK’nın başına getirilmiş olan şahsın, Saray’dakinin kuzeni olmasından başka kayda değer bir niteliği var mı? Yok! Bürokrasi yetmemiş, KYK Genel Müdürü ayrıca Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Buz Pateni Federasyonu Başkan Vekilliği, Türkiye Çim Hokeyi Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Antalya AKEV Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyeliği de yapıyormuş. Bütün bu görevlerden kaç maaş aldığını bilemiyoruz ama bütün eğitim emekçileri bürokrasi basamaklarında böylesine kolay ve hızlı bir şekilde çabucak yükselebiliyor mu?

Hayır tabi ki! Bu yükseliş şansı, sadece “kuzen” olma ayrıcalığına sahip kişilerdedir.

İşte bunların yönetim ve liyakat anlayışı budur! Devlet kurumları bunların gözünde keyfi şekilde yönetecekleri bir aile şirketinden farksızdır.

Diğer bütün kurumlarda görülen çürüme, ne yazık ki burada da karşımıza çıktı.

Gençlerimizi hayattan koparan işte bu sistemdir.

Yetkililere sesleniyorum:

Liyakatsiz ve beceriksizsiniz ama siz bile gayret ederseniz iyi bir şey yapabilirsiniz. Bunun için öncelikler gençlere kulak vermelisiniz. Bakın gençler ne istiyor:

·       Bütün KYK Yurtlarında başta asansörler olmak üzere tüm elektrik ve su tesisatları kontrole tabi tutulsun, arızalar onarılsın!

Yurtlarda;

·       Ranza sistemine son verilsin,

·       Yemek porsiyonları artırılsın, ikinci porsiyondan ücret alınmasın. Yemekler hijyen kurallarına uygun şekilde yapılsın ve bağımsız Gıda Mühendislerince denetlensin.

·       Binalar her gün temizlensin, aylık olarak ilaçlansın, internet ve çamaşır kotası kaldırılsın,

·       Mecliste bir Barınma Komisyonu oluşturulsun, yurt denetimleri, içinde öğrenci temsilerinin de bulunduğu bağımsız bir komisyon tarafından gerçekleştirilsin.

·       Demokratik tepki veya hak talebi için eylem yapan öğrencilere karşı, sözlü, fiziksel, psikolojik, idari veya kolluk gücü baskısı son bulsun,

·       KYK Yurt yönetmeliği, çağdaş ve demokratik bir bakış açısıyla yeniden düzenlensin.

Değerli arkadaşlar, bu liste, tamamı öğrenciler tarafından ifade edilmiş, bizim de desteklediğimiz temel taleplerin listesidir. Kurumları yönetenler bir yerden başlayacaklarsa işte bu listeden başlasınlar.

Biliyoruz ki sorun, sadece rutin bir kontrol sorunu değil, sorun sistematik bir bozuk düzen sorunudur.

Örneğin asansörler konusunda denetim yetkisinin Makine Mühendisleri Odası’ndan alınıp özel şirketlere devredilmesi hem şirketlere bir pazar yarattı, hem de bugünkü ölümlere davetiye çıkardı.

İnanın ölümler bunların umurunda değil. Onlar şirketlere devrettiklerine zarar gelmesin diye gayret ediyorlar.

Kamuoyuna buradan bir kez daha açıklıyorum,

Bir yurt idarecisini açığa alarak suçu bir kişinin ihmaliymiş gibi göstermek istiyorlar. Birini görevden alacaklarsa en tepeden başlasınlar. Asıl sorumlular orada çünkü.

İlk önce “kuzen” kontenjanından atanmış olan liyakatsiz KYK Genel Müdürü hemen görevden alınmalıdır.

Bugünkü sorunlar çözülene, sorumlular hesap verene kadar konun takipçisi olacağız. Hem HEDEP olarak, hem de İzmir Milletvekili olarak gençlerin taleplerinin sözcüsü olacağız.

Bu konuyla özel olarak ilgili olacağız. Konuyu özel olarak takip edeceğiz.

Gençlerimizi bu bozuk sistemin, bu kötücül zihniyetin insafına terk etmeyeceğiz. Başta barınma ihtiyacı olmak üzere üniversite öğrencilerinin temel hakları konusunda her zaman onlarla dayanışma içinde olacağız, onların sözünü her platformda dile getirmeye devam edeceğiz.

Bu sorunu bizimle paylaşmak için ziyaretimize gelen Üniversiteli Dayanışma Ağı gençlerine bir kez daha teşekkür ediyor, hepinize saygılarımı sevgilerimi sunuyorum.

İBRAHİM AKIN

     HEDEP İzmir Milletvekili

Editör: Haber Merkezi